portakal suyu, kızarmış yumurta, domates, peynir ve çilek reçelinden oluşuyorsa yemede yanında yat tepsidir. hele ki bir de getiren gece seviştiğiniz ve sabah sizin bol beyaz gömleğinizi giyen sevdiceğiniz ise cennettesiniz ulan.
eski türk filmlerinin vazgeçilmez sözde romantizm sahnesi.
saçmalıktır. bir de tepside bardağın içine konulmuş gül olur.
- reçeli yok muydu bunun hayatım ?
(bkz: naylon geceliği kötü kadınlar giyer)
ilk bakışta hoş bir atraksiyon gibi gözükse de, hoş değildir. ve her gördüğümde, bir yandan * "lan... yatakta yenmez ki o, illa ki dökülür" diye düşünürken, bir yandan da kadının * daha yüzünü bile yıkamadığı halde * nasıl öyle rahat davranabildiğini anlayamam...
Balayı sonrasında çiftlerin evlerinde yaptığı ilk sabah kahvaltısında olabilecek bir eylemdir.Saçma olduğu kadar günümüzde hala romantizm efsanesi olarak tanımlanabilir.
kalk kahvaltını rahat rahat masada yap denilesi tiplerin kahvaltısıdır. bu tepsi, getiren adamın kafasına geçirilmelidir. böyle saçma sapan ve duygudan yoksun gerizekalıca bir hareket yaptığı için.
sadece filmlerde veya insanın hayatında 1 yada 2 defa belkide hiç yaşayamayacağı bir olaydır. dökülen ekmek kırıntıları yatağın içinde börtü böceğin oluşmasına sebep olabilir. zaten rahat bir kahvaltıda olmaz, gelen çay bardağının üstünüze veya yatağın içine dökülmesiyle "hay mınagoyim" dedikten sonra hüsranla bite bilir.
yok ben illa yapacağım derseniz, sevgilinizi mutfakta güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ona bir çiçek götüp uyandırarak masaya davet edin, bence bu daha mantıklı. hadi kolay gelsin.