düşün ! yaşlıların küçüklüklerinde televizyon yoktu. bilgisayar'ın sadece hesap makinesi olarak kullanıldığını düşünürler. internet'i hiç anlamak istemezler, kafa yormazlar. bu kişilere sözlüğü anlatmanın zorluklarıdır işte. ''yazıyoruz, herkes okuyor'' deyip kurtulmak isteseniz de, ardından gelecek sorular daha da kitleyici olabilir.
deveye hendek atlamak tarzında bir şeydir. yorucu, bıktırıcı ve nihayet caydırıcıdır. en sonunda zona dökmek kaçınılmazdır.
edit : anneannem benim türkçe sözlük yazarı olduğuma inanmış, bir müddet mutlu kutlu olmuştu. bunun kitap olmadığını, internet üzerinde olduğunu anlattığımda yaşadığı hayalkırıklığı hala zihnimde.
- yavrum ne yazıyorsun sen orda?
+ sözlüğe enry giriyorum babanne.
- yaa?
+ sana daha uygun bir zamanda daha geniş bir açıklama yapıcam babanne, söz.
- hö?
+ kızma babannecim.
- evladım, nasıl entry o be? tanım nerde? sözlük formatına sıçmışsın?
+ babanne?
- sus. böyle mi yetiştirdim ben seni, çekil şurdan. iyi bak şimdi o entry nasıl girilir!