ismet inönü modeli, elvis presley modeli, erol büyükburç modeli, erol evgin modeli, tarkan modeli gibi bütün saç kesimlerini bildikleri için repertuarları oldukça geniş olan zanaatkar grubudur. kesimleri iyi olmasına rağmen dükkanlarında genelde trt1 açık olduğu için gençler tarafından fazla rağbet görmezler.
her işi kendileri yapan ve çırak çalıştırmayan berberlerdir. halihazırda traş olan bir kişiden başka müşteri olmadığı için, sıra beklemeden traş oluncağı coşkusuyla içeri girilir.
- selamınaleyüm amca.
+ aleykümselam yeğenim geç otur.
masadaki fi tarihinden kalma dergilerin muntazam dizilişini bozmamak için televizyonda haberler izlenir. traş olan kişinin işi bitince yaşlı berber gözleriyle "buyur otur" der.
- nasıl keselim?
+ hafif üstlerden alalım, arkayı toplayalım.
aslında verdiğim cevabın ve sorulan sorunun anlamsızlığının ikimizde farkındaydık. "biribirimizi kandırmayalım. üçe vuracaksın değil mi?" der gibi baktım. gözlerini kaçırdı benden.
televizyona saçımdan daha çok ilgi gösterdiğinden traşın bu akşam bitmeyeceğini anlamıştım. şansımı denedim;
- amca biraz hızlı olabilir miyiz? işim var da.
+ tabi oğlum.
dedi ve bir makas daha vurduktan sonra gözlerinden akan uykuya rağmen haberleri izlemeye devam etti. bu şekilde traşın yarısından fazlası geçtiği vakit;
- ben bir akşamı kılayım hemen geliyorum. kumandayı alabilirsin.
boynuna bağlanmış pelerinle, berber koltuğunda kafasının yarısı traşlı bir gencin, dışarıdan nasıl göründüğünü düşünmemeye çalışarak beklemekten başka çarem yoktu. hem iyi tarafından düşün. bak kumanda sende.
sonunda traşı uyuklayarak tamamlayan bir berberle geçen saatlerime mi yanayım yoksa kafamı üçe vurmasına mı bilmiyorum. en son ilkokulda kestirdiğim modelin iğrençliğini düşünmemeye çalışmaktan başka çarem olmadığını biliyordum sadece.
- hayırlı işler hüsnü amca
- saol evladım..
- nasıl işler?
- nasıl olsun be evladım. yaşlılık işte. eskisi gibi değdiremiyoruz.
- viagrayı denedin mi hüsnü amca?
- denedim evladım denedim de aynı tadı vermiyor. ah nerede o eski ereksiyonlar.
- ah sorma be hüsnü amca. bak şimdi benim de içim yandı. vah vah!
herşeyden haberi olan, her konu hakkında konuşma yeteneği bulunan, memleket onlara bırakıldığında memleketi refaha erdirecek kadar bilgiye sahip aynı zamanda da saç kesebilen yaşlı, kimi zaman aksi, kimi zaman tonton olan amcalardır.
bir iki senedir gittiğim bir abi var, sohbet ede ede keser saçlarımı. zaten öyle şekil/imaj gibi bir derdim olmadığı için, "kes abi hamuğa koyım" derim o anlar. esas mesele, bu abinin bir de babası var 60 yaşını rahat devirmiş, tabii o da aynı zanaatla meşgul. dükkana girdik, bizim abi yok ama baba orada açmış televizyonu yanılmıyorsam ayrılmak istemiyorum isimli programı izliyor. neyse, oturduk berber koltuğuna.
- nasıl keselim evladım?
+ azar azar kısalt amca işte.
- peki.
azar azar dedim ya, işte hakikaten azar azar kesiyor mübarek. utanmasa her bir saç telini laboratuvar ortamında inceleyip milimetre boyutunda kısaltacak. hâliyle televizyon programı da devam ediyor. sanırım cadı bir gelin var, kaynana ise melek. doğaya aykırı ama konu buydu hakikaten. gelin habire kaynanaya iftaralar atıyor, kocasını dolduruşa getiriyor. ee bizde her şey olduğu gibi bu da melodrama dökülmüş; gelin tamamen kötü kaynana ise melek anasını satayım. kaynana ağlıyor arka planda da müzik, bizim amca dellendi! başlıyor geline küfretmeye, tabii elleri de zangır zangır titriyor mübareğin! ölmedik çok şükür diye kurban kesecek kıvama gelmiştim desem, abartmış olur muyum olmaz mıyım, neyse geçelim. saçım bir iki milimetre kısaltıldı o hengâmede.
- biraz daha kısaltayım mı evladım?
+ kısalt amca kısalt, rahat ol. (kestin mi ki?)
traşa devam, bu sefer yarım santim falan kısalttı sanırım saçları. tabii o arada beni de program sohbetine dahil etti, mecburen ne dese onaylıyorum, deplasmandayız. bir süre sonra;
- şimdi oldu sanırım, daha kısaltayım mı istiyor musun?
+ kısalt amca.
ne oldu? zaten geline dellenmiş olan berber amcanın daha da sinirlenmesine neden olduk. eminim ki o ara içinden yeni nesile saymadığını bırakmamıştır. üfleye püfleye bu sefer bir santim civarında kısalttı saçları.
- hâlâ daha kısalt demeyeceksin değil mi?!
+ (sevdiği kıza açılmada bile bu kadar cesaret gösteremeyen paradigma) kısaltsan iyi olur amca.
sonrasını hatırlamıyorum...
değil tabii. biraz daha kısaldı saçlarım ama hâlen "ulan para veriyoruz, bari çok kessin de uzun süre uğramayayım!" zihniyeti var iken bende, kesime razı olup can sağlığım için mekanı terk etmek zorunda kaldım.
geçen yine gittim traşa... bu sefer hiçbir şey sormadan üçe vurdu kafamı.