her halkın kendi ulusal çıkarları vardır ve halkların çıkarları çoğu zaman çakışır savaşırlar.savaşmıyorlarsa da çıkarları o anlık örtüşüyordur ondan savaşmıyorlardır.sonuç olarak sadece soydaş halklar kardeştir.(türk-azeri, kürt-zaza, çerkes-abhaz gibi).soydaş olanların bile bazen çıkarları çakışabilir.ama genelde kendi aralarında çözerler.
sonuç olarak soydaş olmayanların çıkarları çakışır olması gereken ama olamayan bir kavramdır halkaların kardeşliği.
insanoğlunun dünya sahnesine adım attığı andan itibaren, geçen zaman zarfında sürekli bir ayrışma yaşadığını, her kardeşin "ben kendi evime çıkıyorum ulan" tadında rest çekerek kendi kabilesini, vatanını yani kendi evini kurduğunu ve bunun neticesinde kendi eviyle alakalı gelişmelere başkalarının burnunu sokmasını istemeyeceğini, kendi evini kendi kendine yönetmek isteyeceğini anlamayanlar tarafından sulandırılan slogandır.
halklar kardeştir ancak asla dost değildir. dost olsalardı tarih kitapları bu kadar savaşlarla dolu olmazdı. kardeş olmaları iyi geçinecekleri veya geçinmeleri gerektiği anlamına gelmez.
sevmek
bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
biz bir şeyi delicesine severiz,
ama tanrım neyi?
---
hep kardeş olacak değiliz ya,
yaşasın halkların sevgililîğî!
***
yılmaz erdoğan'ın şiirinden dörder, ikişer mısra ile başlayalım yazmaya. o denli manidar, o denli kanaatkâr (!)
***
çoğu anlamaz başlığı, anlamlandırmaz zira. hayatta ideolojiler vardır, devrinde yapılan eylemlere bilimsel açıklık ve netice kazandırır, sonra yüzyılımın tembel insanı bunu reforme etmeden gününe uyarlamaya çalışır fakattttt ardından da tastamam nutuk tadında devşiriverir ağzını yayvanlaştırarak: " yaşasın halk kardeşliği ", " yaşasın insan olmak " ...
artık sıkmadı mı bu elzemin politik araç olması? maskelerin altından kardeşi kurt bellemek? ayrıştırmak ve ayraçlamak, kutuplaşmayı hizipleştirip de iyice maskara olmak? aitlik ekini sadece kendisine ve kendinden olana hak görmek, halkı bilmek?
karamsar ruh ile yazmıyorum, gerçekçi bakış açısı ile diyorum: bugün toplumsal pragmatik açılımlarda dahi sahiplenmek ve iktidar olmak var ve insanlık ölmüş, insan kardeşliği yapılmamış, halk kardeşliği olmuyor, bu çok mu anam babam?
bazı bünyelerin mabadından uydurduğu cümle. pkk sempatizanlarının pek sevdiği slogan dağda kürt faşizmi ovada halkların kardeşliği duruma göre devam eder.
not : bunu söyleyen kişiler arasında başta dtp'liler olmak üzere bir çoğunun pkk ile bağlantısı net bir şekilde belli lafımız onlara. yani yarası olan gocunur.
kardeşlik kelimesinin sözcük anlamı dışında kullanıldığı slogandır.
kardeşlikten kasıt devlet kurmak ya da devlet yıkmaktır ya da ikisi bir aradadır.
kardeş denilesi insanlara kardeş demek için slogan atması beklenmez.
kardeş zaten kardeşliğini gösterir ki biz ona sözcük anlamı da dahil kardeş deriz.*
türkiye için artık söylenmesi mümkün olmayan ve her duyduğumda aklıma şu hikayeyi getiren önermedir;
--spoiler--
vakti zamanında yaşlı bir adam varmış, bir yılan ile dostluk kurmuş. her allahın günü yılanın yuvasına gider, yılan ile muhabbet edermiş, yılan da buna karşılık her gün adama bir altın verirmiş.
günlerden bir gün adam hastalanmış yatağa düşmüş, eve erzak ve ilaç almak gerekmiş. yaşlı adam büyük oğlunu çağırmış ve oğluna yılanın yerini tarif ederek yılanı bulmasını ve onun oğlu olduğunu söyleyerek yılandan altın almasını söylemiş.
oğlan yılanın inine giderek yaşlı adamın oğlu olduğunu söylemiş ve altını almış. altını almış almasına lakin içine de kurt düşmüş. bu yılanın çıktığı yerde çok altın var diyerek ertesi gün yeniden oraya gitmiş. yılan yine ağzında bir altınla çıkmış karşısına. çocuk elindeki baltayı yılana doğru savurarak yılanı kuyruğundan yaralamış. bunun üzerine yılan da çocuğu sokmuş. çocuk oracıkta can vermiş.
aradan günler geçmiş, yaşlı adam iyileşmiş, olaylardan haberi olduğu halde yılanın yanına gitmiş.
"yılan kardeş, bizim oğlan bir densizlik etmiş ve cezasını da bulmuş. gel biz yeniden dost olalım" demiş.
bunun üzerine yılan;
"olmaz arkadaş olmaz... bende bu kuyruk acısı, sende bu evlat acısı varken biz artık dost olamayız, var sen git işine..."
toplum psikolojisinde bir markadır...kendi benliğinin her sorununu bireysel olarak halletmiş (?) olan insancıkların vokal cümlesidir..ulan bu toplumu bu halkı sen oluşturmuyor musun? sen üstbenliğini rahata erdirdin mi ki ütopik bir bütünleşmenin sloganını atıyorsun..bireysel hizipçi..hangi sosyal sınıfa aitsin ki böğürüyorsun halkların kardeşliği diye...sorarlar adama tenhada yakalayıp tek başına.
saçma, saçma olduğu kadar da tehlikeli slogandır. Eğer yaşasın ırkların kardeşliği denilirse, önerme doğru ve mümkün olur fakat ne zaman; "Yaşasın halkların kardeşliği" denilirse olay değişir. Çünkü bir ülkede bir tane halk -ki Türkiye için bu halk Türk halkıdır-, birden fazla ırk yaşar. Şimdi, günümüz Türkiyesinde bu sloganı düşünürsek hiç bir vatandaşımızın bu sloganı Alman-Türk veya Arap-Türk ilişkisinde kullanmadığı aşikârdır. Bu slogan bu ülke toprakları üzerinde yaşayan ve bu ülke halkından olan kürtler için kullanılır. Peki sorarım sizlere eyy bu sloganı savunan insanlar; siz bu ülkenin halkından olan insanları nasıl dışlarsınız da, başka bir ülkenin halkıymış gibi düşünüp böyle bir sloganı savunursunuz? Eğer cevabınız; "Hayır onlarda bir halk." ise, bu tamamen Türkiye üzerinde yaşayan iki halk, dolayısıyla Türkiye toprakları üzerinde bulunan iki devlet anlamına gelir ki bu bölücülük demektir. Daha dikkatli sloganlar kullanabilmeniz dileğiyle...
- yaşasın halkların kardeşiliği ! !
+ adam doğru diyor..
- apo'yu da serbest mi bıraksak ?!?
+ siktir lan....yarraaama bak..
- e az önce doğru diyordum ya ?
+ demek ki demiyormuşsun...
bazen söylenmek istenen söylenenin hemen ardından gelecek olandır, henüz söylenmemiştir çünkü ... *
her ne kadar gerçekleşmesini yürekten dilesem de gerçekleşmeyeceğini adım gibi bildiğim slogandır. bizim dingil rte de barzaniye kardeşim demişti zamanında, gördük kardeşinin kalleşliğini. * dolayısıyla akıllı olup şapkamızı önümüze koymalı, dostumuzu düşmanımızı bilerek ona göre hareket etmeliyiz, sloganlarla hiçbir değişiklik olmuyor çünkü.
evet yaşasın! ama daha buna cok yol var cok zaman! suan dünya da ki insanların büyük cogunlugu bu bilincte degil. ama bir gün gelecek herkes bunu anlayacak! umarım cok gec olmaz! "daha kaç can canından geçecek! cana yetinceye dek?"
