yaşamak ya da yaşadığınız hayatı yaşamak bir bedel ister. çoğu insanlar cesaretsizliklerine ve ümitsizliklerine yenik düşüp bu bedeli ödemezler. ama bedelini ödediğimiz yaşam bizimdir. zordur ama bizimdir.
(bkz: inandığını yaşamak)*
türkiyede yaşamanın bedeli:
-mis gibi hava nedir bilmemek. zaten o senin mis gibi dediğin havayı vren ağaçları adamlar kesip yerlerine bina dikerek elinden alıyorlar.bedelini ciğerlerine çektiğin karbondioksitle ödersin.
-çevrenin temizliği nedir bilmemek. gözüne çarpıyordur mutlaka yerdeki çöp torbaları onlar süs diye değil senin insanının duyarsızlığından kaynaklıyordur.bedelini göz zevki denen şeyden yoksun olarak ödersin.
-televizyonda düzgün haber izleyememek. senin medyan öyle magazin haberleri ve öyle bir kovalamacalar yapar ki otur izle takip haberi diye yayınlarlar bir de tadından yenmez. ama gel gör ki ülkendeki hiçbir televizyonda ikinci haberden sonra iş yoktur.bedelini dünyadan bir haber olarak ödersin.
-demokrasi nedir kafan karışmaya başlamıştır. senin ülkende birileri başa geçtiğinde ılımlı islamiyet gibi bir laf ortaya atmıştır.ne demektir bu?muhalif olmak gerekmez illa ki laf söylemek için.bedelini atatürk ün emanet ettiği bu topraklara birileri değerini bilmeden basarak ezerken ve bunlara seyirci kalmaktan nefret ederek ödersin.
-gençliğinin en güzel yıllarında sınav diye bir yarış sürülmüştür önüne ve sen de koşucaksındır.el mahkum...yıllar geçip giderken dersane sıralarında ve onca para harcanırken ;bedelini geleceğinin nasıl olacağını bilmeden ve önünde aydınlık göremeden ödersin.