yasakçı zihniyette olmanın en bariz örneği kırmızı ışıkların geç sönmesidir. "bırakın abi insanlar aksın, gitsin, engelleme" dersin; "sen anlamazsın, böyle düzen sağlanır" derler.
son 2-3 yıldır internet âleminde boy göstermekte, dördüncü murad'ın ruhunu yâd etmektedir.
söz konusu zihniyet; myspace, dawkins, wordpress, youtube derken şimdi de google'a çöktü. hem de abuk sabuk sebeplerden ötürü. interneti hepten kapatmanın provasını yapıyoruz sanki, götürü...
ha bu arada, alâkasız ama yasak deyince aklıma geldi:
ben az bulur iken üçü beşi
doktorlar yasak etti bana sikişi
sıçmışım ben tıp ilminin içine
torba mı bağlayacaklar benim sikime!
başta tv sansürleriyle başlayan yasaklar yazarların azarlanması, gazetelerin tekleştirilmesi sonuçta muhalefetin susturulmasına kadar giden yoldur. genellikle nasyonel yani milliyetçi muhafazakar sistemin vazgeçilmezidir yasaklar.
konuşmak yasak,
yargılamak yasak,
demokrasi yasak,
adalet yasak,
hukuk yasak,
temel amaç yargılamayan dogmalarla yönetilen halk profilini oluşturmak.
kurulan çarka herhangi bir çomağın yaklaşmasını önlemek amacıyla izinsizliktir, ama bu illa bulunmamalı şeklinde göze sokulursa o zaman onun bulunması bulunmamasından daha olasıdır.