yasaklama mı yapılanma mı

entry1 galeri0
    1.
  1. osmanlı zamanından örnek vererek, şah-şahım kelimelerini türkülerinde-şiirlerinde-deyişlerinde dillendiren insanlara yapılan baskıları anlatsam ve günümüz zihniyeti ile bağdaştırsam, daha da ileri giderek ''ileri demokrasi diye gözümüze sokulan kazığın daha ucunu hissettik'' diye bağlasam, benim için basitlik olur ama yine kimse anlamaz.

    din-izm etkisinde düşünce yapısı ile, var olan çıkarcılık ve iki yüzlülüğün içinde yaşanan cehalet eklenince, ülkemizde yaşanan çürümüşlüğü ve riyakarlığı kimse göremiyor-sorgulayamıyor.

    balık hafızalı olmamızda ki en büyük etken bu. her devirde-toplumda mutlak iradeyi ele geçiren insan, iktidarını korumak için önce sorgulama ve yorumlama enstrümanlarına hakim olmak ve biçimlendirmek ister. bu enstrümanlar eski çağlardan günümüze göre çeşitli formlara bürünerek din ve gelenek olmuştur.

    bilişim-iletişim ile sınırlar ve insanlar arasında olan engel soyutlaşınca basın-yayın iktidarlar için en büyük tehlike haline gelmiştir.
    ülkemizde basın-yayın üzerinden yaşanan tartışmaları ve gelinen noktayı yasaklama-sansür olarak gören bilgisiz bilginler olmayalım.

    artık toplumlar güç ve sansür ile kontrol altına alınmak istenmiyor. toplumlar, başkalaştırma-dönüştürme işleme tabi tutuluyor. kapitalizmin her daim iktidarlara baskı-sansür için verdiği destek maliyet ve geri dönüşüm olarak verimsizleşti.

    konuyu daha da basitleştirmek gerekir ise, orta amerika-güney amerika-asya-afrika ülkelerinde bir darbe-ihtilal için yapılan destek daha fazla anti-pati ve maliyet yükü çıkarmakta, geri dönüşümü çin-hindistan-japonya etkisi ile pazar olarak daralma yaşanmaktadır. bunun için toplumlar yeniden yapılandırmak için emperyalist güçler sahne gerisine çekilip sivil cellatlarını (toplum örgütleri) görevlendirmekteler.
    böylece rengarenk devrimleştirilmiş ihtilaller ile afrika-arap dünyasında olduğu gibi toplum yapılandırılıyor.

    ülkemizde basın-iş dünyası-akademisyenler-eğitim-bürokrasi üzerinde yapılan çalışmalar-tartışmalar, sansür olduğu ve baskı için değil, toplumu ve devlet teammüllerinin yeniden şekillendirilmesi nedeniyle yaşanmaktadır.

    bu sırada sözlük temsilcileri tv de çok yetersiz kaldılar. bunun için söyledikleri hakkında yorum-yaklaşım olarak bahsetmeye değer bir şey göremiyorum.
    yazık. daha analiz yapacak seviyede bile değiller. reyting kaygısı ile davrandılar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük