Hiç değişmeden eğilmeden bükülmeden Şimdiki gibi yaşamaya devam etmek. Öyle abartmadan yine çalışmak kuruntuya girmeden. kendine acımadan eğlenmek, eskisinden çok iki yüzlülükle tanrıya daha çok yakınlaşmaya çalışmadan onun rüzgarını ensenizde hissetmek... Yani güzel yaşamak güzel ölmek yine hep hala hiç siklememek mükemmel bi duygu...
namaz kılmak, kiliseye gidip günah çıkartmak, hazır başlamışken sinagoga gitmek ve hatta uzaylılara yalakalık olsun diye fermi paradoksunu çürütmeye çalışmak.*
Bu dünyada çektik bari varsa diğer tarafta götü kurtaralım çabasına girişmek.
düşünüp, düşünüp, yine düşünüp, yapacaklarının biri hariç hepsinden vazgeçmektir. bir ömür boyu içinde kalan onca şeyden en kor olanı, en can yakanı, en yarım kalanı seçip diğerlerini unutmaktır. bir çift gözdür genellikle, diğerlerine tercih ettiğin. ona gitmek, sustuklarını dökmek, belki hiç ayrılmayacakmış gibi sadece sarılmaktır. kokusuna müptela burnunu, cennete hazırlıklı göndermek için ilk adımdır ayrıca.
Dövüşmek(sevmediklerimi dövmek), sevişmek gibi bilimum işteş eylemler, bir de matematik öğretmenime gidip, amonaco öğrettiklerin bi sike yaramadı kafamı o kadar siktin yarın ölüp gitÇem mutlu musun demek.