uzatma bölümünün bitimine bir dakika kala golü atmış adamlar, yarı final sevincini yaşarlarken gelen tesadüf golle elenmiş olmaları bin yılda bir rastlanacak bir durum.
şimdi kabarık milli duyguların etkisiyle tepki gösterebilirsiniz ama, yarın maçı salim kafayla izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız.
20 haziran 2008 hirvatistan turkiye macinda grup maçlarındaki performansının yarısını bile gösterememiş hırvatistan milli takımıyla ilgili ileri sürülmüş yanlış düşünce.
oynadığımız 4 maç içinde en iyi topu oynadığımız düşünülürse yanlış bir düşüncedir. oyunu kontrol eden hep bizdik. ortada bi' maçtı. hırvatlar da kazanabilirdi. ama biz kazandık. ortalığı bulandırmaya gerek yok. şimdi sevinin ulaan!
"tarihindeki en büyük sportif başarılardan birini elde edeli 1 saat olmamış ülkenin bir evladı olarak, şu anda hissettiklerin bunlar mı?" sorusunu hakeden tespittir.
iki tarafın da eşit şansı vardı. ama dikkat çeken, hırvat oyuncuların ve teknik ekibin çok dost canlısı olmalarıydı. delikanlı gibi oynadılar, tebrik etti gittiler. helal olsun.
futboldan anlayan herkesin göreceği gerçektir. özellikle ilk 90 dakika için.an itibariyle sergen yalçında aynı fikirdedir.
edit:kötüleyin kötüleyin yollayın eksileri
neden? ve niye? diye sorarak dan bunu diyene cevap verecegim durumdur. turkiye pekala guzel oynadi, pozisyona girmekde zorlandiysa bile top hakimiyetinu hicbir zaman hirvatistan milli takiminin eline birakmadi. ayrica uzatma suresi basladigi andan itibaren 119 dakika da adamlar gol atana kadar penaltilara gitmek isteyen taraf hirvatistan di. turkiye uzatmalari neredeyse tek kale oynadi ve bircok gol kacirdi. asil onlarin gaydiri guppak bir hatadan 119. dakikada gol atmasi sansdir, bizim 120+2de attigimiz gol newtonun etki tepki kanununun karsiligidir. ayrica penaltilarda adamlarin moral bozuklugundan olsa bile ezici bir ustunluk kurdugumuz kacinilmaz.
