bu fıkraları anlatan kişiler hep arkadaş çevresinde kötü bakışlara maruz kalmak zorundadır.
nezaketen gülen kişiyse , fıkrayı anlatanın avukatı gibidir.
Temel koşa koşa dursun un yanına gelir. La temel ben ateist oldum ateist. Dursun yanıtlar ha o nasul bi şeydur oyle? Allahi tanimayrum artık. Dursun da durur mu uapıştırmış cevabı. Ha Allah'ın da çok da s... Ndeydi.
Ormanın birinde...
Aslanlar toplanmış.
"Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... N’aapsak?"
Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"
Olur mu? Olur.
Hücum!
Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.
Aslanlar aç bilaç.
N’aapsak, n’aapsak?
"Tilkiye danışalım" demişler.
Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."
Kabul etmişler.
Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"
Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...
Aslanlar da afiyetle yemiş.
Bir gün, iki gün...
Tilki gene gelmiş.
"Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"
Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.
Üç gün, dört gün...
Tilki gene gelmiş.
Kuyruğu uzun olanı...
Burnu beyaz olanı...
Tombul olanı...
Tek tek alıp, gitmiş.
Otlak seyrelmiş.
Aslanlar semirmiş.
Bir gün... Tilki gelmemiş!
Gerek kalmamış çünkü.
Direkt aslan gelmiş.
"Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.
Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "keşke sarı öküzü vermeseydik" demiş ama, iş işten geçmiş.
*
işte böyle çocuklar...
Öküzlük böyle bir şey.
Adamın biri buda heykelleri satan bi dükkana gitmiş. Satıcıya sizde ne tür ürünler var demiş. Satıcı da göstermeye başlamış. Bu buda bu da buda bu da buda...
temel ile dursun yılanmışlar.
bir gün ikisi yanyana tıss tıss yerde sürünüyorlarmış.
temel Dursun'a sormuş;
- haçan biz zehirli miyiz da?
dursun cevap vermiş;
+ bilmiyorum haçan. neden sordun ki?
temeL;
- dilimi ısırdım da.
Temel de makbuzun üzerine 'tsp=600tl' yazıp 'şimdi hesap tamam ben gidiyorum' demiş. Resepsiyon görevlisi 'öyle şey olur mu, tsp nedir ki beyefendi!' demiş.
Temel de 'temel'i silkme parası' demiş, adam 'öyle şey olmaz beyefendi saçmalamayın' demiş.
Temel de 'sabaha kadar odadaydım yapsaydınız' demiş.