herkesin cok kolay bir şekilde söyleyebildiği, ama uygulayanın cok az oldugu yaşam biçimi. genelde insanların ağzından çıkan bir cümle olarak kalır. ve bunu söyleyen insanlar genelde anı yaşadıklarını zannederler. hatta anı yaşamadan önce hayatlarına yeni sayfa açtıklarını belirtirler. ama yaptıkları tek şey; aynı sayfada yeni satıra geçmek olur.
çoğumuzun yapmak isteyip de yapamadığı, başarabildiğimizde ise gerçekten tek bir eyleme, yaşamaya odaklandığımız ve geçen her saniyeye hakkını verebildiğimiz, içinde "ama" ve "keşke" olmayan yalnızca isteklerimizin önem kazandığı mutluluk dolu yegane yaşam biçimidir.
spontane, simultane vb kelimelerle anlatılır genelde. ama burada ayırdedici unsur, "yarın gerçekten şartlara göre hareket edip edilmeyeceğidir". eğer şartlar ne kadar gelişirse gelişsin, o spontanlıktan kurtulmuyor, monotonlukta boğuluyorsanız, ya şartları göremeyecek kadar yaşamı unutmuş, ya da spontan değil tembel bir hayat sürüyorsunuzdur.
tehlikeli bir eylemdir. planli yasamadan daha zordur ve yapana saygi duyulur.
ama;
fazla harclik almissinizdir, arkadaslarinizla takilirsiniz, gezer eglenirsiniz. harcliktan geriye 10 ytl niz kalir. onunla da "eeehhh!" diyip bir hevesle puro alirsiniz. tutture tutture icersiniz.
ihh-ih! olay bu degildir.
türkiye cumhuriyeti topraklarında yaşanması zor olan durumdur. ''yarını düşünmeden yaşamak'' , ''yarın'', esasında ben ''dün''ü düşünmeden yaşamak isterdim. kaybedilenleri düşünmeden yaşamak , ne kadar zor olsada bugünü düşünerek yaşamak. aslında bu ülke belki de yarınını düşünmeden yaşıyor, ormanlar yanıyor , ülke felaketin eşiğine geliyor, ülke satılıyor , ülke kendi kimliğinden kopmak üzere, toplum olarak yarını düşünmediğimizi söyleyebilirim ama birey olarak elbet bu durum imkansızdır.
bizler yarını düşünmek zorundayız 'gelecek gelecektir'' ve binlerce süslü söz bu ülke adamına saniyelik gazdan öteye gidemez, yarın düşünülmek zorundadır , ekmek , aş , iş, düşünülmek zorundadır , yaşamak kendi elinde tuttuğu tutarsızlıkları düşündürür bundan kaçmak ya yok olmaktır ya da olmamaktır.
en büyük nasihatlar bu durumdan ortaya çıkmıştır ; örneğin '' iş olacağına varır'' varır elbette bize öğretilen kocaman kafalardan çıkan küçük cümlelerin gölgesinde hayatı yaşamaktır.bunca birikimden sonra yarını düşünmemek yapılabilecek bir eylem değildir.insan vasıf olarak endişe gibi kendini sınırlayan meziyetlerle donatılmıştır bunun varlığında bir bünye hayatı hep geriden takip ederek , hayatı hep son gösterimde izleyerek bu hayatı bitirmek zorundadır ve ecel ulaştığında ''farklı yaşamayı çok isterdim'' ...
ekonomik ozgurluk yoksa bedeli cok agirdir.
ekonomik ozgurluk varsa ama darsa bedeli agirdir.
ekonomik ozgurluk varsa ve genisse degmeyin keyfimize.
evliysen yok oyle bi dunya.
cocuklarin varsa hic yok, allah tas eder.
yasliysan tam uyar, ama yarini dusunsen nolur, dusunmesen nolur. o ayri konu.