reza zarrab'ın abd'de tutuklanması sonucu akıllara gelen söz.
bu ülkeyi inim inim inleten, bu milletin amına koyacağız diye ses kayıtları çıkan, devlet destekli kurumlarda çocuklara cinsel istismarda bulunan, ihaleleri yüklü miktarda rüşvet karşılığında eşine dostuna dağıtan, nereden geldiği belli olmayan paraları saklamak için yer beğenmeyen, terörist dediği adamlarla yıllar süren görüşmeler yapan, şimdiye kadar beraber yürüdük biz bu yollarda dediği cemaati terör örgütü ilan eden, orduda ve emniyette kendisine itaat etmeyen kişileri sürgüne yollayan, kendisini eleştiren gazete ve dergi yazarlarını hapse tıkıp pişkin pişkin basın özgürlüğünden bahseden herkes, hepiniz yargılanacaksınız.
hemen şimdi olmayabilir. kişiler, koltuk, iktidar, mevki gelip geçicidir. adaleti sağlayan bir hukuk var olduğu sürece zamanı gelince ölmediğiniz sürece bedelini ödeyeceksiniz. şimdilik kaçın bakalım veya gülüp geçin. en yakınım diye güvendiğiniz insanlar sizi yüz üstü bırakıp hatta sizi suçladığında o kaosu yaşayacaksınız.
daha, yargılanacaksınız sözünü duyduğunuz zaman irkiliyorsunuz. olayın siz de farkındasınız. gücünüz, malınız, statünüz olsa da soğuk terler döküp gerilembiliyorsunuz. bu hayasızlık rüzgarı arkanızda kesildiği zaman dünyanın yalnızlığını ve adaletini göreceksiniz. mezarlarına tükürülecek insanlarsınız. yaşadıkça bunu yapacağız. gelecek nesillere sizi belletip ahlaksızlığınızı anlatacağız !
ulan!!!!!siz var ya bu ak trolllerden bile daha baskıcı, daha faşistsiniz. birisi gazetelere el koyacağım der, birisi kulak kesmekten bahseder, yok öbürü yargılamadan bahseder. oğlum adam gibi iktidara gelin paşa paşa yönetin ülkeyi mk. hoş ben inanmıyorum ama. nedir ya o olacak, bu olacak. kime nefret besliyorsunuz mk ? mk adamlar sizin tavuğunuza kış diyor mu mesela ? veya ne bileyim bak burada rahat rahat atıp tutuyorsun. seni durduran var mı ? ne güzel lan işte. ya var ya çok usta balıkçıyım dedikten sonra hiç balık tutamayan insanlardan farkınız yok. balık tutmaya giderken hep yanınıza mangallık malzemeleri alıyorsunuz. boşuna çaba, bunun yanında boşuna masraf. ama en güzelini yapıp stres atmış atıyorsunuz.
stres atma yöntemi olarak balığa gitmek vs stres atma yöntemi olarak siyaset....
kimisinin olmayan aklınca dalga geçtiği gerçektir.
zamanında menderes takımı da böyle yapardı. gazetelerin ispatlı ve doğru da olsa hükümet aleyhtarı haber yayınlamasını yasak edip, yayınlayanlara hapis cezası vermeye başlayınca, gazeteciler "ispat hakkı" diye dert yanmışlardı. menderes'in cevabı "ispat hakkı mı, ismail hakkı mı?" olmuştu.
sonunda ismail'i de, hakkı'yı da, başkasından esirgediği adalete muhtaç olmanın nasıl bir şey olduğunu da gördü.
yargılamayı sadece mahkeme salonlarında yaşayacaklarını sandıklarından, vicdanla alakası olmayan tiplerin korktukları söylemdir. Allah katında yargılanmak, vicdanlarda yargılanmak akıllarına dahi gelmez bu tiplerin.
ak itlerin eninde sonunda başına gelecek olandır. zamanında cemaatçiler de kendilerinden pek bir emindi ama halleri ortada... keza balyoz, ergenekon, casusluk davası gibi kumpaslarla içeri atılanların hepsi dışarıda.
cumhuriyetin adaletinin yumruğu, bunların yumruk niyetine attıkları kız fiskeleri gibi olmayacak, tam olarak hak ettikleri ağırlıkta inecek kafalarına.
benden uyarması... meydanı boş sanıp, "milletvekili olacağız" diyerek atamıza ve inönü'ye saydıranlar hesaplarını ona göre yapsın...
