alakası olabilecek tanrıdır. herkes zengin insanın fakir insanı kollamadığını, düşünmediğini söyleyip durmuş. tanrı insana akıl ve seçebilme yetisi vermiş. eğer bir zengin açlıktan ölecek birine yardım etmiyorsa bu zengin kişinin karar vermesiyle olan bir şey. yaradılanın diğer yaradılana yardım etmemesi, yardım etmeyen için bir suç gibi gözükse de yardım edilmeyen için alakasız bir durum. yani tanrı diyor ki ben senin tanrınım bana tapacaksın, açlıktan ölende tanrısına inanıyor ve ona tapıyor. gün gelip açlıktan ölme raddesine gelince biz diğer insanı suçluyoruz bunun için. peki o sıra tanrı nerde? tanrı diyor ki burası zaten yalan dünya. ben seni diğer tarafta ihya edicem. sen bana inandın dediklerimi yaptın sınavı geçtin. e iyide adam öldü gitti şimdi, hem de dünya da gün yüzü görmeden. şimdi bunun suçlusu zengin olup aç insana bakmayan diğer insan mı? sanki dünyada zenginler hop diye hemen zengin oluyor, zannediyoruz hiç çalışmıyor, tanrının verdiği aklı kendi kullanmıyor, risk almıyor. bazılarında olabilir ama sanki bütün zenginleri tanrı zengin yaratmış. onun diğer bir insana bakma gibi bir yükümlülüğü normalde yokki. o çalışmış kazanmış gerisi tamamen vicdanıyla alakalı. yani evet normalde insanların kendi kurallarına bakılırsa ahlaki değerler dediğimiz zımbırtıdan dolayı elini uzatması lazım ama kendi yarattığın insan diğer yarattığına yardım etmiyorsa bu onu ölüme terketmek için sebep mi? sen yardım etmeyeni cehennemde yaksan bile açlıktan ölen için geri dönüş verebilecek bir şey mi?. ciddi gerçeklerle çözemiyoruz ama tartışılabilecek bir konu bu.
alakası dahi olmayan tanrı. *
zenginler barlara falan para dökerken çocuk mocuk kimsenin aklına gelmez. çocuk ölür sonra:
''hep bu allah lan'' dersiniz. yürüyün gidin lan değişikler.
insanların açlıktan ölmesini, sinema filminde bir sahneyi animasyonlar ile daha ihtişamlı bir hale getirme gayreti gibi konuyu bebek ile örnekleme daha çarpıcı.
fakat; unutulmasın ki, çölde deveyi hurma ağaçlarının arasına çekip de bu ağaçlara salıncak kurarak deveyi miken arap, orgazm sonrası yaşadığı pişmanlığı "kör olasıca şeytan, insanın aklına neler getiriyor?" diye söylenmesine şeytan bile itiraz ederek "benim üzerime suç atma. ilk defa deveyi salıncakta mikmeyi sende gördüm." demesini de unutmayalım.
hele ki; insan denen canlının, doyduğu halde yine de yiyen iki canlıdan biri olması(diğeri ise domuzdur. aramızda ki fark; domuzun doyma hissi yoktur. insanın doyma hissi vardır. vanminitlan; biz maymundan değil de, domuzdan mı geliyoruz, yoksa?) gerçeğini düşünmeden,
öldürme güdülerini spor(avcılık-boks-karate vb.) veya savaşlarını din ile kutsamasını görmeden üstelik din deyince istisnasız güzellik-erdem-barış-insanlık-ahlak olarak söylemesini bilmeden her vahşeti tanrıya yüklemek biraz ayıp oluyor.
allah-tanrı-buda gibi ne isimle anarsanız anın-inanın-inanmayın, bu dünya yol üzerinde bir uğrak yeri veya sınav sahası.
yapılan insanlık suçlarının utancı ile savunma mekanizmalarınızın eseri olan suçu başkalarına atma yada bu haksızlıklar karşısında isyan etme-ret etme yapmayalım.
sorun; yaratıcının sadist olması-olmaması değil,
var veya yok olması da değil.
sorun; bizim insan olmamız.
çocuğu öldüren tanrı değil doğayı kendi çıkarları için sömüren, mahveden insanlardır. Hepimiz sistemin parçası olmuşuz bırakın yardım etmeyi, etrafa dönüp bakamıyoruz bile neler oluyor diye.
O çocukları açlıktan öldüren tanrı değil insanlardır. Adaletsizlik de insanların eseri. Allah adaleti sağlamak için dinler ve peygamberler gönderir, ancak peygamberlerini öldüren, dinleri tahrif eden, hatta yok etmeye çalışan yine insanlardır...
bu kadar beyinsiz bir adamı yarattıktan sonra, öyle bişey yapması da yadırganmaması gereken rabbdır. ayrıca çocukların açlıktan ölmelerine neden olan: ortadoğuda israil, afrikada emperyalizm ve salgın hastalıklardır.
Kader denilen olgu yaratanın sonsuz kudretinin bir göstergesidir. Kaderde şöyle bir durum vardır: Yaratan yazdığı için biz yaşamıyoruz. Yaratan bizim neyi nasıl yaşayacağımızı bildiği için kaderi o şekilde tanzim etmiştir.
Şimdi sadistlik konusuna bakalım: Eğer bir çocuk yaratılıyorsa o ana rahmine düştükten sonra o çocuktan artık anne babası yani insanlar sorumludur. Eğer o çocuğun karnı doymuyorsa bundan Allah değil ademoğlu sorumludur.
Hayvanlar dahi yavrularını korumak, onları beslemek için uğraşırlar. Eğer insan uğraşmıyorsa bunun sebebi asla Allah olamaz. Afrika'da yaratıp ölüme terk etmiştir gibi safsatalar çok da inandırıcı değil. Orada da doğrudan anne baba sorumlu olmasa da devlet ve devlet büyükleri sorumludur. Ülkesi için gereken her şeyi yapmalıdır devlet büyüğü. Çünkü inancımızda, yaratılan rızkı ile yaratılır.
inanmıyor olabilirsiniz ancak bu inançsızlıktan duyulan rahatsızlık Allah'ı eleştirmekle geçmez. Buna bilim savunma mekanizması diyor.
imanı zayıf insan avına çıkmış, akıl karıştırmak isteyen (bkz: satanist) insan söylemi. arkadaş birde geliştirin kendinizi hep aynı zırvalar aynı martabal okumalar satanistlik battı lan sizin yüzünüzden. bu kadar basit tezlerle gelmeyin artık. vay anasınısatan *
bunu bu şekilde yorumlamak bence bardağa boş taraftan bakmaktır.
dünyada bir ülkeyi satın alacak paraya sahip olan bencillerin suçu değilmi bu . veyada yanında bir simite yetecek parası olmayan adamı görmemezlikten gelip bir restaurantta 1000 tl hesap ödeyen insanların.
yarattığı çocuğa dünyayı ikram eden emrine amade eden tanrıya iftira olan sözdür. koskoca dünyaya 6 milyar insan sığamıyor ise; amerikada bir kişi 60 afrikalının tükettiği enerjiyi gıdayı tüketiyorsa, zengin daha fazla kazanma hırsıyla fakire vurdukça vuruyorsa, ademoğlu dünyada insanca yaşamayı beceremiyorsa suç tanrının mıdır sorarım size. bazı arkadaşlar şeytanın bu konuda tanrıya itiraz ettiğini savunurlar. doğru, şeytan da kızılay konvoyuyla somali yardım götüren ekipte ya.
bu kadar güzel bir evreni yaratıp çevre kirliliğini de Allah yaptı zaten. eğer birbirine zarar veren insan değil de Allah olsaydı şu dünyada bir kafire bir damla su içirmezdi merak etme sen.
(bkz: cühela)
"ben yarattım bıraktım dünyaya, gerisi insan zekasına kalmış diyen, salaklık yapmasın da o çocuğu yaşatsın, aklını kullansın da savaş olmasın, doğayı yok etmeyip hayvanları katletmesin de doğayla hayvanla yaşamayı bilsin, akıl verdim yahu, biraz kullanın artık, hayat geldi gidiyor, ben karışmıyorum, ne haliniz varsa görün ey kul" diyen allah ile aynı varlık.
sadiste tapmak
Allaha tam anlamıyla "tapan" var mı?
Yaratıcının olmadığı konusunu, en ufak bir açıkta bahaneyle vurgulayan yazarın söylemidir bu başlık.
Tamam tamam, tanrı değildi değil mi, sadistti.
Ulan seni yaratana karşı azcık saygın olsun be!
+seni kim yarattı evladım?
-Annem.
+onu?
-Annaannem.
+yabi sittir git evladım...
yok öyle bir tanrı.
beyaz adam gitsin ucuz cep telefonu hammaddesi için gerekli olan madenleri elde etmek için iç savaşlar çıkartsın. insanların kimliklerine hutu-tutsi yazdırsın. soros denen köpekbalığının edge fonları asya'daki büyük tsunami sonrası pirinç borsasına yüklensin ve pirincin fiyatını bir kaç gün içinde kat be kat artsın. dağdan akan sular paralı olsun. insanların günlük temiz su ihtiyacını götümüzü temizlemek ve çıkanı kanalizasyona göndermek için harcayalım. yiyemeyeceğimiz kadar yiyelim.
tanrı denilen fenomenin çelişkiye düştüğü bir başka durumda, yarattığı tüm insanların önceden ne yapacağını bildiği halde hiç bir şekilde bunların yaptıklarına engel olmayıp, sonradan oturup bunların cehenem'de yanmasından zevk almasıdır. bütün beşeri düşünceler nasıl doğarken eksik doğarsa, tanrı fikri de çok sakat doğmuştur ve durmadan kendi içinde çelişmektedir; biz yarattık tanrıyı, haps olduk ona, tersini söyleyen de afaroz edilir.