Bu davranışı karşısında Tanrı'yı, insanın nankör ve kötü olduğunu iddia ederek savunanlar var. Bu söylediğiniz çok saçma. Atalarımız "ne ekersen onu biçersin." demiş. Bizim kötü ve nankör olmamız ancak yapısal bir bozukluk olabilir. Üretim hatası yani. Tanrı mükemmel değil miydi?
Yarattığı kulu beğenemeyen tanrı'ya George bernard shaw'un pygmalion (bir kadın yaratmak) adlı eserinden bir örnek verelim ki böyle bir tanrı anlayışının da ancak insan işi olabileceği konusunda bir fikir versin.
Şimdi bilmeyen için; higgins adlı dil bilgisi profesörü arkadaşı ile birlikte sokaktan topladığı cahil bir çiçekçi kıza diksiyon dersi vererek, bir hanımefendiye dönüştürür.
Sonunda kızın, higgins'in arkadaşına şöyle dediği bir bölüm vardır: Profesör higgins beni daima kaba bir çiçekçi kız olarak görecek çünkü bana başından beri öyleymişim gibi davrandı. Ama size göre bir hanımefendi olabileceğimi biliyorum. Çünkü siz bana daima bir hanım efendiymişim gibi davrandınız.
Bunu anlattım çünkü eseri severim ve özlemişim. Gidip filmini izleyeyim bari.
aynen, saçma bir durumdur. benim esas anlamadığım tanrının hakaret ederek ne yapamaya çalıştığıdır. sürekli öfkeli ve ilkel baba figürü gibi duruyor. sanki yaratıkları onu öfkelendirmiş bir şeylere kızmış gibi.
oysa tanrı kendini ifade etmek için neden hakarete başvuruyor?
bu gücü vurgulama ve ben asarım keserim havası neden?
artistliği kime de denebilir tabi.
ayrıca yarattığını aşağılık yaratıp sonra bunu vurgulamak da ironik olmuş.