Dünya bir buzulken kim yaşıyordu ? cro magnon mu yoksa buz insanlarmı ? okumayı bilmeyen konuşmayı bilmeyen hatta hayvandan farkı olmayan insanlara bir din bir peygamber göndermek nasıl olur ki diye sorarım sana dostum.
kemalizm ve akp başlıklarında ateş gibi parlayan şakird kardeşlerin evrim ve dünyanın oluşumu ie ilgili konularda buhar oluşuna tanık olduğumuz konudur .
yani şu sözlükler aleminde; insanların mensup olduğu din, ırk ve kültürleri neden bu kadar aşağılanır merak etmekteyim. tamam arkadaşım, allah-kitap sallamıyor olabilirsin ama neden öyle aklına her geleni sözlüğe yazıp insanları rencide etmeye çalışıyorsun? özellikle uludağ sözlükte ne modası geçmez bir haltmış, bu insanların değerleriyle dalga geçmek, aşağılamak, direkt olarak kötülemek? tamam anladık, işiniz gücünüz yok durmadan internette atmaya çalışıyorsunuz da enerjinizi; neden zeka küpü gibi göstermek zorunda hissediyorsunuz kendinizi? yani bu konuyu bunca müslüman düşünemedi de, bir tek sen düşündün öyle mi? tuğla gibi kitap inmiş gökten; o bu konuyu es geçti ama bir tek senin gibi bir zeka küpü ulusözlük yazarı yakaladı mevzuyu öyle mi?
birileri de aradan çıkıp; ''ya yoksa?'' gibisinden, inananları enayi yerine koyuyor aklılarısıra... yoksa nolur? e arkadaş ''ya varsa?''. o zaman senin durumun daha vahim? hani inanan insanların inanmayanlara bakış açısı çoğu zaman hödükçe oluyor da; inanmayanlar da mevzuyu bu derece bilmem ne malzemesi yapmasın. madem tanrıyı reddedip bilimselliğe inanıyorsun; o zaman bilimselliğe yakışan bir tavırla konuşman gerekir. öyle kıytırıktan bir sözlük ortamında, ona buna sataşarak, tanrının yokluğunu kabul ettiremezsin zaten.
5499998600 yıl önce de gönderilse bağnazlığından dolayı kulak vermeyeceklerin sayısı günümüzdeki gibi 5499998600 civarlarında seyiredecektir. hayır saçmalamak için başka bir yol bulunmalı... sen hala göz'ü açıklamayan bir bilimi bildiğinden bahsediyorsun.
yunus'a kulak verdim çok da doğru diyor bak, oku adamım:
ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
sen kendini bilmezsin
ya nice okumaktır
okumaktan murat ne
kişi hak'kı bilmektir
çün okudun bilmezsin
ha bir kuru ekmektir
okudum bildim deme
çok taat kıldım deme
eğer hak bilmez isen
abes yere gelmektir
dört kitabın manası
bellidir bir elifte
sen elifi bilmezsin
bu nice okumaktır
yiğirmi dokuz hece
okursun uçtan uca
sen elif dersin hoca
manası ne demektir
yunus emre der hoca
gerekse bin var hacca
hepisinden iyice
bir gönüle girmektir
büyük aşıklardan yunus emre dini kalıplardan ibaret görüp de inanan ve inanmayanlara çok güzel demiş. bana laf düşmez gayrı...
ayrıca son peygamber hz isa'dan 571 yıl sonra gönderilmemiştir. 610 yıl sonra gelmiştir. doğar doğmaz peygamber olmamıştır. 40 yaşına gelince peygamber seçilmiştir allah tarafından.
gelmediğini biliyormuşcasına ortaya atılan bir iddia. gelmediği ne malum? kitap dediğin vahiyler bütünü, bi şekilde ulaşmıştır cetlerimize. biz de son peygamber son kitapla ödüllendirilmişiz mesela bunun değerini bilmeliyiz, bilmeyenlere bildirmeliyiz.
ham akıllar tarafından tam idrak edilememiş olan tespittir.
özetle belirtmem gerekirse, ki gerekmiyor, ortaokul bilgidinden biraz fazla bir bilgi,
ve akılcı bir yorumlamayla şöyle düşünülebilir.
dünyanın bu günden 5.5 milyar yıl önce allah tarafından yaratılmış olduğunu varsayarsak,
ve Homo sapienslerin günümüzden 50 bin yıl önce ortaya çıktığı düşünürsek,
son kitap olan kuran'ın gecikmesi normaldir.
aslında kitabın gecikmesi, insanın yaratılmasının unutulması ile tetiklenmiştir.
allah insanı yaratmak için neden bu kadar bekledi acabağ!?
dünyanın yaşının 4.5 milyar yıl olduğu, bunun % 88'inin de prekambiriyen dönem olduğu , yani karanlık çağ, düşünülecek olursa ve yaratma eyleminin - ki söz konusu bi'şeyse eğer - dünyanın oluşumuyla eş zamanlı gerçekleşmediğini, ilk organize canlıların - balıklar, trilobitler vs - prekambiriyen sonunda başlayan kambriyen döneminde belirdiğini söylemek bir jeoloji mühendisi adayı olarak vazifemken; sadece yapılan yorumları görüp güldüğüm önermedir.
belki yakin zamanlarda yeni bir peygamber gelmistir. ama sozluge girip acilan basliklari veya girilen entryleri gorunce hadi len bunlarimi kurtarcam ben yansin ipneler diyip geri gitmistir.
insanlık tarihi 2-3 milyon yıllıktır. Zaten ilk insanlara kitap gönderilecek hali yoktu. Okuma-yazmayı daha bilmiyorlardı. Mağaralarda yaşayan, tarım yapamayan, yerleşik hayata geçmemiş, ateşi kullanamayan, soyut düşünebilme yeteneği gelişmemiş, ilkel bir şekilde iletişim kuran bir canlıya kitap gönderilmesi zaten saçma olur. Dünya kadar kazı alanı ve mağara var, insanlığın bu ilk hallerini kanıtlayan. Aklını kullananlar için bilim dünya kadar kanıt ortaya koyuyor, fakat onlar gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar!(Bu terminolojiyi bir de ben kullanayım dedim, hoş oluyormuş:), fakat pek de yerinde kavramlar değil!) Yeter ki, objektif düşünülebilsin, sorgulama yapılabilsin!!!!
Bu arada aklıma Adem geldi. Onların çocukları Habil ve Kabil miydi? Bunlar neredeyse, M.S. 500'lü yılların teknolojisine sahipti, değil mi? Peki tarımcılığa geçmemiş ilk insanlar nerden çıktı? Tabi, inanca göre ilk insanlar gayet de moderndi! Arkeoloji, insanlık tarihi vs falan ateist oyunlarıydı, tıpkı evrim teorisi gibi. ( Bu arada evrim teorisine saldıranlar, neden ilk insanların vahşiliğini ortaya koyan bilimsel disiplinlere saldırmıyorlar? Bu da ayrı bir ilginçlik!)
Garip bir gözlemim daha var. O da dünyanın yaşının 5.5 milyar yıl olmasına kimse ses çıkarmıyor. Demek bu konuda bilime bir inanç var! insan bir anda, hiç bir evrimsel ilerleme, aşama olmadan tarımcılık yapabiliyor. Yani, evrimsel bir sürece ne biyolojik anlamda, ne de dünyanın oluşumu anlamında gerek yok. Şimdi, başlık daha anlamlı oldu. Eğer evrimsel bir sürece gerek yoksa, bir anda okuma bilen, tarım yapabilen canlılar oluşuyorsa, neden 5.5 milyar yıla gerek vardı? Hiç de anlamsız bir soru değil. Bir açıklamayı hak ediyor.
amatorce bir is cikarmaktir. ileride cok bas agritir.
bilindigi uzere, iyi bir programci sistemli calisir, projesini hazirlar, gerekli diagramlarini cizer, en sonunda kodunu yazar ve dokumentasyonu ile birlikte calismasini yayinlar/teslim eder.
bu ne yapmis, ol demis olmus. e hani hocam bunun kullanma kilavuzu, teknik bilgileri falan? destek desen yok, guncelleme desen o da 3 versiyona kadar gelmis. sonra yarim kalmis.
1. adam mübalağa sanatı yapmış gayet açık anlaşıldığı gibi. herhalde gerçekten 5499998600 yılı kastetmemiştir.
2. sadece başlık açanın değil başlığı okuyan bazı insanların da katıldığı bişey olabilir bu. ama gel gör ki sözlük yazarlarımız ilk fırsatta eksi oya bindirdikleri ve hemen ya allah diyip kendi fikrine uymayan konulara dallamasına atladığı için sesini kimse çıkaramıyor. rahat verin. bırakın insanlar paylaşsın fikirlerini.
3. evet konuya gelelim kitap gereken bir zaman da içinde bulunduğumuz zaman. gel gör ki annem de kendi zamanı için aynı şeyi düşünürmüş onun annesi de onun annesinin annesi de. yani en geri zaman için de bu böyle. yani sen insanlığı öğrenememişsen içinde insanlığa dair bişey yoksa ne kitap adam edebilir seni ne başka bişey.
ne zaman gönderilseydi daha uygun olurdu şeklinde soru sorulası ifadedir.
zaman kavramı üzerine bu tip yorum yapanlar herşeylerini mükemmel yapıyor olmalılar diye düşünüyor insan. *
cevabı: dünya gaz bulutuyken gönderilmesi gerekiyordu herhalde. canlı varlık yokken.
kamil olmamış aklıyla hesap sormaktır. o 5499998600 yıl içinde kaç uygarlık oldu , kaç kez devir döndü bilmeden ahkam kesmektir daha iyi algılanabilmesi için:
(bkz: zaman çarkı)