yaratılış efsanesi: eski ahit, incil, avestacılık, yunan mitolojisi, süryani ve erken mezopotamya toplumlarında farklı anlatılmıştır. bunlar zamanla kaynaştığı için adem, kan pıhtısından, topraktan, pişmiş çamurdan veya tanrı'nın ''ol'' sözlerinden yaratılmıştır.
peygamberler de kendilerine ulaşan eski kayıt ve söylemlere dayanarak bu birbirinden farklı ''adem'' lerin yaratılışlarına ilişkin olayları tek bir adem'e aitmiş gibi kitaplara aktarmışlardır.
aynı şekilde: tanrı akıldır, tanrı sözdür, tanrı ışıktır, tanrı aşktır, tanrı gerçektir, tanrı örnekler yokken var edendir...gibi kalıplaşmış deyimleri, farklı mezhep ve dinlerdeki tanrı özelliklerini, farklı vurgularla aktarmışlardır.
Bazılarımız buna genesis, bazılarımız yaratılış, bazılarımız da Big Bang der.
ilk yaratılış belli bir yerde olmadı çünkü ondan evvel mekan yoktu; belli bir zamanda da olmadı çünkü ondan evvel zaman yoktu.
Bu sebepledir ki, bizim ölçülerimize göre değerlendirmek için zihnimizi zorlarsak, yaratılış her yerde ve her zaman oldu, olmakta ve olacak.
Big Bang asla bitmedi, bitmeyecek, ta ki yaratılanların farklılıkları bitip de her şey aynı hale gelinceye kadar.
Bazıları bu farklılıkların azalması, her şeyin sürekli dağılıp gitmesi olayına entropi der. Çünkü varoluş ancak farklılıkla, izafiyetle mümkün ve farklılıklar ortadan kalkınca ne zaman kalacak, ne de mekan.
Bazılarımız bu kaçınılmaz hadiseye kıyamet der.
Ayrıca yaratılma mı? yoksa evrim mi? kuran' da ilk insan adem'den evvel yeryüzünde insansı canlıların varolduklarına dair bilgiler vardır.
Yaratılış'a göre adem yaratıldığı andan itibaren konuşabilir, fakat bilim bize bunu böyle olmadığını söyler.
yaratılış'a göre adem yaratıldığı andan itibaren nefes alır, ama bilim dünya oluştuktan itibaren 3 milyar yıl yeterli oksijen olmadığını gösterir.
yaratılış, koyun, keçi, sığır gibi hayvanların yaratıldığını söyler, fakat bilim aslında o hayvanların eskiden doğada olmadıklarını, birkaç bin yıl önce insanlar tarafıdan yapay seçilime uğradıklarını gösterir.
yaratılışa göre aynı kalması gereken meyvelerden birçoğu birkaç bin yıl önce şimdiki boyutundan kat ve kat küçüktür.
Bunlar sadece birkaç örnektir, yaratılışın saçmalığı yüzünden yaratılışçıların işi bu düşünceyi savunak değil, olsa olsa evrime bok atmaktır. Onlar bile bu düşüncenin elle tutulacak yanı olmadığını bilirler.
peygamberler yaradılış gerçeğini insanlara bildirmişlerdir görmek isteyen için açıktır ama istemeyen kişi yaradılış olayını madde boyutunda ele almaya çalıştığı için anlayamayacaktır..