gülsek mi ağlasak mı kampanyalarıdır. hastane önlerinden geçerken bir çok kişi görmüştür bu kampanyaları. hayır, zamanında bırak yararlanmayı adı duyulduğu zaman 'aha o kadar parayı nerden bulucaz', 'şerefsizim bu adama bu ameliyatı yaptıramazlar, bi yerde ölüp kalır' ya da devlet hastanelerinde 2 sene sonrasına gün verilen tedavi v.b. işlerin şimdi şok kampanyalarla, üstelik şipşak olması gülünç ve ilginç.
kalp ameliyatı olacak hastalar eğer yanlarında arkadaşlarını da getirirse %10 indirim kazanıyor! son fırsat 30 ağustos! kalbinizi ihmal etmeyin, kalp ameliyatı için yaşlılığınızı beklemeyin!
hastanelerin özelleşmesiyle orantılı bütün özel hastanelerin ticarethanelere dönmesiyle vuku bulan durum. insan sağlığı ticarete dökülmeye başlandı. hastaneler için önemli olan tedavi etmek değil önemli olan artık para kazanmak. kapitalizm böyle bir şey işte. insanlık duygusunun parayla yer değiştirmesini amaçlayan bir olgu. tek çıkar yolu para olan bir sistem. "insanlık öldü mü" deriz ya, ölmüş de yasını tutan yok. kim tutsun ki yasını. insanlar olması lazım yas tutmak için.
ayrıca antalya'da bu tarz kampanyalar düzenleyen bi' cenaze şirketi duymuştum. aynen afişleri şöyleydi: "haziran-temmuz-ağustos ayında cenaze işlemleri yüzde 50 indirimli" şimdi ölürsen diyor, kardasın. diyeceğim tek kelimeyle paranın gözü çıksın.
bunu başka bir entryim de girdim gibi hatırlıyorum, ama burda yeri tam da gelmiş.
bir gün arabada gidiyoruz şöyle bir reklam duyulur radyodan:
'kalp ameliyatı yaptırana bilmem kaç kişilik çelik tencere seti hediyemiz...'
ADAM O AMELiYATTAN SONRA SANKi BiŞEY YAPICAK ONUNLAR. HAYRET iŞLER BUNLAR.