-kız
+erkek
kız bankta oturur ve dondurma yemektedir. erkek kişi yanına yaklaşır ve sorar;
+ hanımefendi birşey soracağım ama yanlış anlarsınız diye korkuyorum
- neden yanlış anlayım betfendi sorun lütfen der ve dondurma yalamaya devam eder
+bakın yanlış anlarsınız sonra ondan korkuyorum
- yok beyfendi sorun tamam anlamıyacağım lütfen?
+ bir kere yalayabilirmiyim?
- a a neden yanlış anlayayım dondurmayı uzatır ve; buyrun yalayın
+ bakın yanlış anladınız...
- !?/&
evde telefon çalıyor ufak kardeş telefona bakıyor.
- içeri geliyor ve hayat kim diye soruyor.
ortanca kardeş bilgisayarın başından muahabbete dalıyor.
- Hayat, bazen hiçbir şey, bazense her şeydir.
- Telefonda annemi istedi, ben onu sordum aslında kim diye ama sen sözlük modundasın galiba, söyliyim sonra arasın.
lise yılları kimya sınavındayız ve sınıfımız sadece sporculardan oluşuyor, üç beş kişi haricinde kimse hiçbişey anlamıyor derslerden.
bendeniz sınava çalışan ender gruptayım, kopya hızla sınıfta yayılıyor sorunun cevabı x2y3 fakat 40 kadar arkadaşımız 'iksirin y3' yazarak kendilerini ve tüm okulu yarmışlardı.
suavi'nin yalı çapkını adlı parçasını çoban incili yalı çapkını, örtbas etme aşkını,çoban aldatan çift sarmaşığı sar bana kollarını olarak söylenmiştir.orjinali çoban inciri yalı çapkını, örtbas etme aşkını,çoban aldatan çit sarmaşığı sar bana kollarınıymış.
bir arkadaşım bir tarihte bana açmak istediği lokanta hakkında fikrimi sormuştu. uzun uzun anlattı dinledim sorular sordum. düşündüğü yeri de anlattı. kirasının da 1500 ytl olduğunu söyledi. neyse biraz daha konuştuk. sonrasında ben ona fikri beğendiğimi söyledim. konuşmanın sonuna doğru da "bire olsa daha super olur aslında" dedim. kira bin ytl anlamında.
bir kaç gün sonra karşılaştığımda, bana içki ruhsatı almaya çalıştığını söyledi. daha sonra da bir süre uğraştı didindi durdu ve en sonunda içki ruhsatı alabildi. açılışı yaptı. içkili restaurant şeklinde. her şey güzel. açılışta yanaşıp yanına "her şey güzel ve super de abi neden alkollü açtın ne gerek vardı ki" dedim. o da bana sen dedin ya dedi. yok ya ben demedim falan derken aklıma geldi. "bire olsa super olurdu" lafımı "bira olsa super olurdu" şeklinde anlamış olduğu.
ben:+
annem:-
+ anne arkadaşlarla yemek yicez okuldan sonra gecikicem haberin olsun
- tamam canım ne yemek yapıyım*
+anne sen bişey yapma biz dışarda yicez
eve gelinir ve masada bir kuş sütü eksik biçimde hayali misafirlerimiz beklenir
+anne bunlar ne????
-e yemeğe gelicez demedin mi?
+???*
-canım ya tam piknik havası var.ne güzel olur şöyle hep birlikte gitsek.
+niye olmasın,bi hafta sonu gideriz.
diyalog sadece bununla sınırlı kalır ve hafta boyunca konu hakkında tek kelime edilmez.cumartesi sabahi yedi de telefon çalar:
-ya biz bişeyler aldık size sormadan şimdi de burcuların yanına uğradıktan sonra sizi almaya geliriz.
+niye ya ne aldınız.sabah sabah niye geliosun ki buraya.(uyku sersemliğiyle durum anlaşılmaya çalışılır.)
-piknik için yaa...!!!
+ne pikniği piknik nerden çıktı.
-sen dedin ya bu hafta sonu gidelim diye..allam yaa.unuttun mu yoksa,var ya bişeyi de ciddiye al.öfff ya öfff sana..
+ya tamam gideriz o zaman
-yok yaa ne gitcez...
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangoz çağırır. Marangoz bakar ama bir sorun bulamaz. Dolap gıcırdamıyordur ve sorar:
-Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
Kadın:
-Normalde gıcırdamıyor zaten. Yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor. Sen şimdi dolabın içine gir de otobüs geçerken bakarsın, der.
Adam da tamam der ve başlar beklemeye…
Bir müddet sonra kadının kocası eve gelir. Üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca bir de ne görsün? içinde bir adam… Hemen sorar:
-Ne işin var senin benim dolabımda!…
Adam:
-Abi ne desen haklısın. Şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın…
iki haftadir gunde 14 saat ortalama ile internette kah gulen, kah eglesen, kah iletisen*, kah da (en onemlisi) kod yazan bunyem sol frame'de ip atlamak basligini gorunce "aa ip** atlamak diye bisey varmis, nasi bisey lan acaba" seklinde dusuncelere bogulur, bu yeni teknigi nasil utilize edebilecegini dusunmeye baslar, ve gerceklerle yuzlesir.
mutfakta salata yapan anne kızına sağlıklı yaşam ile ilgili bilgiler aktarmaktadır.
*ya işte öyle kızım, demek ki neymiş, bundan sonra kabuklarını soymayacakmışız bazı sebzelerin, mesela biberin çekirdeği de çok faydalıymış, öyle dedi bitki ve beslenme uzmanı.
- ne ? kim dedi? it gibi beslenme uzmanı mı?
Askerlini izmir'de anıt ve şehitlik bekleyen bendeniz izmir'li bir arkadaşımla Alsancak'ta dolaşıyoruz. Arkadaşım sordu:
- Nereye gidelim abi?
+ Böyle görmeye değer, hareketli biryerlere takılalım işte.
- Kıbrıs Şehitleri'ne gidelim mi?
+ (ifade değişir) Kıbrıs şehitleri mi? Oğlum ne şehidi ya, ben hafta içi her gün zaten şehitlerleyim. Çimlerini biçiyorum, çiçeklerini suluyorum, ziyaretçi getiriyorum. Tatil günümde şehit mehit deme bana!
-Abi yanlış anladın galiba...Kıbrıs Şehitleri Caddesi var da...Oraya gidelim diye ben şeettim.
+Cadde mi? Cadde adı mı o? Hıı... E gidelim o zaman, sorun yok.
alişan'ın ikimize birden yükleniyorlar şarkısının 'ikimize bir gömlek veriyorlar' şeklinde anlaşılması. şaka değil gerçektir. zeka küpü bi arkadaşımın marifetidir.
ders: cografya
konu: ic kuvvetler
ögretmen: kitalarin alcalma yükselmelerine en genel anlamiyla epirojenez denir.
ögrenciler: oooooooo hoca ebru hoca dedi!
ögrenciler: çok yakisirsiniz hocam.
ögretmen: ne oluyor lan! ne ebru hocasi, epirojenez dedim.