Uzun süre Timurlu tarihi çalışınca bilinçaltı çorba olabiliyor insanın. Annem de uyandırmak için geldiğinde buna şahit oldu. Uyku ile uyanıklık arasinda soru-cevap hali inanılmaz komik oluyor. Şöyle ki:
Ben: aaa kemal hoca!
Annem: ne olmuş kemal hocaya?
Ben: hazreti sahibkıran...
Annem: ne? Kızım kalk hadi otobüsü kaçıracaksın. Yarın dersin var.
Ben: sahibkıran gönderdi kemal hocayı emir-i hezare olarak.
Annem: nereye göndermiş? Sahibkıran kim?
Ben: derbend'e işte offf. Gidiyor yetişmem lazım. Ya olamaz Ya!
Annem: sırtın açıkta kalmış zaten. Neyse bak 10 dakika daha uyu sonra kalkmazsan su dökerim kafana.
Uyanınca dalga geçti elbette. Hayal meyal hatırlıyorum. En son hocam takım elbiseyle atına biniyordu. Derbend'de sempozyum vardı belki de. Amaaan saçmalıyorum!
cgcg: aşkım uyan sabah oldu işe gidicez.
cemsbg: tamam geliyom dur. (Henüz yatakta kahvaltı hazırlamaya gittim. döndüğümde iki kolunu dirsekten kırmış, avuç içleri birbirine bakacak şekilde sırt üstü uzanırken kollarını da uzatmış. geri döndüğümde karşılaştığım manzara bu)
cgcg: hayatım napıyosun aq?!
cemsbg: 2 saattir seni bekliyorum. sarsana yünü!!!
cgcg: ?!
canım eşim cemsbg mırıl mırıl sayıklamaktadır. oturma odasından yanına ne diyo la bu edasıyla gitmekteyimdir. tam aşkım ya ne kadar bebeksi uyuyo diyip öpecekken dudaklarından açık bir şekilde şu cümle dökülür:
"Menapozunu siktirtme" dediğimi iddia etmişti oda arkadaşım. Olabilir mi olabilir. Ama rüyayı hatırlamıyorum. Ne görmüşüm de böyle bir şey demişim acaba.
neredeyse her gece duyduğumuz.. odada iki arkadaş var, biri konuşmasa biri mutlaka konuşuyor. en son gece gece bizi kırıp geçiren b isimli arkadaşın sözleri:
üniversitede oda arkadaşım yeni sevgili yaptığı zamanlar. üniversite bir çocuk yeni sevgilim yap*mış, hormonlar tavan, yavaş küçük yakınlaşmalar falan. çocuk resmen aşkından ölüyorum. gece oyun oynuyorum. işsizlik tabi sabah erken kalkmak gerekliliği yok. çocuk arkamda bişiler diyor dönüp baksam mı falan diyorum. sonra çıkardım kulaklığı.
-sevgilim, sevgilim, sevgilim, sevgilim.
duymamızlıktan geleyim dedim. telefonla konuşuyor falan.güldüm dönüdüm önüme. devam etti bu.
- sevgilim sevgilim.
bana mı diyor lan bu diye hafif bi rahatsızlanma oldu bende. baktım telefon falan yok elinden.
- seni seviyorum sevgilim, seni çok seviyorum.
- uyan lan pezevenk, ayaküstü aşık olacan bana.
- seni çok seviyorum ben.
suyu aldım döktüm kafasına.
Arkadaşın evine içmeye gittik. Akşam bir güzel demlendik velhasıl. Uykuya dalınca arkadaşın kardeşinin odasına gidip "klozeti getir" demişim. Korkmuş çocukcağız. Tuvalet yan tarafta deyince de boş boş bakmışım yüzüne. Sonra çıkmışım odadan. Buda böyle bir anımdır.
yer universite yurdu uyurken sex and the city o yeah diye bagirmis ve geri uyumusum. arkadaslarim korkmus uyanmislar beni uyandirip tamam la pamelayi sana yapacaz dediler ne pamelasi lan dememle olay aydinlanmistir.
annem: oğlum hadi kalk, kahvaltı hazır. (kesin buna benzer bir cümle kurmuştur tam hatırlamıyorum)
ben: kırmızı iyidir ya. kırmızı olsun anne. kırmızı istiyorum.
annem: marjinal?
ben: anne? kırmızı diyorum yaaa off.
-annem beni dürter-
ben: ah kırmızı!
not: ne yaşadım ben acaba? ne kırmızıymış değil mi? **