yaran tercumeler

    .
  1. elephant is the only animal in the world with a trunk.
    şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır.

    Ahmet şerif izgören 'inde bir kitabına isim olmuştur..
    3 ...
  2. .
  3. 90'ların sonunda ortaya çıkan Meşhur chicken translate, yıllardır böyle iğrenç geyikler bekleyen, gözü yolda türk gençliğine ilham olmuş ve aşağıda bir kısmı verilen furyanın önünü açmıştır.

    leave the door december = kapıyı aralık bırak
    can boğazdan gelir = john comes from bosphorus
    astığı astık kestiği kestik bir adamdı = he was a he hung-we hung, he cut-we cut man
    Acele ise şeytan karışır : Urinate quickly, satan mixes.
    Adam katıla katıla gülüyordu : The man was laughing joining by joining.
    Dik dik ne bakıyorsun öyle : What are you looking perpendicular perpendicular like that.
    Egri oturalım, dogru konusalım : Let's sit italic,let's talk direct.
    Ekmek elden, su gölden : Bread from hand, water from lake.
    Nalları dikti : He errected the horse-shoes.
    O güzelim vazo tuzla buz oldu : That my beautiful vase became ice with salt.
    Onun elinden az cekmedik : We didn't pull little from his hand.
    Gözün mosmor olmus : Your eye has become puspurple.
    Onun gözlemelerine doyum olmaz : There is no saturation to her observations.
    Senden adam olmaz : Man doesn't become from you.
    Sıraya gir : Enter the desk.
    Usta ordan bi pilav üstü kuru versene : Master, give a dry on top of rice from there.
    2 ...
  4. .
  5. i am the legend filminde will smith dostumuz there is no god diye bağırmaktadır. altta parantez içinde de :

    - tanrı diye bir şey yok ( haşa de lan it ) ...
    2 ...
  6. .
  7. Hareket yapma hareketin Allah'ını görürsün tercümesi; Don't move you see the God move.

    Karakol tercümesi;blackarm veya police house.

    Daha uzar...
    1 ...
  8. .
  9. patlamış mısır : exploding egypt
    1 ...
  10. 1.
  11. If I put, you sit.
    Tercüme:Kodummu oturturum.
    1 ...
  12. 2.
  13. master, bring burning- turning something on the middle of the table.
    tercüme: masanın ortasına yanar döner birşeyler getir.
    1 ...
  14. .
  15. fenerbahçe antrenmanı sonrası çocuk tercüman ile tuncay arasında geçen olay ;

    tu: bugunkü maç zor geçti ama bizde elimizden geleni yaptık.
    te: bugünkü maç zor geçti ama bizde elimizden geleni yaptık.
    tu: gol yollarında biraz daha aktif olmamız lazım.
    te: gol yollarında biraz daha aktif olmamız lazım.
    tu: teknik direktörümün bana tanıdığı şanstan dolayı kendisine buradan teşekkürler
    te: bir önceki maçta formayı nasıl başkalarına verdim bilmiyorum büyük bir hata olmuş gibi ama neyse artık
    0 ...
  16. .
  17. .
© 2025 uludağ sözlük