vapur iskelesinde görevlinin oturduğu yerin camında, 'bilmem nereye hiç bilet kalmamıştır' yazdığı halde;
-bilmem nereye bilet var mı?
diye sorup hayır cavabını alıp camdaki yazıyı gördüğü halde;
-hiç mi yok??!!
diye anlamsız bir soru daha yöneltmek. *
"pek yakında bilimadamları ancak bilim kurgu uyarlamalarında gördüğümüz kafa naklini gerçekleştirecekler. Peki baskasının vücuduna tutturulan kafayla yaşamını devam ettirmek mümkün müdür, ruh dediğimiz varlık insanın vücudunda mı kafasında mıdır?" sorusu yarandan ziyade yardıran sorulara örnektir.
bursa'dan mudanya'ya kadar gelip "yalova'ya nasıl gidebiliriz?" diye soran kişinin sorduğu soru yaran bir sorudur. soran kişiye sen böyle devam et deyip balıkesir tarafları gösterilebilir.
reha muhtar bu konuda çok yaratıcıdır;
-çarpışma sırasında araçlar arasında ne kadar mesafe vardı?
-karını neden bıçakladın amacın öldürmekmiydi ? (ve daha bir sürü)
1999 Marmara depremi başta olmak üzere büyük depremler yaşadım. Deprem anında ve sonrasında çeşitli gözlemlerim oldu. Bana soracağınız bir şey olabilir mi?