akşam spordan eve dönerken yaşanmış bir olaydır ; saat 10.30. benim kendine has özellikler barındıran memleketimde kimseler o saatlerde dışarda olmaz. eve ne kadar erken gidersem o kadar iyi diye düşünerek bildiğim ne kadar ara yol varsa hepsine gire çıka evimin yollundayım.
- pardon birader.
+ bu bu buyur abi.
- versene.
+ yok abi sigara kullanmıyorum ben.
- o zaman başka bir şey ver.
+ ?? iyi akşamlar.
- gel ulan gel kaçma. hahahahha
çocukluğumda derin yaralar bıraktın pos bıyıklı abi ; allahından bulasın.
edit : başlığı açıp gidenler ; seviyorum seni diyenler nerdeler?
bakü de metro istasyonundan çıkar çıkmaz sigara yakılır; olay burdan sonra cereyan eder. Üstü başı gayet düzgün yakışıklı genç bir adam yanıma yaklaşarak;
adam: salam qaqaş! ( selam kardeş).
ben: ( tanışıyor muyuz acaba? vurgusuyla ) salam!
adam: sen abisen? ( azeriler tük müsün anlamında sorarmış ben de sonradan öğrendim)
ben:ne?
adam: sen türçsen? ( türk müsün? )
ben: evet.
adam: he sırgandan bildim. ( küpe taktığından anladım )
adam: Siqaretin den bir dene olar? ( bir tana sigara verebilir misin? )
ben: aa tabi buyrun.
adam: bu nedi aye? türç siqaretin yoxdu? ( bu ne be? türk sigaran yok mu? )
ben: hayır! maalesef burdan aldım.
ardından adam isteksizce sigarasını yakar ve '' sağol '' der gider.
edit: imla.