eski bir klibinde bir ara kulağında dj kulaklığıyla tekno tekno tekno tekno diye kafa sallıyordu. arkadaşlarla yarılmıştık o gülen aptal japon ifadeye.
türk müziğinin içine sıçılmasına vesile olan sözlerdir, ki bir cümle oluşturmazlar. mısralar kıtaları oluşturmaz anlam sıfırdır. sadece kafiye yeterlidir.
seni çöpe atacağım poşete yazık
bi sigara yakacağım ateşe yazık
aşk gidince acımak mı
yarayı kaşımak mı
sor iyisi çıkacak mı
içime akacakmı...
veee devam eden saçma milyon dize ile poşet, halay çeken amcadan sonra ikinci sırada.
Neyine bu caka, neyine bu poz
Kendini nasılda kasıyorsun
Deli bir pervane ben peşinde
Randevularını mandevularını asıyorsun
Gönül çeşmem kupkuru
Ne zaman yaklaşsam Tıssss…
Sana umut bağlanmaz
Seni sevmek faydasız
Taşıma su taşıma su senin aşkın
Yakı yakı yakıyorsun güneş açtın
Gece mece güldürmece neşe saçtın
Taşıma su taşıma su aşkın
Kimbilir kaç kişiye olta attın
Deli bir pervane ben peşinde
Randevularını mandevularını
Asıyorsun
bu adamı bu şarkıyı söylediğinde başımıza gelecekleri ön görememişiz.
yar aynada güvendiğin ne? melek misin gümüş söğüt dalı mı?
kişisel not: nasa'nın uzaylılarla ilgili araştırmaları ve arizona'daki ellibirinci bölge, mısır pramitlerinin gizemi, bermuda şeytan üçgeni kadar mereak ediyorum bu sözlerde ki gizemi. şifreli gizli bir mesaj mı var aceba anlayamadığımız?
aşkım yuvam hazır mı
gelsem yerim hazır mı
ilk defa sevmedim mektubunu
senin bu el yazını
bıraktığın gibiyim
biraz daha sabırlı
hiç acelem yok otur yerıne
geldin de kalmadın mı?
özellikle acı domates gibi kızarıyorum bölümüne koptuğum sözlerdir.
oynattım ben dengemi
kaybettim benliğimi
sıra sıra çıktım tozuttum
her söylenileni ham yuttum
bu ne olay sende dile kolay
benle dalga geçme, haydi dene dene
deliriyorum canım deliriyorum
acı domates gibi kızarıyorum.