soru, istanbul üniversitesi işletme fakültesinin işletme matematiği kitabından gerçek bir alıntıdır. hiç dokunulmadan ve yorumsuz şekliyle verilmiştir:
kitap adı: işletme matematiği
soru:
amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden mehmet, iki kız arkadaş edinmiştir. bunlar mary ve nancy'dir. mehmet'e göre;
a-) mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. böyle bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. diğer taraftan nancy daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.
b-) mehmet'in bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak vermektedir.
ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır oluşundan dolayı, kız arkadaslarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir.
c-) mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan mehmet, nancy için bunun iki katını harcamaktadır. eğer mehmet'in mary ile buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve nancy ile buluşmaktan beklediği mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen mehmet'in sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir?
grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.
bir öğrencinin cevabi:
sayın hocam, bu mehmet şerefsizi buradan amerika'ya lisans üstü çalışma yapmaya gitti de herifin sikinin derdi bize mi düştü? biz burada tahsili bırakıp karıya, kıza dalsak bizi de böyle ballandıra ballandıra kitaplara yazar mısın? neyse geçelim sorduğunuz sorunun cevabına;
a-) bi kere bu mehmet ibnesinde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak göt de, para da yok, sıkar. ayrıca dünya piyasalarında saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar düşen tarifeler göz önüne alındığında, 3 saati 12 dolarlık ya da 3 saati 8 dolarlık karılardan hayır gelmez. muhtemelen mary 68, nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bu güne kadar yattıklarının haddi hesabı yoktur. bu durumda mehmet'in hem vakit darlığı, hem kadınların hali, hem de para yokluğu sebepleriyle bu iki orospuyla grup sexi yapması gerekir.
b) mehmet'in bütçesi (bu gönül işi tabirini ben anlamadım) sevişmek için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu o. çocugunun masturbasyon yapması daha uygun olur. böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvalların yerine doğru dürüst bir karıya zıplar ve ayırdığı 40.000 kaloriyi hakkıyla harcar.
ama siz bu cevabı kabul etmeyeceğiniz için şöyle cevap verelim; mehmet'in bütçesi 48 dolara yettiği için ancak grup sex yapılacağından pazarlıkla miktar iskontosu alınır ve bütçe rahatlatılır.böylelikle ayda ayırdığı saati 3 saate bölersek 6 kez yapmış olur ve her sevişmede 40.000/6= 6700 (yaklaşık) kalori harcar. bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat zıplayabiliyorsa zaten amerika'da kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için hayırlı olur.
c-) mehmet mary ile her buluşmasında 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki hesaba göre nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700 kalori kalır ki buda nancy gibi bir bir motoru sadece gıdıklar. bu durumda birinden 6, diğerinden 5 birim zevk alan mehmet'in mutluluğunu maksimize etmesi için kendisini de birilerine düdüklettirmesi gerekir.
sonuç olarak bu işe alışan mehmet'in bundan sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir ibne olarak planlaması gerekir. bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı gibi üste para da kazanarak bütçeyi de düzeltir.
ilk batılı roman: halit ziya ...... (...... yerine soyadını yazmıştım dalgınlıkla) ve hoca bütün sınıf önünde benimle dalga geçmişti 3 sene önce içimde ukde kalmıştı.
soru: globalleşmeyi ulusal egemenlik bağlamında açıklayınız?
el cevap: dünya kocamn bir köydür.
devletler ve insanlar bu köyün birer üyesi haline gelmiştir.
bu köy küçük bi kavram olsada birden çok kahvesi vardır.
herkes o kahvelerden bir tanesinde okey oynamayı istemektedir.
herkes her kahvede değil tabiki sınıf sınıf kahvehanelerde okey oynarlar.
bu kahvelerinde belli kuralları vardır.
mesela ağayı kimse 101 de yenemez papaz kaçtıda ağaya peki bişey kaçmaz önünden alınır genelde.
en önemli kural ağa hariç kimse taş çalamaz.
taş çalanıda kahveden atarlar.
not: zaten sınav iki soruydu. bu anlattıklarım konu başlıkları 2 sayfaya yakın bir hikaye anlattım.
kaldım sınavdan tavsiye etmiyorum.
not2: aslında biraz ulusçuluk kavramıyla bağdaşdaştıramamışım, yoksa mantıklı yani.
organik kimya dersinde son derste işlediği proteinin kimyasal formulunu açık bi şekilde çizdiren hocaya verilen cevaptır: ( O ) ) )
dip not: öğrenci kişisi parantezleri C olarak çizmiştir.
dip not2: hoca ne olduğunu anlamadı, ders bütle geçildi.
ingilizce yazılısı
soru: - who is your mother's sister? (annenin kızkardeşi kim, senin neyin olur? anlamında bir soru)
arkadaşım teyze kelimesinin ingilizcesini unutur ve şöyle cevap verir:
- she's my uncle. (o benim amcamdır)
(uydurma değil, yaşanmıştır).
universitede ders felsefedir ve sınav olunmaktadır. hoca tek bi soru sorur ve der ki ' bana bu sandalyenin olmadıgını ispat edin '
ogrencinin verdigi cevap tam not almıstır ve cevabı ' hangi sandalye ' olmustur.
din sınavıda zeki bir arkdasım tarafından doldurulmus bosluk.. hiç unutmam..
istediğimiz bir şey için kendimize düşen görevi yaptıktan sonra Allah'a dua ederek ...... ederiz..
tevekel (bkz: tevekkül)
soruyu tam hatırlamıyorum böyle bir şeylerdi.
ilkokul 1. sınıf
soru : bayrağımız rengini nereden almıştır?
cevap : kırmızı rengini şehitlerimizin kanından, beyaz rengini gömleklerinden. (bkz: bende bir zamanlar salaktım)