rüyada fenerbahçe kampında futbolcularla sohbet edilmektedir.ordan burdan ligdeki durumdan konuşulmaktadır.önder turacı ile ise farklı bir sohbet dönmektedir.
önder:naber ranger nası gidiyo?
ranger:iyidir hacı senden naber?
ö:iyidir ya nolsun şu milli takım işine canım sıkılıyo.
r:hakkaten lan noldu senin o iş?
ö:ya abi türk milli takımında oynamama izin vermediler.
r:belçika?
ö:o da olmadı.
r:hadi ya.üzüldüm bak.
ö:ya aga aslında ben ikisinde de oynamak istemiyorum.
r:nerde oynıcan olum?
ö:ya ben brezilya milli takımında oynamak istiyorum.
r:hehe.manyak mısın?seni almazlar olum oraya.bak dünya kupası kadrosuna alex'i bile almadılar.seni mi alcaklar..
ö:ya defansta o kadar iyi adamları yok.belki girerim diyodum.
r:ya lucio falan var.zor olum oraya girmen.
ö:sağlık olsun.
r:kaldın lan ortada.
.
.
.
. ***
şimdi efendim büyük dev tekerlekli traktörle sinemayı basıp sonrasında da sinemanın ikinci katına çıkmaya çalışıp ben burda ve bu aletin içinde film izlemek istiyorum diye kahkahalar attığım bir olay vardı ...
+ dai sekkiya! çippai sekkia**
- buyrun kimi aradınız?
+ chikuleee!!
- do you speak english?*
+ naa naaa!!
- i can't understan you. please speak english!
+ chippai sekkia!!
- la tarraam bak ben şu an türkçe konuşuyorum ve eminim sen bir bok anlamıyorsun. nasıl bir duyguymuş yavşak? he chippai sekkia?
+ naa naaa!!!
- çat*
uyanınca güldüm tabi.
şu yaşıma geldim hala adam gibi bir rüya görmüşlüğüm yok hafız. rüyamda ya sevişiyorum ya da maceradan maceraya atlıyorum. olmadı ikisini de yapıyorum. bak şimdi;
"yatağımda uyandım. sabah olduğunu bilmeme rağmen etraf karanlık. balkonuma çıkıp bir sigara yaktım. gördüğüm manzara şuna benziyordu; https://galeri.uludagsozluk.com/r/43832/+. sonra telefonum çaldı, açtım. kız arkadaşım arıyordu;
- günaydın mı?
+ evet günaydın.
- özür dilerim
+ ne için?
- bilmiyorum işte.
+ dileme. hava niye karanlık yav?
- bilmem?
+ sen beni aramak için izin alırdın, ansızın arayınca şaşırdım.
- bilmem?
+ !? hava niye karanlık yav?
- hep aynı şeyleri mi konuşacağız?
+ hö!?
- dıtdıtdıt dıııt
allah allah deyip, üstüme bir sivit aldım ve asansörü çağırdım. asansör gelmedi, "mınızkiym süper palasta yaşıyoruz asansörü bozuk" diye düşündüm istemsizce. merdivenlerden inmeye başladım, bir anda de_dust2 mapinde counter strike baseinde idim. apartmanın kapısı oraya açıldı fakat, kapının kapandığı yerde dönüp baktığımda bir kapı yoktu.
doğruca orta kapıdan tünele yöneldim. tünele girer girmez iki tane zombinin bana doğru koştuğunu gördüm. yerde bulduğum küreklen kafalarına kafalarına vurduğumu hatırlıyorum. ordan koşarak uzaklaştım. terrorist baseinden b'ye doğru gitmek istediğimi, tünelde beni bekleyen bi şey olduğunu biliyordum. tekrar tünele vardım, tünel geniş ve bildiğimden daha karanlıktı. orda gördüğüm kişi frodo'ydu;
+ lan nabıyon olm burda?
- ya bu siktimin yüzüğünü kaybetti pipin. arkadaşa hava atayim az ver dedi, 4. filmi çekicez ortada yüzük yok amınım.
+ hadi ya? hafız senin boy harbi kısaymış lan. bi de kilo mu verdin sen?
- yok yav kamera öyle gösteriyor.
+ hımm anladım, neyse ben base'e gidiyom. hadi bye
- sen de git..
base'e döndüğümde lc wolkan diye lakap taktığımız ilkokul arkadaşımı gördüm. elinde bir ok yüzünde senin ağzına sıçıcam bakışı vardı.
akabinde beni kovalamaya başlayan arkadaşımdan fütursuzca kaçmaya başladım. tekrar orta kapıdan tünele girdiğimde, belimdeki silahları farkettim. birden bir çatışmanın içinde bulmuştum kendimi volkan ile. yalnız ben tektim, onlar birden 3 kişi olmuşlardı. merdivenlerden yukarı çıkarken, dağılan bir ilkokul öğrencileri ayağıma dolaşıp durdu. "bu onları yavaşlatır" düşüncesiyle bi kaçının ensesine tokat atıp yere düşürdüm. b kapısında beni sıkıştırdıklarında, elimdeki deagle'ın çalışmadığını farkettim. sonra şarjör'ünü ayrı, namlusunu ayrı onların kafasına fırlattım. "aha gafası yarıldı" dedi arkadaşı. harbiden kanıyodu, özür dileyerek kapıdan çıktım.
kapıdan çıkar çıkmaz, nebuchadnezzar'ın içindeydim. arkamda biri, "anakin anakin" diye yırtınıyordu. "anayı karıştırma sikerin" dedim.
geminin kapısı açtım, dışarı çıkarken "sanırsam neo demen gerekiyodu" diye de ekledim.
çıktığım yer bir sarayın kocaman odasıydı. bu sefer belimde kılıç olduğunu hissettim. hissetmemle çekmem bir oldu, çektiğim anda kendimi dövüşmenin içinde buldum. legolas kılıç kullanıyodu, ben de onun kıçını kolluyodum. işte tam o sırada bi şey çatırdadı ve;
- laaaaan
+ noldu olm?
- olm yüzüğe bastın lan!
+ hassiktiiir
- off çizmişin, sıçmışın içine
+ ona bi cila çektirir sıfır gibi olur.
diyalogunu yaşadım. ve assassin's creed'in içinde olduğumu ancak şovalyeleri görünce farkettim. hayır işin ilginç tarafı na vi'ler de etrafımı sarmıştı bu sefer. ama na vi'ler kırmızıydı.
+ olm var ya hepiniz topsunuz
- o nerden çıktı la
+ mavi yakışıyodu olm, kırmızı kadın rengi, pembe falan.
- sinirlenince kızarıyoz biz
+ neye sinirlisiniz?
- sana..
+ sıçtık o zaman
- sıçınca da şeffaf sıçıyoz
+ harbiden topmuşunuz
dememle üstüme saldırmaları bir oldu. ordan oraya sıçrayarak kaçma girişiminde bulunsamda, biri paçamdan çekip aşağıya indirdi beni. sonra delicesine çırıl çıplak bırakıp, kafama "kalk la kalksana olm" diye vurmaya başladı. "saat kaç oldu, kalk hadi kalk" diye de ekledi.
rüyada bir ödevi yapmak icin hristiyan oldugunu görmek ve rüyanın italyada gecmesi. hristiyan olmaktan pişman olmak, bir minibüs içinde üç kişi kiliseleri dolaşmak ve papazlara biz müslüman olmak istiyoruz demek..papazlarında bugün git yarın gel seklinde bizi vazgecirmeye calısması, bisürü kilise ve papaz dolaşmamız..
nedeni bilinmeyen rüyalardır,işte bir örnek.yolda yürünmektedir ve aniden karşınıza 1-2 orc çıkar!evet şu filmde*olanlardan.şaşırırsınız ve yürümeye devam edersiniz,ama onlar sizi takip etmekdir.bir anda sayıları artar,önce 10 sonra 20 derken yüzlercesi...korkudan telaşa düşersiniz,koşmaya başlarsınız ne yapacağınız bilemezsiniz. depar atarsınız ve bir migros'a(!)sığınırsınız. onlarda peşinizden gelir.insanlar normal normal alışverişine devam ederler,arabalarını sürerler filan,onlar ise sizi reyonlar arasında kovalar.sonra bir anda bir el sizi içeri çeker.kapıda sadece personel girebilir yazısı yazmaktadır.çok korkarsınız,kim olduğunu göremezsiniz.bir anda karşınızda Deniz baykal'ı görürsünüz.yanında harry poter ve cüneyt arkın vardır. şöle bir diyalog geçer aranızda
deniz baykal:korkma ben seni kurtaracam.
ben:ama ama?
cüneyt arkın:hıyaaahhhtt!!!
bir anda kapıyı açar deniz baykal ve 10000 orc arasına yukardan atlar ve siz uyanırsınız.önce şaşırır ne yapacağını bilemezsiniz.sonrada yatağın içinde gülmeye başlarsınız ve sabah arkadaşlarınıza anlatırsınız.böylece güzel bir rüyanız olur!!*
Rüyamda 1915 yılındayım. televizyonun etkisinden olsa gerek rüyayı siyah beyaz görüyorum. daha sonra ortam renkleniyor. ben askerim. ve karşımızda çanakkale boğazı var. denize arkamızı verip iç kesimlere doğru gidiyoruz. ve karşımıza ne alakaysa bir cip çıkıyor. cipe biniyoruz. gece vakti ama gün ağarmak üzere. yanımdaki adam komutanmış. ben ise ermişim. ama komutanın koruması gibi bişeymişim. bugün günlerden ne diye soruyorum. 18 mart diyorlar. sonra aniden üstümüzden bir uçak geçiyor. hemen ardından top sesleri başlıyor. heyecandan ağlamaya başlıyorum. komutan tokadı yapıştırıyor. mehmetçik ağlamaz! diyor. daha sonra cipin benzini bitiyor. yol üzerindeki petrol ofisinden benzin alıp yola devam ediyoruz. gün iyice ağarmış. karargaha geliyoruz. beni diğer askerlerin yanına koyuyorlar. cepheye yürüye yürüye gidiyoruz. etrafımızda her şey patlıyor. siperlere yatıyoruz. karşıdan sürekli ateş var. başka bir komutan haydi aslanlarım hücuum! diye bağırıyor. hücuma kalkıyoruz. düşman ise ingiltere futbol milli takımı oyuncuları. süngüyle david beckham ı deştikten sonra uyanıyorum.