yaran olaylar

entry2149 galeri87 video2
    76.
  1. üniversite birinci sınıftayız. sınıfta herkes birbirine yabancı, tam kaynaşılamamış bir ortam var ve en kasık dersin * vizesi var. herkeste bir stres ve gerilim hali mevzu bahis. sınav test şeklinde gerçekleşiyor. cevaplama yapılacak a,b,c,d,e şıklı cevap kağıtları ve akabinde sorular dağıtılıyor. sınav başlıyor, beş dakika sonra ön sıralardan bir çocuk "istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?"diye soruyor senleyadasensiz sessiz ve şaşkın bir halde kafasını kaldırıp ta hocanın afallamış bakışlarını ve sınıfın şok halini görünce koyveriyor ve yarılıyor. *
    5 ...
  2. 77.
  3. 3 arkadaş caddede yürümekteyiz... yerel türkücülerin kasetlerinin de satıldığı bir müzik market-kırtasiye karışımı bir yere gireriz... arkadaşın birinin adı fatih'tir ve köyünün adı çanakçı'dır... olaylar gelişir...

    * selamün aleyküm abi...
    - aleyküm selam...
    * abi çanakçılı fatih'in "ey benim kara gözlüm" kaseti var mı?
    - çanakçılı fatih?
    * evet abi, son dönemde hit oldu şarkısı baya...
    - abim onu ben de duydum, hatta geçen gün 3 tane müşterim de istedi ama, henüz gelmedi...
    * abi ne zaman gelir?
    - abim siz haftaya uğrayın bi...
    14 ...
  4. 78.
  5. bilgisayar dersinde hoca bilgisayarının ekranını, tahtaya projeksiyon Âletiyle yansıtmakta bir yandan da ders anlatmaktadır. bir makro kodu yazar ve yansıyan ekranda önemli bir yerin altını tahta kalemiyle çizer. bıdı bıdı da bıdı bıdı diye biraz daha anlatır ve ekranına yazdıklarını bizim de kendi bilgisayarlarımıza girmemiz için süre tanır.

    derken kalemle çizdiği yeri silgiyle silmek için hâmle yapar, o sırada g.e.'nin önünde oturan kız heyecanla seslenir;

    - hocam bitirmedik !!

    muhtemelen bir an tahtaya yansıyan yazıların silgiyle silinebileceğini düşünen kızımızın bu lafı üzerine hoca şöyle bir döner ve "aptal mısın tipin mi öyle gösteriyor" bakışı atar, sınıf da kopar.
    12 ...
  6. 79.
  7. karşıyaka-göztepe voleybol maçına gidilmektedir. iki takım arasında su balesi müsabakası olsa bile kavga çıkacağından emin olan bünyeler sağı solu kolaçan ederek spor salonuna doğru gitmektedirler. bu arada gruptan birinin ortalarda olmadığı fark edilir, gruptakiler ''kenara çekip götünü kestiler galiba'' düşüncesiyle panik halindeyken arkalardan yavaş yavaş çalılara dokunarak gelen arkadaş belirir. kendisi çalıları okşayarak gelirken aynı zamanda şu şarkıyı icra etmektedir.

    anol shalom
    anol sheh lay konnud de ne um
    flavum
    6 ...
  8. 80.
  9. bir tanesi de odtü'de geçen ilginç ve bir o kadar da komik olaylar zinciridir:
    öğrencinin biri yemekhanede yer bulamaz, gider hocaların masasına oturur. dersine giren profesör de oradadır ve çocuğa şöyle der:
    -kuşlarla öküzler aynı masaya oturmaz.
    çocuk cevap verir:
    -hocam valla ben uçuyorum.
    hoca bozulur ve çocuğu kafasına takar. dersten bırakacaktır. bir gün çocuğu yanına çağırır ve sözlü sınav yapacağını, soruları bilemezse bırakacağını söyler. başlar sormaya. öyle güzel ve doyurucu cevaplar verir ki çocuk, hoca şaşırıp kalır. son olarak konu dışı bir soru sorar:
    -yolda yürüyorsun, bir kapta para, diğerinde akıl var. hangisini seçersin?
    -parayı seçerim tabii ki.
    -yazık, ben olsam aklı seçerdim.
    -doğrudur, herkes ihtiyacı olanı seçer.
    hoca küplerde dört nala koşmaktadır. sinirli bir şekilde kağıda birşeyler karalar ve uzatır. kağıda alan çocuk giderken bir bakar ki hoca kağıdın sonuna 'öküz' yazmış. geri döner ve şöyle der:
    -hocam imzanızı atmışsınız ama notumu yazmamışsınız
    19 ...
  10. 81.
  11. tam anlamadım ama;

    şimdi birisinin uludağ sözlükte ve itü sözlükte yazar olması...bu yazarın bir de ev arkadaşının olması. bu ev arkadaşının, sözkonusu kişinin uludağdaki nicki ile itü sözlükte "bu adam intihar etti, aaah ahh bokumun rengini bile bilirdi o derece kankaydık" diye ağlaması, yazılar yazması...bunun üzerine önce itü'de ardından uludağ'Da 3 günlük yas îlan edilmesi...herkesin bu yazarın başlığına duygularını boşaltması, fatîh okuması, şiirler yazması, kol gibi entry'ler girmesi vs vs...kimsenin tanımadığı bu adamın bir günde herkes tarafından tanınması(hÂliyle)...

    ardından bu adamın cenâzesinin bir zirve organizasyonu olması için başlıklar açılması, birisinin çıkıp "intihar edenin cenÂze namazı olmaz" demesi...bunun üzerine 2. bir kıyÂmetin burada kopması...ayarlaşmalar, silinen entry'ler...gerilen sinirler...

    son olarak bir gece yarısı muhtırası ile hakkında merhum yazan bu yazarın entry girmesi...

    - âbi ben ölmedim, valla bak yazıları okuyunca "lan öldüm de haberim mi yok, hani ölünce öldüğünü anlamazmışsın ya...o hesap" diye samîmi açıklamalar yapması...yazıyı okuyan herkesin şoke olması...

    birkaç gün önce şiirler yazanların, kendilerini evlilik vaadiyle tuzağa düşürülmüş genç kız gibi hissetmeleri...

    sonra yeniden bir kamplaşmanın olması...

    bu sefer "lan siz bu kadarsınız işte...her şeyiniz sanal...sanal mastürbasyon yapmak tek amacınız" diye neredeyse bize "intihar ettiği söylenen" bir yazar hakkında iki satır şey yazdık diye tefe konmamız vs vs...

    sonra hayÂtın devam etmesi, vapurlar falan...

    tez konusudur bu olay...internetin kullanıcılar üzerindeki hÂkimiyetini gösterir, bu kadar hızlı değişir duygular...saflık yerini yalanlara, sahteliğe bırakmıştır.

    daha bir hafta önce ağladığımız bir yazar için şu an nefret besliyor bÂzıları...

    aslında bu şeye benziyor;

    msn'De bir pencereye ağlayan smiley koyarken aynı anda diğer bir pencereye de gülen smiley koymak...

    yaran ama trajik bir olay, trajikomik olaylar

    not : neyse elbet ölecek, o zaman lÂzım olur yazılarımız, o ev arkadaşı kişisine de selÂm ederim...

    ...
    17 ...
  12. 82.
  13. saatler günleri, günler haftaları, haftalar ayları kovalıyordu... batman'ın ilk filmini sonunda bulup indirmeye başlamıştım.

    1. part, 2. part derken bir baktım ki, dosyanın adı bir şimşek misali beynime çakıldı!

    adamlar rarlara yarasa kamil diye isim koymuş. 15 part'ı kopa kopa indirdim, kafamdaki batman tanımı değişti.

    yarasa'yı anladım da kamil nedir ya?
    13 ...
  14. 83.
  15. doğum gününde arkadaşıma pudrali deodorant almam, daha sonra arkadaşin bunu üzerine boşaltması, elbiselerinin bembeyaz kalması. pudralıydı demem. yarılmak *
    7 ...
  16. 84.
  17. ev ahalisi olarak makina izlenmektedir. tam o sırada odaya giren kişi**gürültülü bir sesle geğirir. kişiye "ayıııı..." diye seslenilen anda ; TV'de Okan Bayülgen, Emre Altuğ'a sorular sormaktadır, ve Okan Bayülgen de o anda yayın sırasında birden arkasına dönüp "ayı" der bir seyirciye... ayakta kalan kişi kalmaz evde.
    13 ...
  18. 85.
  19. durmadan kibrit kutumu eline alıp içindeki kibritleri boş yere yakmayı kendine iş edinen arkadaşımın, benim 'kibritleri bitirme' uyarımı dikkate almayıp bitirmesi, farkında olmadan gerçekleştirdiği olayın sonucunda da boş kibrit kutusuna kendime kibrit alayım diye 10 kuruş bırakıp bana geri vermesi.
    6 ...
  20. 86.
  21. 7 yaşına kadar alaturka tuvalette ihtiyaç giderdiğim için yatıya gittiğim misafirlikte alafranga tuvalete dakikalarca baktıktan sonra milletin kıçını koyduğu yerden tiksinip ayaklarımla oraya çıktım. bildiğiniz tüneme işlemi. alafranga tuvalete alaturka tuvalet şeklinde oturan sayılı insanlardanım.
    velasıl hem denge zorluğu çektiğim için, hemde yüksekten düşen bokun sıçrattığı suyun kıçımda oluşturduğu serinlik hissi işimi çabuk bitirmem için beni dürtekledi.
    son bir hamle ile ıkınıp kurtulayım derken * dengemi kaybettim ve öne doğru düştüm. tabi o ıkınma esnasında belirli bir kitle bok parçasıda benle beraber geldi. artık yerde ben ve sol tarafıma savrulmuş bir parça bok vardı.
    olayı komik yapan evre bu olsada yaran yapan kısım, boku temizledikten sonra yatağa geçtiğimde beyaz çarşafta bok izine rastlanmasıydı...
    24 ...
  22. 87.
  23. pantalassa nın rektör le randevusu vardır.

    rektör sekreteri: alamam içeri kusura bakmayın.
    p: hayır kendisi beni bekliyordu.
    rs: not almamışım.
    p: senin sorunun, içeri gireceğim.
    rs: hayır giremezsiniz.

    o sırada rektör kapıyı açar ve içeri gelin der bizimkine..
    pantalassa insanı, tam geçerken rektör sekreterine 'ucubesin' bakışı atacaktır ayağı eşiğe takılır ve 1.80 serilir rektörün önüne..

    rektör: bu kadar saygıya gerek yok, kalkın ütfen.
    31 ...
  24. 88.
  25. deprem olmuştur sabahın bir saati pantalassa paldır küdür aşağı koşmuştur gözünün biri açık biri kapalı, ayıcıklı pijamalarıyla... *
    konukomşuda aşağıda konuşlanmıştır o dakika.. pantalassa nın inmesiyle komşu kadın yanaşıp sorar;

    - kızım şiddeti kaç olaki?
    + bilmiyorum teyze sismografamı benziyorum *

    teyze 'peki' der yarım ağız cins cins bakarak uzaklaşır.
    pantalassa depremden çok korkmaktadır o yüzden eve çıkması 1 saati bulur. babası gelir ve olayı görür. konukomşu pantalassanın yukarı çıkmasını beklemektedir, çıkmamasında anlam aramaktadır bizimkini uyarır.

    pantalassa apartmanın giriş kapısına doğru yönelir ani bir hareketle geri döner herkes kopmuştur o an ve herkes aynı hareketi yapmıştır. annenin ev oturmalarında komşulara kısa birifingler verilir. *
    7 ...
  26. 89.
  27. olay ingilizce kursunda gerçekleşmiştir. birisi asansördeyken elektrikler kesilir ve eleman asansörde kalır. sonra cama vurmaya başlar. adam gelip yarım türkçesiyle olaya müdahale eder ve biz sınav esnasında sesleri duyup koparız.

    adam : sakin olmalısınn. anahatarrr geleyoorr.
    eleman: çat çat çat çat!! *
    adam : birazdann geleyorr. ofisi bildirdimm geleyor.
    eleman: çat çat çat çattt!
    *adam : hey man! stop to do this! don't worry! if you don't relax i won't help you! the key is coming. do you understand what i'm saying?
    (eleman cama vurmayı kesmiştir. kapı açıldığında yabancı birini görmeyi umuyorduk türk çıkınca şok olduk)
    9 ...
  28. 90.
  29. atari kasetlerinin içindeki soketi çıkarıp okulda arkadaşa 512'lik ram diye satmak.

    not: satış yapılmamıştır. arkadaşa yolda gerçek söylenmiş ve 100 metre koşu alanında yeni bir rekor kırılmıştır.
    37 ...
  30. 91.
  31. kösto; lisede lakabı köstebek olan bir arkadaşımız ki annesi bile ona kösto der.

    üniversite sınavına 1 gün kala kösto nun annesi civarda büyük nam salan bir şeyhin yanına gitmiş. dergaha girmiş ve götürdüğü bir litrelik pet şişedeki suya okumuş şeyh falan filan.

    sonraki gün yani sınav sabahı kösto nun annesi uyanıp dolabı açtığında su şişesinin yerinde olmadığını görür. annesi salona gittiğinde suyun neden bittiğini anlamıştır;

    baba kösto gece eve geç saatte gelip, okunmuş suyla bir küçük bitirmiş ve salonda sızmıştır. kösto o yıl sınavı kazanamadı. ama su dan bir sebepten değil, eşekliğinden!
    14 ...
  32. 92.
  33. dayının birinin kümesteki tavuklara kışt demesi, akabinde 250 tavuğun kalp krizi geçirip ölmesi. Bir tür tavuk hastalığıymış.
    10 ...
  34. 93.
  35. cranium salonda film izlemektedir, kutupsal form da msn dedir. o esnada kafası salona dönen kutupsal, cranium un şınav çektiğini farkeder ve olaylar gelişir;

    +* abicim napıyosun?
    -* şınav çekiyom?
    + abi neden?
    - sıkıldım abi ya.
    10 ...
  36. 94.
  37. coca-cola kapağındaki kodu, mavi tabaka altından "bedava 1 litre" olarak görmek, sevinip bakkala gitmek, bakkalın; "burada bir litre yazmıyor, kod bu" demesi, yazan şeyin " BDVA ILTA " olması, rezil olmamak için cepteki son parayı kolaya yatırmak...

    (bkz: ben bunu bugün gördüm)
    20 ...
  38. 95.
  39. köylülerin ufoları taşlaması dahada ilginçi ufoların karşılık vermesi.
    6 ...
  40. 96.
  41. yanyana iki motorda kırmızı ışıkta bekleyen kasklı arkadaşlardan birinin, bir kadın görüp arkadaşına "hasaaaaaan göte baaak" diye bağırması tüm caddenin bizim çocuklara bakması. kafasında kask olduğu için duymayacağını zannetmiştir zavallım, fakat yüzü gözükmediği için caddedekilerin kadına bakmasını sağlamakla kalmamış, bu işten teşhis edilmeden sıyrılmıştır.
    9 ...
  42. 97.
  43. birgün 3 arkadaş dolaşırken karnımız acıkmıştır. bir dönerciden döner paketlettirip evde yeme kararı alınır. fakat aramazdan bir kişi kendi evine uğramalıdır. "benim dönerim acılı olsun der" ve gider. biz de dönerciye "biri bol biberli" olsun deriz ve dönerleri bekleriz.

    sonra dönerleri alıp eve geçeriz. içinde yeterince biber olan dönerin içine, ev yapımı pul biber* doldurmak suretiyle puştluk yaparız. artık dönerin içinde beyaz yer kalmamıştır*. döneri tekrar paketleriz ve arkadaşımızın gelmesini bekleriz.

    daha sonra arkadaşımız gelir ve yemeğe otururuz. fakat arkadaşımız, zaten mokunu çıkarıp biberle doldurduğumuz dönerin içine bakmadan tekrar pul biber koyma gafletinde bulunur. yeme esnasında kıpkırmızı olur, gözlerinden yaş gelir ama çaktırmamak için sesini çıkarmaz, kendini sıkarak da olsa normal davranmaya çalışır.

    bir süre sonra dayanamayıp "abi ne oldu, kötü görünüyosun" deyince "vur dedik öldürdü puşt herif" diye celallenir. gerçekler anlatılır ve olay yerinden kaçmak suretiyle hızla uzaklaşılır. *
    9 ...
  44. 98.
  45. 99.
  46. bir evde zil zurna sarhoş gençlerin, uyumalarının ardından 2 fırlamanın yumurtaların akını çıkarark teker teker uyuyanların kıçlarına dökmeleri, ardından sabah milletin "kim sitti lan beni" diye uyanması.
    10 ...
  47. 100.
  48. olay van ın 8-9 ay boyunca yollarının kapalı olmasıyla meşhur bahçesaray adlı ilçesinde geçer. bahçesaray ı, yolunun yılın büyük bir kısmında kapalı olmasının yanısıra önemli kılan bir başka husuta çocuğundan yaşlısına, kadınından erkeğine hemen herkesin satranç oynamasıdır.

    yine bir yaz günü bahçesaray da satranç şöleni yapılmıştır. pygmalion, satranç turnuvalarında türkiye dereceleri olan bir doktor arkadaşıyla şenliğe gitmiştir.

    görünüş itibariyle yaşı 70 dolaylarında olan bir dede doktora maç teklifinde bulunmuştur. doktor maçı sırtı dönük oynama koşulu ile kabul etmiştir. ve maçın sonlarına doğru olaylar şöyle vuku bulmuştur. (doktorun sırtı dönük, hamlelerini doktordan aldığı direktiflerle başka birisi yapmaktadır)

    doktor: fil e2 den d8 e

    hacı: aha kale yi de buraya koydum, burdan tren gelse geçemez *

    doktor: vezir b4 den f9 a

    hacı: fil i buraya çekeyim de sana da bi su yolu verelim yegen *

    doktor: at c4 den e 8 e, ve şah!

    hacı: ...?

    doktor: ve mat!

    hacı: vay anuna goyayim, doktor bizi g.tuyle yendi
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük