arkadaşımın başına gelmiş bir olaydır. evde otururken kapı çalar ve kapıyı açar. gelen, "su var mı?" diyen bir adamdır. arkadaşım da mutfağa gider ve bir bardak suyla adamın karşısına dikilir, ancak adam sucudan başkası değildir.*
Benim başıma gelmedi ama eminim bu tarz bir olayı yaşamış olanınız vardır.
Bir gece NTV de Orlando Magic - Utah Jazz maçı verilmektedir, ve bu maçı bir arkadaş iletisine taşır; Orlando Magic - Utah Jazz
şeklinde. Bunu gören bir kız arkadaşı ona şu cümleyi kurar ;*
"Hiç duymadım o grubu. Atsana bu şarkıyı bana..."
- merhaba ben x bankasından arıyorum adım birgül * size yönelik bir kampanyamız var. adınız neydi?
+ bana yönelik ve adımı bilmiyorsunuz hmm
- eee. klok. dııt dııtt...
birliğe yeni teslim olmuş acemi askerin merdivenden inerken düşüp ayağını çatlatması, askeri hastahanede tedavi olduktan sonra görev yerine dönen acemi askere verilecek piyade tüfeği bulunamaması, bir sürü yere bir sürü kağıt gidip geldikten sonra acemi askere standart piyade tüfeği g3 yerine erbaşların ve özel kuvvetlerin kullandığı m16 verilmesi. tüfeğini alan askerin silaha aşık olması, yere yat emrinde herkes yüzüstü yatarken m16' sı olan askerin tüfeğe birşey olmasın diye sırt üstü yatması. akabinde bölük komutanının gelip m16' yla askeri zıbartana kadar dövmesi. askerin dayak yerken bile ''gomtanım tüfenk'' diye ağlaması.
arkadasimin agzindan:
-baba gecen bi ilan gorduk duvarda black party diye. dedik kesin gitmemiz lazim buna. neyse toplandik 4 kisi cektik siyahlari baba gittik bara. iceri bir girdik herkez zenci bi biz beyaz sihaylar icinde. tabi pek takilmadik sonra mekanda
* cansu bu son kontorum ben x'te yolda kaldım 1 kuruş param kalmadı beni bi arasana hemen. çatt!!
yazık garibim son kontoruyle aramış söylediği yerde dağın başı diye düşünüp geri ararım tekrar.
- hanımefendi kusurabakmayın ama yanlış aradınız az önce.
* hii! napcam ben şimdi son kontörümdü o benim kaldım dağın başında nasıl ulaşcam ben cansuya(ağlamaklı)
- isterseniz siz verin bana numarayı arkadaşınıza sizi aramasını söyliyim.
* ayy çok teşekkür ederim gerçekten çok iyi olur çünkü kaldım burda arabam bozuldu.
- rica ederim ne demek siz verin numarayı arıyım ben.
* 05xx xxx xxx xxx çok teşekkür ederim tekrar gerçekten.
- rica ederim ben hemen arıyorum arkadaşınızı kim diyim sizin için?
* aynur ben
- peki arıyorum ben şimdi iyi akşamlar.
* iyi akşamlar sizede saolun.
akabinde arkadaşını ararım ve aramızda şu diyalog gelişir.
** alo?
- iyi akşamlar cansu hanım arkadaşınız aynur hanım yolda kalmış x'te son kontoruyle size haber vermek isterken beni aradı yanlışlıkla ben de yardımcı oliyim dedim size haber vermemi rica ettide.
** siz kimsiniz?
- yanlışlıkla beni aradı arkadaşınız sizi aramak isterken.
** nerden buldunuz numaramı?
- aynur hamımdan aldım numaranızı size haber vermek için.
** sapık mısın arkadaşım ne istiyosun benden?
- hayır aynur hanım yolda kalmışta x'te size haber vermemi rica etti ben ondan şey ettiydim.
** bu yeni numaranız mı dağın başına gelcem kaçıracaksınız beni tecavüz etceksiniz sonra, sonra öldürceksiniz beni dimi?
- hanımefendi niye tecavüz ediyim size arayın sorun arkadaşınıza nerde olduğunu ona göre hareket edin sizde allah allah!
** cansu elinizde mi?!!
- hanımefendi manyak mısınız siz ne alakası var ne diyosunuz tanımam etmem ben cansuyu insanlık ediyorum şurda sadece.
** hemen polisi arıyorum!!
- ne s.kimi arıyosan ara lan manyak mısın nesin! s.ksinler arkadaşınıda dağın başında sen anlayana kadar gerizekalı karı!çıldırttın lan adamı akşam akşam!! çatt!!
on dakika kadar sonra bir telefon gelir. telefonun ucunda iki kişi kahkahalar atmaktadırlar. arayan çok sevgili bir arkadaşımdır. akşam akşam çok canları sıkılmıştır bir arkadaşıyla ve ne kadar iyi niyetli olduğumu, böyle bir numarayı kesin yutacağımı bildiği için beni kurban olarak seçmiştir. henüz intikamımı almadım ama kesin birşey var çok acı olacak.*
otobüste önde uyuyan hatun kişinin, uyurken kendinden geçip yere düşmesi, düşmesine rağmen uyumaya devam etmesi. uyandırıp yerden kaldırdıktan sonra koltuğuna oturup, uyumaya devam etmesi. nası bi uyku ulan o?
2005 yilinda rock n coke a cok iyi grup ve sarkicilar geldi bunlardan bir tanesi de skin di. okunusu sikin seklinde oldugundan seyirciler kadina tezahürat ederken sikin sikin diye bagirmisti. yine ayni dakikalarda arka caprazimda duran bir ciftten kiz olani erkek arkadasina : hayatim birak kenara cekilirmisin sikini göremiyorum diye bagirmisti.
kardesim ve arkadaslarının basına gelen bir olayı sizlere aktaracagım.
kardeşim ve üç arkadaşının bir yıldır beraber bir urfa dürüm yeme hayalleri vardır. sınavlar ve yogun ders programını atlatır atlatmaz bu hayali gerçekleştirmek için taksimde bulusurlar. gördükleri en yakın dürümcüye giderler ve öğrenciyiz ayagına indirim de yaptırırlar. dükkan sahibi dürümlerine oldukça güvenmektedir. siparişler verilir. siparişler geldiğinde işin içinde bir gariplik vardır. gelen urfa dürüm yerine içinde bildiğimiz*markaların sattıgı hazır dürüm * vardır. herkesin sinirleri gerilmiştir , kendilerini zor tutmaktadırlar. ama neyse artık açlıktan dürümler yenmiştir. hesap istenir, garson gelir ve olaylar başlar...
K:kardesim
A:arkadaşları
G:garson
K: ya ben size bir şey söyleyecegim , tutamıcam kendimi...
A: ya sus boş ver kızım söyleme...
K: ama bir dakika durun söyleyecegim.
G: buyrun efendim.
K: biz urfa dürüm istemiştik ama bu galiba hani oluyor ya hazır dürüm pınar felan onlardan değil mi ?
(Herkes garsondan gelecek cevabı bekler)
G: HAYIR BU BANViT.
K: Hıı kalite farkı yani ?
Topluca olayın farkına yeni varılır çünkü garsondan "olur mu canım" gibisinden bir serzeniş beklenmektedir.
kardeşim ve arkadaşları paraları masanın üstüne yığar ve hızlıca sözde dürümcüden çıkarlar.
bir şehir efsanesi (çok abartı biliyorum ama, yaşayanlardan bizzat dinlenmiştir)
şirinyer'de deli lakaplı öner mi, önder mi bir polis var.
bir arabanın peşine takılmış, araba kırmızı geçince bu da geçmiş. sonra arabaya cezasını yazmış ve bir de tutmuş kendine de kırmızıda geçti diye ceza yazmış. ister inan ister inanma.
bir gün aralarında benimde oldugum birkaç ergenlik dönemindeki salak yürürler.
karsıdan 2 adet* aslında bayan olmayan bayan ablamız geliyor.
Ben salak : X sen bunlara kayarsın hea ?
X salak : Herseyin orjinali güzel be abi !?
Yarılınan nokta, şaşkın gözler etrafında perde kapanır.
tramway'da anatomi çalışan 2 saf öğrenci olarak notlarımzıı çıkarmışızdır. Çalışkan ve biraz daha zeki olan arkadaşım bana bildiklerini anlatmaktadır. Bu anlatım esnasında genelde ingilizce-latince-türkçe karışımı bir dil kullanıldığından, çevreden sanki biz turistmişiz de anlamayacakmışız gibi tepkiler gelmeye başlar:
-2 ciks kızın biri: ayy nasıl öğreniyolarr çok zor çoook
-diğeri: hepsini öğrenemezler bence birazı kalıııır.
-iki yaşlı kadın: bıdır bıdır hmm afferim bak ne çalışkan bıdır bıdır
bu ders çalışma aşkını bitiren son cümleler ise orta yaşlı bir vatandaşımızdan gelmiştir:
-piştt, kafalara bak, kafalara. çene kemiğine bak heyy *
hesap ödendikten sonra arkadaşla bi tuvalete uğramak. içerde yalnız olduğumuzu sanıp kesif bok kokusu hakkında küfürlü yorumlar yapmak. "o nası g.t" "vay a.ına koyim ne sıçmış herif" tarzında haykırmak. akabinde içerden gelen sifon sesi. tuvaletten apar topar çıkış.
elemanın biri ahırdaki eşeğe kaymaktadır, artık nasıl bir duygu içindeyse birden "nerelerini yiyeyim yavrum senin" der, akabinde gayriihtiyari ahırın kapısında bulunan babası bombayı patlatır "semerini ye a.mına godumun çocuğu"
bilgisayara virüs girmesi sonucu ekranda devamlı mına tarak giren kadın resmi belirmesi,arkadaşın da heralde bilgisayar tarrağı yedi demek istiyolar demesi.
archytct minibüse binmeye teşebbüs eder. ancak hemen giriş kapısının önünde ince uzun bir silüet dikilmektedir ve para üstü beklemektedir. archyct girmeye çalışır. kişiye bakar :'hanım efendi müsade eder misiniz ?'
arkasını dönen kişi erkektir hatta bir de sakalı vardır. sonuç archytct utanır, kişi yol verir, kimse bir şey demez fakat herkes kıs kıs güler. tabiiki bu durumda söyleyene değil söyletene bakılmaklıdır. kişinin ince uzun bir vücudu (ki kadını andırmakta), sarı uzun toplu saçları ve ince narin bakımlı elleri vardır. archytct yol boyunca kendi ellerine bakar ve onunki ile kendi ellerini kıyaslar. sonuç : ne erkekler vardır ki kızlardan daha bakımlıdır.
(bkz: ne yapalım yani üzülelim mi?)
media markt'in ilk açıldığı günlerde kanallarda izdiham haberleri yayınlanmaktadır. anane de haberleri izlemektedir;
- ne biçim millet olduk yahu. adamlar tabeladaki e harfini bile çalmışlar. media market olmuş media markt. benim zamanımda böyle miydi bu millet. ihtiyacı olan şeyleri alırlardı. alan adam napacaksa e harfini.
kazı kazan ve piyango satan görme özürlü komşumuzun "abi çıkmazsa iki gözüm kör olsun" demesi.Tabi bu olay insanı yarmanın dışında o kişinin kendisiyle barışık ve yaşama sımsıkı bağlı olması nedeniyle de insanı duygulandırmaktadır.
kazandığımız hırvat maçının ardından viyana sokaklarında sabaha kadar çılgınca eğlenilir. ertesi gün yolda biri son derece samimi bir şekilde el-kol yanıma geldi:
- baba naber ya...
+ tanıyamadım...
- nasıl tanımazsın dün maçtan sonra beraber koptuk ya..
+ ehem.. kem küm.. valla hatırlayamadım kardeş..
zor bela kanka olmadığımıza ikna ettim. artık maçın sevinciyle ne yaptıysam...
2008 yds'nin başlamasına az bir süre kaldığı esnada, gözetmen gruplar ve isimleri teğit ettirmektedir.
-mehmet a.. ayşe c.. merve b.. dediği esnada merve müdahalede gecikmez,
-hocam b değil m..
görevli amcam da,
-kızım grupları söylüyorum ya..
gece yarısı haşlama yumurta yendikten sonra çay faslına geçilir. çay dediysem de öyle demleme çay değil. önce kettel'da su ısıtılır. sonra kettle'ın içine bir kaç tane poşet çay sallanır, yemek kaşığı ile çorba gibi karıştırılmak suretiyle çayın renk alması beklenir ardından bir süre dinlendirilmeye bırakılır. bu nedenir hiç bilinmez, sorgulanmaz. ardından biri tamamdır, dolduruyorum çayları der ve çay faslı başlar.
bu girizgahtan sonra gelelim aslolan meseleye. iki arkadaş ( b ve c) bu şekilde çay keyfi yaparken içeriye a kişisi gelir.
a: ooo moruk ortam yapmışız. çay var mı ya?
b: var var gel otur.
a: dur bardak getireyim kendime.
b: gel lan kamil'in bardağı var ondan içersin.
a: kirli lan bu.
b: lan bir bardak içip sittir oldu gitti bi şey olmaz.
a: iyi tamam.
b: ama ılımıştır çay.
c: aga imamın abdest suyu gibi olmuş, içilmiyo. ısıtmak lazım.
b: ısıtalım o zaman. ben de içemeyecem bunu.
a: olum fazla su yok lan. hepimize yetmez bu.
b: o zaman bardaktakileri de dökelim kettle'ın içine.
c: olur mu lan öyle?
b: olur lan ne olacak sanki.
a: şeker atmışmıydınız çaylara?
c: he üçer tane.
b: ne olcak olum ya. bi şey olmaz. sen de şekerli içmiyon mu zaten.
bardaktaki çaylar kettle'ın içine boşaltılır. tekrar kaynatılır. odaya sonradan gelen arkadaş kaynayan suyu masaya getirir ve çayları doldurmaya başlar. bir ara gözü yumurta kabuklarına takılır:
a: olum siz çaydan önce yumurta mı yediniz..
b: he ikişer tane yuvarladık. ekmek arası.
a: hem de haşlama. üstüne de çay. sonra çaylar kettle'a.
b: he ne olcak ki?
a: olum ya çok iğrenç insanlar olduk biz ya!.
güzel yaz akşamında kordonda yol alınırkene muhabbetin etkisiyle sakıza basılır. ayakkabı yapış yapış olduğundan kurtulmak istenir. kankilere yoruldum hadi oturalım sahile denir. oturulur. derken muhabbet devam eder ve kalkarken sakız aklıma gelir. köşedeki betona ayakkabıdan sakızı sıyırmak suretiyle sürtünülür. aniden ayakkabı havaya fırlar ve izmir körfezinin serin sularında kaybolur.
