ingilizce dersinde hoca, bir doktor-hasta diyaloğu yapıp canlandırmamızı ister ve olaylar gelişir. bir erkek arkadaş hamile bir kadını canlandırmaktadır. doktor olan arkadaşıyla beraber tahtanın önüne geçer ve derdini anlatmaya başlar:
lise iki de sözel sınıfında evet bide sözel sınıfında
hocanın bir kıza osmanlı haritasında anadoluyu göstermesini itemesi, kızında kırım dan irana ordan italyaya kadar heryerde el gezdirip anadolunun nerde olduğunu bilememesi. sınıfın en tenbel öğrencilerinden birinin ben gösteriyim diyerek anadoluyu göstermesi bide üstelik lan insan yaşadığı yeri bilmezmi demesi.
üniversite 2. sınıftayken türk halk edebiyatı dersteyiz. konu halk edebiyatında köroğlu. hocamızda azeri bir prof. şivesi konuşmaları azeri türkçesiyle. köroğlu üzerine azeri türkçesiyle, türkiye türkçesiyle kitapları var. köroğlunun bir hikayesini anlatıyor hoca dalmış baya konuya. konuda yarak diye bir kelime geçti. bütün sınıfın dikkati direk o kelimeye çekildi tabii. hoca yarak dedikçe gülüşmeler oluyor baya sınıf dağıldı. dayanamadı biri ordan sordu:''hocam bu yarak ne demek?'' diye. hocada gayet güzel bir biçimde yarağın azeri türkçesinde silah anlamına geldiğini anlattı. tabii sınıf aldı bi kere gazı. hoca yarak dedikçe kahkalar falan derken sınıfta kızın biri gülüşmeler olunca öteki anlamını anlayıp:
-ııyyyyyyy iğrençsiniz, midem bulandı deyip dışarı çıktı.
hoca arkasından 10 saniye baktıktan sonra,
-hayatında kaç kere görmiş ki iğrenir. dedi ve sınıf koptu. ders orada bitti.
lisede sanat gecesi düzenlemiştik.şiirler,danslar falan.ilk şiir benimdi okudum atilla ilhandan 3. şahsın şiirini.sonraki görevim ise sunuculuk ve dekor, fon müziği gibi işlere yardımcı olmaktı.taktım şu kulaklık-mikrofon ikilisini neyse arkadaş çıktı sahneye şiirini okudu dekor olarak mum koymuştuk sahneye bunun şiiri bitti perde yavaşça kapandı biz o arada mumları kaldırıyoruz çünkü birazdan dans gösterisi var.mumları acele acele taşırken birden ayağım takıldı ve düştüm mum elime çarptı mikrofonu unutarak "ahh yandım amına koyiim" diye bağırdım.tabi tüm veliler,hocalar,müdür iptal.
ilkokul birinci sınıfız şimdi.
Mücahit diye bi arkadaş dersin başından beri parmak kaldırıyor tuvalete gitmek için. Öğretmende ya görmemezlikten geldi yada görmedi.
Mücahit- Öğretmenim tuvalete gidebilir miyim?
Öğretmen- Git yavrum.
Ve kapıyı açtığı an mücahit oracıkta sulayı verir.
Yer öğretmenler odası yanı.
3 habersiz genç *** bir öğretmeni çekiştiriyorduk ve öğretmeni de öğretmenler odasının karşısındaki sınıfta olduğunu şarkı söylediğini sanıyorduk.
öğretmenler odasının kapısı açık.
biz konuşurken bir arkadaş odaya baktı ve odada o çekiştirilen mazlum hocayı görüverdi.
konuşamadan uzaklaştık.
ders ingilizce
lise 1
kaç yıl oldu hatırlamıyorum.
hoca soru sorar. ceketin iç cebinde siemens cx70 *. tuşlar iri iri olduğundan açma tuşuna denk gelen kol sayesinde bir gürültü çıkartır. tabi yasak olduğu için kameralı telefon, ingilizceden pek haz etmeyen ben haykırarak ben cevaplıyım hocam diye tutturum. o sırada telefon susar, başka birisini kaldırır hoca ve kıl payı tehlike atlatılır.
şimdi önce yavşak hocayı tanıyalım her okulda vardır bu tip hoca, kendisinden 1 saniye sonra derse gireni yok yazan tip varya hah o tip işte sen gel lise sonda bizim kimya dersine gel.
günlerden bir gün, bu yavşak hoca koridor nöbetçisi, yani tenefüs boyunca koridorda bulunur olay varsa müdahale eder.
bu bizim sınıfın olduğu koridorda nöbetçi bizde gittik hocanın yanına tenefüste muhabbet ediyoruz falan, zil çaldığı anda bu bi depar atmaya başladı, noluyo lan demeye kalmadan jeton düştü,aklı sıra bizden erken girip derste bizi yok yazacak ibne.sen çakalsan biz daha çakalız bizde hocanın arkasından koşarken kapıda ki arkadaşa bağırdık tutun lan hocayı diye.arkadaş kapıda bir yapıştı buna içeri sokmadı ta ki biz girene kadar.o an öyle bir göt oldu ki,nooldu lan yarram diyesim geldi diyemedim yemedi sonuçta.hala aklıma geldikçe gülerim.
lise3 yılları
biz 3 arkadaş olarak labaratuar sorumlusuyduk ve istediğimiz zaman öğretmenler odasından anahtarı alıp labaratuara girebiliyorduk. bu durum bize canımızın sıkıldığı derslerde çok fayda sağlamaktaydı canımız sıkıldığı zaman dersin hocasına labaratuar temizliği var deyip dersten çıkıyorduk.
yine bir gün edebiyat dersinde canımız çok sıkılmıştı hocaya labaratuar temizliğimiz var deyip dersten çıktık ders sonlarına kadar okul içinde orada burada vakit geçirdik dersin bitimine 15 dk kala sınıfa eşyalar sınıfta olduğu için geri döndük baktık herkes toplanmış zili bekliyorlar 3 arkadaş birbirimize bakıp keşke eşyalar yanımızda olsaydı dedik benim aklıma aniden bir şey geldi hocam labaratuar anahtarını yerine koymayı unutmuşum dedim hani nerde dedi cebimden evin anahtarını çıkarıp göstermiştim 3 arkadaş yerlere yatmıştı.
Prof. 'un o sınıfa ilk dersidir. Prof. kendi kariyerinden bahseder.
Prof. : şunu yaptım,bunu yaptım, şu tezim var,bu makalem var.şu projeyde çalıştım bik bik... 3 doktora verdim. der ve sınıfta bir piç hemen atlar.
öğr. : hocam 3 doktora mı verdiniz.
prof. : evet. der gururla
diğer piç öğrencide sohbete katılır.
öğr. 2 : hocam çok zor olmalı 3 doktora vermek.
prof. : tabiki yıllarca uğraşmanız gerek bunun için.
sınıf çatırdamaya başlamıştır gülmekten.doktora verme sohbeti biraz daha sürer, hoca durumun farkına varamaz yada geç varır ve sohbeti keser. ama zavallı adamın adı doktorcuyaçıkar.
müdür yardımcısının okulun bilgisayar laboratuarında porno siteye girdiğini farkettikten sonra kapıyı iyice yumrukladım, yalnız kapıyı açması epey bi sürdü bi 3-4 dk sonra kapı açıldığında içerdeki tüm bilgisayarlar kapatılmış hatta ve hatta örtüleri bile örtülmüştü..
+hayırdır hocam ne yapıyonuz burda ?
-sanane olm, sen niye geldin ?
+web sitesinde ufak düzenlemeler varmış da onları halledicem
-oğlum gel bakalim buraya bak bu bilgisayarları açıyosun oyle masaüstünde falan hardsex falan bir sürü şey var, ne bunlar siliyosun bide geri geliyo nasıl silecez bunları ? ayıp değilmi yani buraya kız arkadaşlarinizla beraber geliyosunuz onların yüzüne nasıl bakıyosunuz ?
+(aynı hocanın odasindaki bilgisayardan daha once 3-4 defa bu tarz spy lar silmişliğim vardır- pornoya hocanın girdiğinden emin olduktan sonra onceki 3 yilda işittiğim laflarin acisini çikartmaya başladim) vallaha hocam şerefsiz bunu yapan insanlar, insanda biraz utanma allanma olur neki yani burası toplu kullanılan biyer hayır git kendi odanda ne b.k yiyosan ye yani bu tarz işler olmaz burda. insan olamaz bunu yapan. kendi kız kardeşi annesi falan olsa yaninda ne yapacak acaba ?
-neyse olum bırak adama kızmayı da temizle sen şunları biri görürse ayıp olur
biraz daha bıraksaydı adamın önünde dümdüz gidecektim ama yinede epey bi içimi döktüm.
hoca arkada gülüşüp durmakta olan dörtlüye seslenir:
+ neye gülüyorsunuz evladım anlatın da hep beraber gülelim.
ve piç öğrenci başlar...
- anlatayım hocam. temel bir gün geneleve gitmiş. yapıştırmış yüzünü cama, içerideki hatunları seyrediy...
+ tamam sus terbiyesizlik yapma.
- hocam siz anlat diye. devam ediyim ben... işte kestirmiş gözüne bi' tane.
+ kapa çeneni diyorum. siz de gülmeyin be!
bu olay sınıfta efsane olmuştur. hoca da anlamıştı lisenin ilkokuldan farklı bir ortam olduğunu.
lise tuvaletinde sıçtıktan sonra götü kolonyalı mendille silmek. ardından okul koridorunda yanıyorum diye bağırarak düz koşu yapmak. ben değil bir arkadaşım
ders geometri. Meram fen lisesinin güzide hocası osman cosman nam-ı diğer man(os+coş) derse girmiş, soru çözüyor:
-Bu açıyı görüyor musunuz gençler? Evet görmüyorsunuz. Çekelim oraya bir çizgi. Şimdi?
-Görmüyoruz.
-Göremezsiniz de zaten, bu açı 0 derece.
Turnuva maçları oynanıyor, final maçı. Penaltılarda son penaltıyı arkadaş kullanmış, gol olmuş, maç da gergin olduğundan bağıra bağıra küfrediyor ''kazandık a...m'' diye. Arkadan MFL'nin güzide bedencisi Ulaş Coşgun bağırarak ve ellerini sallayarak gelir:
-Bok mu var a...m, neden ağzını bozuyorsun?
Son D'lilerin bir dersi daha. Bilgisayarcı tayfanın azılısı kopurtbenipakize ve öte tarftan yatılıların azılısı Mehmet matematik dersini kaynatmaya kararlı. En sonunda hoca illallah edip ''dinlemeyecek çıksın!'' der. Mehmet'e ve kopurtbenipakize'ye uyan tüm sınıf bir anda ayaklanır, sınıftan çıkar. Matematikçi elinde tebeşir kalakalır öylece.
arkadaşımla, okuldan önceden arkadaşım olan, o günlerde aynı şehirde okuduğumuzu öğrendiğim bir arkadaşım için kaçarız. maksat kaçmak, diğer okula onu ziyarete gitmek bahane tabi...öğle arası gideriz (kaçmak diyorum çünkü öğleden sonra da gelmiycez) olduğu okula gideriz. en baştan ''yabancıları okula almamak'' bahanesiyle bizi okula almamaya çalışır öğrenciler, biz inatla gireriz, bakıyoruz ki sınıfta yok. bizi aşağı indirirler, ''dediğiniz kişi öğleden sonra gelir, kapıda bekleyin (okul dışında) derler.
biz arkadaşla okulun dışında beklemeye başlarız. bi yandan da muhabbet ederiz.
a:arkadaşım
b:ben
a:eheh şimdi nihat hoca -okulun en disiplinli türkçe hocası- geliyomuş düşünsenee
b:of saçmalama cer.....ana nihat hoca!
hababam sınıfı senaryosu gibi oldu ama ciddi ciddi okulun karşısındaki cafeye annesiyle giren nihat hocayı gördük. şoku anlatınca okuldan kaçtığımızı -ilk dersin başlamasına 5 dk kalmıştı -arkadaşta hala gelmemişti bu arada- görmesin diye bi deparla ağacın arkasına saklandık.
b:lan gördün dimi
a:vallahi görmedim
b:yalan söyleme len
a:kızım bende şok oldum. cidden görmedim. nasıl denk düştü yaa.
arkadaş yalan söylemeyen biriydi. ve cidden görmemişti. biz o günü hatırlar hatırlar güleriz. yok çünkü böyle bi denk düşme.
---
fen dersindeyiz. yine 7. sınıf. bi kız arkadaş kalkıp ''hocam kuyruk sokumu nerdeee?'' diyor, sıra arkadaşım da sadece benim duyabileceğim bi ses tonuyla ''götünün tam ortasında'' deyince dersin sonuna kadar bir gülme alıyoruz ki, sesimiz çıkmasın diye bi yerleri yumruklayacaz artık. allah'tan yakalanmadan bitirmiştik dersi.
---
okulun müdür yardımcısı hanfendi sinirli bi insan. bilirsiniz öyle despot müdür yardımcılarını...bu zil çaldığı zaman öğrencilerin ayağa kalkmasını bekliyoruz ayakta. bi kaç kişi kalkmaya tenezzül etmiyor. hoca imalı ve kızgın bi şekilde;
-ben gidiyorum
sıra arkadaşım: hoşçakalın hocam! (oturarak)
o saniyede hepimiz buz kesiliyoruz, nolucak acaba diye.
-sizede hoşçakalın!
diyip gidiyor. tenefüse çıkınca hepimiz dumur olup kalıyoruz.
---
derste türkçecimizin telefonunun çalması, telefonun ekranında yakın çekimde kendisini çekmiş türkçeciyle karşılaşmamız... adam 50 yaşında, bi de komik çıkmış, görenler dumur-gülme krizi...
---
piçin tekinin arkadaşımın koluna uçlu kalem saplaması, ucun içinde kalması, kanamadan hastaneye götürülmesi, o sırada sınıf hocamıza söylememiz ''hadi yaa'' diye tepki vermesi, müdür yardımcısına şikayet edince hiç bir şey yapmaya tenezzül etmemesi.
---
matematik hocamızın leş gibi sigara kokması, yanına yaklaşılmaması.
---
lisede tarih ortak sınavı. bütün lise sonlar 3. ders saatinde sıralarında hazır. kağıtlar dağıtılır herkes harıl harıl çözmeye başlar. bunlar içinde i love cilek de vardır. soruları çözerken bir soruda takıldım. hocadan tarih hocasını çağırmasını istedim. soru harezmşahlarla ilgilidir. bir gariplik olduğunu sezdim ama öss öğrencisi olduğum için bütün konular var zannediyorum. hoca geldi soruyu sordum bütün sınıf şoka girmişçesine bana baktı. neden olduğunu anlamak için sınav kağıdımın en üst kısmına baktım. lise 2 ortak sınav yazdığını istemsiz bir şekilde sesli söyledim ve bütün sınıf iptal. herkesle beraber bende kahkahalara boğuldum tabi. meğersem diğer 119 kişi lise tarih sınavı oluyormuş tek farklı kağıt bana gelmiş.