yaran okul anıları

entry310 galeri0
    276.
  1. 10.sınıf hatırası:

    gazetede galatasaraylı lincoln'ün posteri verilmişti. bizde panoya astık. matematik hocamız gelip görünce fenerli olduğu için sinirlendi. aldı bir yırtıcak gibi oldu. biz hemen:

    -hocam yapmayın ondan 1 tane var.
    (hoca gülümsedi ve caaarrtt)
    +artık 2 tane oldu
    dedi.
    1 ...
  2. 277.
  3. 11.sınıftan yıllığıma da not düşülmüş ufak bir olayı sizlere aktarmak isterim. Hani derler rezil de olduk vezirde. işte bu rezilliğin dibiydi.

    Kadro yoksunu okulumuz dolayısıyla yeni seneye yeni bir almanca hocasıyla başlıyoruz. Hafif sarışın bir bayan. Sonradan boyatmış belli. ipleri elinde tutmak istiyor. doğal olarak bir baskınlık kurma çabaları hakim sınıf içerisinde öğretmen tarafından. ilk ders tanışmadır, bu bellidir. herkes ayağa kalkar adını soyadını nerden geldiğini söyler oturur. ardından tanışma faslı biter ne hikmetse dersin bitimine daha çok vardır ve hoca şu cümleyi kurar:

    - Derse geçeyim ben o zaman
    +Hayııııır ( hep bir ağızdan )
    - Ne yapacağız daha 20 dakika var?
    +Konuşalım hocam sohbet edelim.
    - iyi madem konuşalım hadi konu bulun.

    Hay ağzıma sıçalar da o soruyu sormasam. Pek de atılgan biri değilimdir aslında fakat ne oldu bilemem birden hocaya şu soruyu yönelttim:

    +HOCAM! Evcil hayvanınız var mı ?
    - Ne alaka oğlum niye sordun?
    +Hiiç benim var da o yüzden.
    - Kaplumbağam var bir tane senin neyin var?
    +KUŞUM VAR HOCAM.ADI DA LiMON.

    Benim söylediğim gerçekten muhabbet kuşumun olması. Fakat ergenliğe yeni girmiş sınıf arkadaşlarımın katıla katıla gülmesi üzerine benim durum vahimleşiyor. Yetmezmiş gibi birde arkadan:

    + Ötüyo mu lan ahahahahaha!

    Gibi bir soru yöneltilince işler sarpa sarıyor tabi.

    11 yıllık eğitim - öğretim hayatımın ilk azarını, küçük düşürülmesini o anda yaşıyorum. Bütün masumluğumla kurduğum cümlem ergenlik ateşi yeni yeni alevlenen arkadaşlarım yüzünden nelere yol açıyor. Tabi ben böyle biri olmadığımdan ertesi gün gidip özrümü diliyorum ve olayı tatlıya bağlıyoruz.
    Fakat o bir günlük müddette nasıl beddua ettiysem artık bilemiyorum. Kadın olayın ardından 2 ay sonra eşinden boşanıyor ve işinden de istifa ediyor.
    Eğer denk gelirse bu yazıma, kendisinden tekrar özür diliyorum kötü dileklerimden dolayı.
    1 ...
  4. 278.
  5. gaza gelen arkadaşa ders içinde sıra arasında mekik çektirmek.
    1 ...
  6. 279.
  7. ilkokul ikinci sınıfta kız sıra arkadaşımla tartışmak, ardından ilk tenefüste birbirimize fiziksel şiddet uygulamamız ve ittiğim kızın sınıf çöp kovasına cuk oturması, bozuk para gibi 3-4 sefer kendi etrafında kova ile dönüp cips pakedi gibi içine girmesi. o bakışı ve kızın adını unutmayacağım.

    ortaokul 2 de erkek sıra arkadaşımın kendinden 3 kat iri yapılı bir kız tarafından sınıfın en arkasından fırlatılıp okul tahtasına çarpışı.
    0 ...
  8. 280.
  9. lise yılları, dışarıdan kısa etek giyen bir kadın geçer, tüm erkekler camdan dışarı doğru bakar. erkek olan hoca kızları dışarı çıkarır ve sınıfın ortasına sandalyeyi çekerek bacağını sandalyeye koyar. ardından pantalonunun paçasını yukarı doğru çeker ve şöyle der ;

    - alın bunada bakın, buda bacak. dışarda aramanıza gerek yok, burdada var.

    sınıf fatal error, 404, wtf gibi duygular içerisindeyken hoca ikinci bombayı patlatır.

    - iyiki önünüzde birşey sallanıyo, sokacak delik bulamadınız tabi.
    0 ...
  10. 281.
  11. lise yıllarında yaşanması muhtemel anılardır. ne yıllardır o yıllar be.
    0 ...
  12. 282.
  13. 283.
  14. beşiktaş atatürk anadolu lisesinde geçmektedir. yıl 2000 lise 1 iz daha; okulda çok agresif bir hizmetli amca vardı aramızda medeniyet amca derdik çünkü sürekli bize biraz medeniyet olun tarzında giydirirdi. bir gün yine sınıfa daldı bu amca sınıfın kapısını kırmıştık bikaç gün evvel biz de replik aynen;

    +lan siz ne biçim adamsınız burası okul mu soytarı mı?
    -sınıf (fatal error)

    burası okul mu soytarı mı ne demek yaa 13 sene geçti aklıma geldikce hala gülerim.
    5 ...
  15. 284.
  16. kısıca anlatıcam: bir müdür yardımcımız lisede bir arkadaşa karete yapmıştı. siyah kuşakmış sonradan öğrendik. ben o hareketleri ne jackie chan'de ne de bruce lee'de gördüm yalnız. arkadaş mezun olduğum gün arabasını çizicem diye dolanıyodu ortalarda ama sonra sordum yapmamış tabii ki, hey gidi.
    1 ...
  17. 285.
  18. yer: mpal
    ders: ingilizce
    artık son sınıf olmanın * boku çıkmaya başlamıştır. son zamanlar diye sergilenen rahat tavırlar vs. arkadaşla sohbet ediyoruz derste hoca baktı 'kızlar yeter artık dersin başından beri sesimi çıkarmadım ama yeter artık' cümlesini kurdu. özgüven patlaması yaşayan arkadaşım da 'hocam siz de dersin başından beri konuşuyosunuz ama biz de bi şey demedik' dedi. *
    0 ...
  19. 286.
  20. tuvalette sigara içilecektir. Kabinlere üçer kişiler halinde girilir. Sigaralar yakıldığı sıra müdür yardımcısı tuvalete girer. Tabi herkes sigaraları atar.
    X: müdür yardımcısı
    y: yan kabindeki arkadaş

    x: yine mi sigara içiyosunuz lan!
    Y: yok hocam ne sigarası..
    X: ulan hayvan, sigara içmiyosunuz, bl tuvalet kabininde üç kişisiniz... Lan, lan yoksa!
    Derken gülmemiz ve yakalanmamız, müdür yardımcısının sınıf hocamıza anlatması ve sınıf hocamızın bize i.ne muhamelesinden kurtulmak için sigara içtiğimizi kanıtlama çalışmamız, yemin etmemiz, yalvarmamız, rezil rüsva olmamız...

    (bkz: ah lise yılları)
    2 ...
  21. 287.
  22. 9. sınıftaydık. bizim ingilizce hocası sınıftakilerle iddiaya girerdi, işte 3 alırsan sana şu kadar sözlü veririm, alamazsan annene söylersin kek mek yapar gelir sınıfta yeriz falan diye. böyle birkaç kişiyle iddiaya girdi ondan sonra bütün sınıf hocam ben iddiaya giricem de ben de diye atladı. hoca herkese bir not biçti. bana en az 85 alacaksın demişti. benim ingilizcem iyiydi tabi. ben 92 gibi bir not almıştım o sınavdan. ama sınıfın yüzde doksanı iddiayı kaybetmişti.
    1 hafta sonra herkes yiyecek bişeylerle gelmişti sınıfa. ingilizce dersine girdik ziyafetimizi çektik. tabaklar falan toplanıyor derken ben bağıra bağıra "hepinizin anasınınnnn" dedim. herkes bana bakıyordu. hele ingilizce hocasını görmeniz lazım. gözleri parlıyordu. ters bir hareket yapsam kesin sikerdi yani..
    ondan sonra ben gayet soğukkanlı bir şekilde döndüm ve "eline sağlık" dedim. bütün sınıf yarıldı. birkaç kişi gülmekten ağladı falan.
    ama ingilizceci koskocaman ansiklopedi gibi sözlüğüyle kafama 5-6 defa vurmuştu. o günden sonra bir daha ingilizceden 92 üstü bir not alamadım. *
    2 ...
  23. 288.
  24. Belki yarmaz ama kimlerin bize eğitim verdiğini gösterir;

    fazla değil, bundan daha 2 yıl kadar önce lise sıralarında öğretmen sınav kağıtlarını okurken bütün sınıf başına toplanmış, tabi sınıfın 4'lü haylazları durur mu, yakmışlardı sınıfta cigarayı. E hocanın ruhu bile duymadı. E be kadın, ruhun duymadı o sesleri, burnunda nasıl bir et varki o kokuyuda duymadın?
    0 ...
  25. 289.
  26. okuldaki bir biyolojinin aşırı politik olması. Biyoloji derslerinde Türkiye'nin iç ve dış politikası, darbeler ve ergenekon'un tartışılması. Gerçi bizim sınıf baya inek olduğundan bu muhabbetlere girilmezdi ancak yan sınıflarda gırla giderdi. Ayrıca adam çok gergin biriydi ve sinirlenince kendini kaybediyordu.
    0 ...
  27. 290.
  28. okulun son günü istiklal marşı sırasında kafamıza yumurta atılması.
    0 ...
  29. 291.
  30. 292.
  31. sınıfta çiğköfte yapıp tavana yapıştırmak aradan 2 yıl geçmesine rağmen halen çiğköftenin orada durması..
    0 ...
  32. 293.
  33. dursun isminde 6. sınıfa giden bi öğrencim vardı. çelimsiz, kara kuru, baygın gözleriyle müslüm gürsesi andıran, sürekli dayak yiyen ezilen bir çocuktu. nasıl olduysa bi gün birisini haşat etmiş, kendine güveni gelmişti. çocuğu feci dövmüştü ama. sınıf öğretmenleri olmamdan mütevellit dursunu çektim kenara dövmeye kıyamıyordum fakat sınıfa da sert yüzümü göstermeliydim. zira bir otorite boşluğu oluşmuştu. faulleri çekme, elleri havada bekletme gibi çeşitli eziyetlere tabi tuttum. böyle bir eziyeti ilk kez yaşamış olacak ki benden epey tırsmıştı, utana sıkıla bir daha yapmayacağını söylemişti.

    günlerden bir gün bizim dursun dayak atmanın lezzetini unutamamış olacak ki teneffüste yine o kendisinden ezik olan çocuğu dövüyordu. ben de uzaktan kendisini mafya babası edasında izliyordum, öğrencilerin uyarmasıyla arkasını döndü ve göz göze geldik. gözlerindeki dehşetengiz ifadeyi bu satırlara aktarmam mümkün değil. "tursuuuğn *,gel buraya" dedim ve kaçmaya başladı. ama nasıl bir kaçmak, köpek kovalar da ölümüne koşuyor sanki. Kovalamadım, hocam yakalayalım mı dediler, bırakın kaçsın dedim. sınıfa girdiğimde kafasını kitaba dayar ve dersi efendi efendi dinlerdi zil çaldığında ise kafamı ona doğru çevirir ve “gel lan buraya, hesaplaşacaz” der gibi bakacakken gözlerini kaçırır ve koşa koşa kaçardı. arkasından bağırırdım : "tursuuuuğn, gel buraya". hep kaçardı ve paçayı kurtarırdı. ben de ellemezdim. kaçmanın kendisini kurtardığını öğrenmişti. beni gördüğü her an kaçmaya başladı bu senaryo 10-15 kere tekrarlandı. her seferinde ölümüne koştu, bende ellemedim hiçbir zaman. o cılız çocuktan bir afrika çıtası çıkarmıştım. bana da olsa paşa paşa teslim olmasın istedim.
    3 ...
  34. 294.
  35. lisedeyken okula pislik olsun diye sınıfın kapısını çıkarmıştık. şansımıza o kapı da en pislik edebiyatçının üzerine düşmüştü.
    1 ...
  36. 295.
  37. lisedeydim. arama yapılacağından kimsenin haberi yok ki zaten arama yapılmaya ilk bizim sınıfa girilmiş. ters bir müdüre var. milletin çantasında ne var ne yoksa hepsine bakar, dışarı çıkartır. kızın birinin çantasına geldi sıra. elini attı bir kaç parça birşeyi çıkardı. alüminyum folyoya sarılı bir şey yere düştü. yere düşen şeyi aldı sonra açtı onu. açar açmaz o taraftakilerde bir gülüşme koptu. müdüre de hemen sarıp salmalayıp hemen çantanın içine koydu şeyi.

    biraz sonra öğrendim ki kanlı pedini folyoya sarıp çantasına koymuş.

    öeh.
    3 ...
  38. 296.
  39. -hocam duydunuz mu 60000 ölü varmış
    +aaaa nerde
    -karacaahmet mezarlığında
    +çık dışarı çabuk.
    2 ...
  40. 297.
  41. 6.sınıftı sanırım ingilizce dersindeyiz, konu akıcı kitaptan örneklerle felan ilerliyoruz o sırada öğretmen bir soru yöneltti sınıfa kolay da bir soru neyse tembel bir arkadaş parmak kaldırdı tabi sınıf şaşkın gözler çocukta hoca da hemen fırsatı değerlendirdi kaldırdı çocuğu neyse soruyu tam hatırlamıyorum ama cevapla yakından uzaktan alakası olmadığını hatırlıyorum cevap şu '' ı cat '' sınıf yerlerde tabi, hiç unutmam.
    1 ...
  42. 298.
  43. lise zamanlarında hocalarımızın yenilmez bir halısaha takımı vardı. bizim takımımızda yenilmezdi ve hocalarla maç istemeye gittik.
    -Hocam maç istiyoruz sizinle?
    -siz mi ?
    -evet hocam biz hiç yenilmedik.
    -ben şöyle oynarım biz sizi yine yeneriz.(sol ayagını arkaya doğru kaldırıp, sol eliyle tutarak)
    -sazan bir arkadaşımız: ee hocam topa nasıl vuracaksınız?
    -sen merak etme bir ayak daha çıkartırız.

    ardından kahkaha sesleri soruyu soran arkadaş hala olayı anlamamıştır.
    3 ...
  44. 299.
  45. orta okulda arka sirada oturan kızın tuvalet için öğretmenden izin istemesi, öğretmenin izin vermemesi, dakikakar sonra sınıfın leş gibi bok kokması, kizin çorabını sınıfta çıkarmaya çalışması. bunu fark eden öğrencilerin sınıfı zombiler basmışcasına sınıftan kaçması.
    3 ...
  46. 300.
  47. sorunları bol olan arkadaşın en yakın arkadaşıma telefon sapıklığı yapması sonucu ortaya çıkmış bir hadisedir. okulda kavga edilmesinin akabinde hiçbir işe yaramayan okul rehberine gidilir. (x rehber olsun y sapık z en yakın arkadaş)
    x: z neden y nin üstüne yürüdün kızım yakışıyor mu sana hiç? cık cık..
    z: ben size on bin kere söyledim ha bu pezevengi okuldan atın diye!!
    herkes şok olmuştur tabi. daha şokumuzu atlatmamıza fırsat bulamadan, cümle biter bitmez süper asi arkadaşımız odayı resmen basar. *
    t:lan p.ç ben sana beş bin defa demedim mi bizle uğraşma diye!! şimdi cami duvarına işedin köpek, çıkışta parka gel tersten göstericem ben sana çıktığın yeri!! *
    tenefüse çıkmaya kalmadan y kalp krizi geçirmiş okula gelen ambulansla götürülmüştür..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük