Sedef : sen hala ne konusuyorsun tursu bidonu.
Mecnun: tursu mu bidonu? Tursu bidonu muyum ben su an?
Sedef: bilmiyorum. Toplu tuvalet girisi gibi boyle.
Mecnun: ne diyon? Nasi diyon? Dede gibi mi kokuyom?
Sedef: bayram nenesi gibi.
Mecnun: hali kokuyorum. Hali kokuyorum su anda! Bana da geldi kokusu.of ya. Dedenin limonu kalmis cebimde. Yumusuya yumusuya geldim yanina.
- yavuz: mecnun arkanı dön öpücem
- mecnun: ne yapiyim abi?
- yavuz: arkandan öpücem
- mecnun: neden öyle söylüyorsun yavuz abi?
- yavuz: seni öpmicem her halde mecnun, kızı öpücem
- mecnun: iyi tamam ne yaparsan yap
- yavuz: öpmek ister ve tokadı yer
- mecnun: yuh o nasıl öpmektir ya, dışarı mı çıksam ben.
nasıl, nereden bulduklarını merak ettiğim repliklerdir. 3. sezonu ve hala hevesle, merakla beklediğim dizi oldu çıktı her yeni bölümü.
ne olurdu sanki her gün yeni bölümü yayınlansaydı? olmaz mıydı? daha onu izlerken aldığım mutluluğu hiç bişeyden almadım bile diyemeden bitti. anlamışmıdır acaba mutluluğumu? ondan mı bitti ki?
Mecnun: Eee ismail abi neler yaptın? Yediğin, içtiğin senin olsun. Anlatsana neler oldu?
ismail: Heee.. Eh işte yine oradan bana yolu gösterdiler be Mecnun. ismail abine yine kapılar hep kapalı.
Mecnun: Yapma bee.
ismail: Kapıların dışında yine ismail abin. Ee tenis hocalığı da çok da bana göre bir meslek değil. E zaten ben tenis bilmiyorum ki. Tenis bilmediğim içinde ama mesela yolu, yemeği herşeyi karşıladı. Şartları çok güzeldi. Ama ben daha fazla dedim bu şartlar altında insanları kandırcağıma eğer dedim ben insanları bu kadar örslenirim dedim. Oradan da ayrıldım.
Mecnun: Çok iyi yapmışsın. Ama şuan sofradayız ya biz ben yemekten şiştim zaten. Ne yiceğimi şaşırdım açlıktan. Kim geldi kim kapıya kim geldi ismail abi?
ismail: Hee Kamil geldi.
Mecnun: Kamil mi?
ismail: Kamil geldi.
iskender: Ne istiyormuş Kamil?
ismail: Asayı.
iskender: Taktı bu asaya manyak mıdır nedir ya ben gidip şunu döveyim bir ben.
ismail:Aa iskender abi ya hiç yakışıyor mu sana? Çocuklan çocuk olcan sen. ben zaten ona gerekli dersi verdim. Ben ona gerekli açıklamalarda bulundum. Sakın dedim bir daha bu insanların gelip burda huzurlarını bozmaya hakkın hiç yok senin Kamil bey dedim.
iskender: Güzel. iyi demişsin ağzına sağlık.
ismail: Verdim eline asayı, yürü git bir daha sakın buraya gelmedi dedim.
Mecnun: Ne yaptın abi?
ismail: Verdim eline asayı. Yürü git, yürü git. Sakın bir daha buralarda geldiğini görmiyim dedim.
Mecnun: Ne yaptın abi?
ismail: Verdim eline asayı. Yürü git, yürü git. Sakın bir daha buralarda gezdiğini görmiyim senin dedim.
Mecnun: Abi naptın?
ismail: Verdim eline..
Mecnun: Dur abi Allah aşkına cevap verme. Sinirden soruyorum. Çok sinirlendiğim için tekrar tekrar aynı şeyi soruyorum. Abi asayı Kamile mi verdin sen?
ismail:Hee..
ak sakallı dede nin, kefil olması için ile iskender i inat ile takip etmesi.
-iskender nolur ya nolur ya iskender hadi ya nolur ya iskender
+dedecim bunu nasıl yapıyorsun
-iskender nolur ya nolur iskender hadi be iskender nolur ya nolur ya
+dede aşağıya lütfen işim gücüm var benim ya
-iskender nolur iskender nolur be iskender hadi be iskender nolur ya nolur ya.
erdal: bundan sonra sizin anladığınız dilden konuşacağım. çalacağım, çırpacağım, oynayacağım. vana vudu vucu.
mecnun: nasıl?
erdal:vana vucu vudu.
mecnun: sana vucu mu vurdu? vucu kim ya?
(iskender mecnuna annesiyle nasıl tanıştığını anlatır.)
iskender: annenle ilk bu istasyonda tanışmıştık. onlar almanyadan gelicekti bizde burda bekliyoduk. mecnun trenden bir kadın indi. ben ömrümde böyle bişey görmedim. o an vuruldum dedim ki iskender; hayatının kadını bu olmalı.
mecnun:ee
iskender: sonra annen indi, kadını da bi daha hiç görmedim.
(Mecnun sabah erken uyanıp özenle giyinip hazırlanır ve masal çiçeğini de alıp çıkar. Tam çıkacakken...)
iskender: (Bağırarak.) Mecnuuun??
Mecnun: ( bir an kendini sahilde sanır. El sallar.) Hooopp! (Sonra kendine gelir.) Ne yapıyorsun baba sen ya acaba kendinde misin?
iskender: Ne biçim konuşmalar bunlar? Babaya çemkirme bak diline kayısı reçeli sürerim.
Mecnun: Ne alaka recel baba??
iskender: E sen hiç sevmezsin ya kayısı reçeli oğluşum!
Mecnun: (Yüzünü buruşturur.) Oğluşum mu?? Oğluşum mu dedin sen?? Piiisss! Hadi baboli bu muhabbet daha çok çirkinleşmeden hadi Mecnun kaçar!
iskender: Dur bakalım dur nereye böyle bu kılıkta??Bu çiçekle?? Bana bak eğer kız istemeye gidiyorsan benden habersiz sana sütümü helal etmem mecnun!
Mecnun: Ne sütü baba ya ne sütünden söz ediyorsun Allah aşkına.
iskender: Ne sütü olacak eşek sıpası manda gibi içtiğin paket sütler! Sana süt alabilmek için gece gündür taksi ittim ben.Ah hayırsız ah!
Mecnun: (Saatini gösterir.) Bak peder bey saat daha sabahın sekizi sen git yat kurban olayım sabah sabah hiç çekilmiyormuşsun bunu da görmüş olduk.
(Der ve çıkar.)
iskender: Tabi temizliğe yardım etmemek için kaç sen kaç! Uyanık çocuk. E kimin oğlu?