behzat: la ne bağırıyon ordan gelsene buraya.
mecnun: lan mııııı.
ismail: mecnuuuun.
mecnun: hoooop.
ismail: lan demiyo la diyo la.
mecnun: nasııııl.
ismail: adam lan demiyo la diyo la.
*ismail abi=Mecnunn
*Mecnun=hoopp
*ismail abi=Ne yaptın?
*Mecnun=Neyi ne yaptın?
*ismail abi=Su faturasını yatırdın mı diye sormuyorum demi her halde.Yengeyi ne yaptın?
*Mecnun=Aynı
*ismail abi=Bitti diyon yani
*Mecnun=Nasıl?
*ismail abi=Bitti diyon yani
*Mecnun=Evet bitti.Sen ne yaptın?
*ismail abi=Midemi yıkattım
*mecnun=Nasıl?
*ismail abi=Midemi yıkattım
*Mecnun=Ne yaptın?
*ismail abi=Midemi yıkattım
*Mecnun=Ne oldu da?
*ismail abi=Bir şey olmadı.Öyle iç dış bir temizlik yapıyım deidim .O kadar iyi geldi ki misgibi oldu yemin ederim
*Mecnun=Durduk yere mideni mi yıkattın?
*ismail abi=hee iç dış yıkattım o kadr iyi geldi ki Sen de yıkatsana ayy senin miden leş gibidir yemin ediyorum ya iyi gelir vallaha bak
*Mecnun=Hadi ben kaçtım o zaman .Adam durduk yere midesini yıkatmış iyice kafayı yedi her halde bu
*ismail abi=Nasıl ?
*Mecnun=Yok abi öyle kendi kendime.
erdal eylülü eve hapsetmiştir, eylül camdan dışarıyı izler ve yavuz gelir. bu sırada erdal bakkal görür babasıymış gibi korumaya aldığı eylülü görünce yavuzu kovalar ve eylüle fırça atar.
erdal: ne konuşuyordunuz siz?
eylül: yenilenebilir enerji kaynakları hakkında konuşuyorduk.
erdal: he, türkiye çok bor madeni var ama diğer ülkeler çıkartmamıza izin vermiyor, çünkü çıkarırsak süper güç oluruz diye korkuyorlar da dediniz mi?
eylül: haliçdeki altınlardan da bahsettik.
erdal: arkadaş ne pis geyiğiniz varmış sizin ya, kapat camı..
mecnun: naptın abi? erdal bakkal: oğlum ben sana dedim ben anlamam diye, oturttun beni buraya. mecnun: abi anladım anlamadığını da, insanları takip et ne diyolar, ona benzer şeyler söyle. pas de, tus de, pişti nedir ya? erdal bakkal: revans!
yavuz, erdal bakkal'da gazete haberini sesli olarak okumaktadır:
- yüzyıldır bilim dünyasını meşgul eden ve günümüzde bilgisayarların bile çözemediği yedi problemden birini çözen rus matematikçi, 1 milyon dolarlık ödülü reddetmişti. yıllar sonra ortaya çıkan matematikçi, "hacılar bizim 1 milyon dolar vardı, ne oldu ona ya? kooperatife girdim, beyaz eşya taksitlerim var, çok müşkül durumdayım, çok sıkışığım, bari bi yüzlük atın diye yalvardı.
erdal bakkal: diğer altı problem neymiş yavuz? yavuz: napıcan abi, çözücen mi? erdal bakkal: evet, neden olmasın? oğlum ben yıllardır veresiye tutuyorum içerde, benim matematiğim iyidir bi kez. yavuz: ya bırak allahını seversen erdal abi ya. erdal bakkal: hadi tamam altısını çözemedik diyelim ama üç tane çözsen 3 milyon dolar eder oğlum. aslında ben dört problem çözerim yaa. dört problemi çözerim, bir buçuk isterim. biraz sıkıntıdayız, bizi görün, sevaptır derim. dört çarpı bir buçuk, etti mi yedi?