--spoiler--
Hemşire hanım diye çağırdım; göğsündeki doktor yazısını göstererek "bu ne" dedi, meme diye cevap verdim beni hastaneden attırdı. Dürüstlük bitmiş, dürüstlük ölmüş.
--spoiler--
* 2 kardeşiz. Küçükken top yüzünden çok kavga ederdik. Yine bir gün aynı konu yüzünden tartışırken annem kavgayı sonlandırmak için topu ortadan kesip kafalarımıza geçirdi. Kavga bitti mi peki? Hayır. "Neden siboplu tarafı onda kaldı?" sorusuyla kaldığı yerden devam etti.
* Bir alkış da yazı yazan fare resmindeki fareyi kahverengiye boyamasını istediği halde kırmızıya boyayan öğrencisine; " Sen hiç kırmızı fare gördün mü?" diye soran öğretmenine; "Sen hiç yazı yazan fare gördün mü?" diye cevap veren çokbilmiş öğrenciye gelsin.
* "Elma yersen güzel kız olursun" dedim, "Sen neden yemedin hiç hala?" dedi. Ya gözleri bozuk ya da huysuz bu kız.
* Eşcinsel olduğunu bildiğimiz iş arkadaşım kaleci olmak isteyince reddetmeye utandığımız için kabul ettik, ilk maçında penaltı kurtarıp harika oynayınca dostumuz oldu, ikinci maçında kendisine i.ne diyen rakip oyuncuya döner tekme, ikinciye kafayı gömünceyse dünya ahiret abimiz...
* Yeşil ışık yandığı halde ilerlemeyen arabaya çalınan kornaların arasından, "Bundan daha yeşili yok, hepsi bu. Yürü artık be kadın!" diye bağıran adamın isyanına hala gülümsüyorum.
* Yeğenim annesine olan sevgisini belirtmeye çalışıyor:" Dünyanın bütün anneleri senden bile çirkin."
* Gece yarısı odama gelerek "Baba sen korkmuşundur, beraber uyuyalım" diyen yedi yaşında, korkusuz bir prensesim var.
* Arkamdan koşarak gelen devasa köpeği görmemle, poşetleri atıp benim de koşmam normal. Köpek beni geçmeseydi tabi...
* Asıl mutluluk; yataktan işe geç kaldığınızı anlayıp aceleyle lavaboya koştururken, günlerden pazar olduğunu hatırlamakmış.
* Zayıflama şortumun içine giremiyorum.
* Oğluma, üç elmanın dört kişi arasında nasıl bölüşüleceğini sorduğumda aldığım cevap ''Birini öldürürüz'' olmamalıydı.
* Parmak iziyle açılan telefonumu rahat rahat ortalıkta bırakıyordum. Ta ki ben uyurken annem parmak izimle telefonumu açıp karıştırana kadar...
* Bir hışım taksiye bindim. "Acil Söğütözü'ne gidelim" dedim. Arabayı çalıştırdı gitmeye başladı. Şöyle bir yandan bana baktı. Sağa yanaşıp frene bastı. "Siz kimsiniz beyefendi?"dedi. "Ne önemi var kardeşim, yürür müsün!" dedim. "Hem arabama biniyorsun, hem de sana ne diyorsun" diye yanıt verdi. "Her bindiğimiz taksiye izahat mı vereceğim kardeşim?" dedim". "Ne taksisi kardeşim. Her sarı araba taksi mi?" diye cevap verdi. Gözlerim açıldı. Sessizce "Özür dilerim beyefendi, ben taksi sanmıştım" dedim. indim. Arkadan bir taksi çevirdim. Ama üzerinde taksi yazıyor mu diye iyice bakıp emin olduktan sonra bindim. Kısık bir sesle "Acil Söğütözü" diyebildim.
* Akşam iş çıkışı servisteyiz. Kuruma başlayalı 3 hafta olan izmirli bir arkadaş şoförün yan koltuğunda oturmuş oradan buradan konuşuyor derken laf trafiğe geliyor ve arkadaşımız gayet kibar üslubu ile "Ankaralılar gerçekten çok kabalar ve ağızları oldukça bozuk" anlamında bir cümle kuruyor. Recep ivedik kıvamındaki şoförümüz de gayet kibar bir ses tonu ile itiraz ediyor: "Allah Allah hangi .mına koyduğum söylüyor ki onu?" Sonrası derin bir sessizlik...
* "Oğlum ödevinin bu kısmını neden yapmadın?" diye çıkışıyorum, açık sözlü doğrucu öğrencim cevap veriyor: "Öğretmenim annem orasını anlayamadı, yapamadı..."
* Boynuma doladığım şal için "Ne güzel kıvırmışsın öyle, aynı açmaya benzemiş" diyen iş arkadaşı; candır, son bir haftadır açtır, diyet nedeniyle halüsünasyonlara açıktır.
* Kemandan ilk paramı da kazandım. Babam çalmamam karşılığında para teklif etti. Bu işte geleceğim çoook parlak görünüyor.
* Baban ne iş yapıyor oğlum?" diye sordum. "Çocuk çıkartma doktoru." dedi. Tabi canım, jinekolog da neymiş.
* Ofisimizi temizleyen ablamız yerleri o kadar sulu bırakıyor ki mikropları silerek değil boğarak öldürdüğünü düşünüyorum.
* Bu aralar birçok akrabamız Rus ve Ukraynalı kadınlarla evleniyorlar. Son olarak kuzenim Sırbistan'dan kız kaçırdı. Hayırlı olsuna gittiğimizde yengemden gelen yorum bizi kopardı: ''E artık gelinlerimize bir kilise yaptırmanın zamanı geldi.''
"sabah otobüse bindim arkalara doğru ilerliyorum gittim oturdum karşımda yakışıklı bir çocuk. Naber ya dedi şaşırdım tanımıyorum etmiyorum. iyiyim senden dedim, nereye gidiyorsun falan filan konuşurken bir baktım çocuk kulaklık takmış telefonda konuşuyor, çevirdim kafamı cama, kendime ve yalnızlığıma bir kez daha küfrettim" *
googleda cehennemi aratıp çıkan ilgili yazıları okuduktan sonra götüm 3 buçuk atmaya başladı. Bu korkuylada cehennemi googleda görsel olarak arattdım, bilmem kaç sayfa sonra ilginç bir şey çıktı, ne çıksa iyi? Taş gibi bir hatun. Hemen cehennemide, azabıda unuttum, googleun görseller kısmından 'seksi kızlar' yazıp arama tuşuna tıkladım. Günah biliyorum işte ama ne yaparsın nefs bu.
Geçen gün anons yapıldığını duyunca kalktım kan vermeye gittim hastaneye. Çok güzel bir hemşire bana birkaç form verdi doldurmam için ben de doldurmaya başladım. "Son 2 yıl içinde hiç cinsel ilişkiye girdiniz mi? " diyordu. 26 yaşında adamım. Kağıdı da tekrar kadına vereceğim, dedim rezil olmayalım eveti işaretledim verdim. Kadın aldı eline kontrol ederken gözlerini kaldırdı ve bana baktı. "Benimle gelir misin bir dakika" dedi. Bir odaya girdik. Nasıl heyecanlandım anlatamam sana Erzurum 15 dakika kan verip çıkacağım hastaneden 3 saat sonra çıkabildim. O benim okuduğum "cinsel ilişki" kısmı, meğer "eşcinsel ilişki" imiş. 3 saat boyunca HIV testi, kan testi, o testi bu testi yaptılar bana Erzurum. Hayır senin neyine hemşireye yaranmak arkadaş ver kanını kurtar hayatı paşa paşa dön evine. Hayır kadına da rezil yanarım da ona yanarım...*
"Benzin istasyonundan 10 Liralık benzin alan genç, arabayı çalıştıramayınca camı açıp elemana sesleniyor: "Birader, 10 Liralık istedik diye depodakinide mi çektin ne yaptın sen ya!""
Yarmıştır.
Ek:
" Durakta otobüse binerken yanımda bekleyen adamla birbirimize "Önce sen buyur" jestini biraz abartınca ikimiz de otobüsün arkasından bakakaldık. "
'' kampüsün içinde arkadaş ile Fotoğraf çekinmeye karar verdik. Arkamızdan da kızlar geçiyor o ara. Bize laf attılar biz tam fotoğraf çekinirken; Peynir diyin peyniiiiiiirrrrrrrrrr dedi gülüştüler kendi aralarında.Bende hiç istifimi bozmadım.Tamam dedim. Kameraya döndüm ve ''Kaşaaaaaaarrrr'' Dedim.Kızda Nasıl bir Bozulma yaşandı ise dengesini sağlayamadı.''
--spoiler--
Yılbaşı gecesi arkadaşlarımla çıkıp rahat bir şekilde eğlenebilmek için karımı yaklaşık bir haftadır başka bir şehirde yaşayan annesine gitmesi ve yılbaşını orada geçirmesi için kandırmaya çalışıyorum. Baktım olacak gibi değil kızımı devreye soktum. Birkaç gün üst üste, ''Anne ben anneannemi çok özledim'' deyip durdu. Sonunda karım dayanamadı ve sonuç başarılı. Kaynanam yılbaşını geçirmek üzere bize geldi...
--spoiler--
--spoiler--
Davulcu büyük bir ısrarla kapıyı çaldı. Oğluma dönüp "Cebimden alıp ver oğlum" dedim. 100 lira vermiş. 3 gündür istanbul'un tüm davulcuları bizim kapıda. Davulcular arasındaki iletişime hayran kaldım.
--spoiler--
--spoiler--
Sırf yakamdan düşsün diye psikolojik tedavi gördüğümü söylediğim bir arkadaş bu akşam habersizce kapıma geldi. Zili çaldı ve kenara saklandı. Kapıyı açtım, "Ooo Ayşegül hoşgeldin" deyip güya görünmez kızı içeri girene kadar bekledim ve kapıyı kapattım. Arkadaşın surat ifadesini göremedim ama merdivenleri üçer beşer indiğinden neler hissettiğini anladım. Kötü müyüm, belki. Ama o da bu kadar salak olmamalıydı.
--spoiler--
--spoiler--
Babam telefon açıyor, "Oğlum ne biçim rezillik." deyip küfrettikten sonra kapatıyor. Ben olayı anlamadan, annemden sms geliyor: "Yazıklar olsun". Yarım saat geçmeden kız arkadaşım arıyor, ağlamasından sadece "Adam değilmişsin" ve "daha önce neden söylemedin" dediğini anlayabiliyorum. Olayın iç yüzü akşam Facebook'u açınca ortaya çıkıyor. Arkadaşım Daniel ikimizin fotoğrafini bildiği tek Türkçe kelimeyle etiketlemiş: Sevgilimmm...
--spoiler--
--spoiler--
Gecenin saat biri. Evimin dibindeki soda bayii kamyonlarını boşaltıyor. Polisi arayıp gürültüden dolayı şikayette bulundum. Ekip otosu az önce geldi. Artık polis koruması altında indiriyorlar. Kimi kime şikayet ediyorsak...
--spoiler--
--spoiler--
Gittiği Tarkan konserindeki kalabalıktan, izdihamdan bahseden arkadaşım, konuyla ilgilenmediğimi değil de konuyu anlamadığımı düşünmüş olacak ki olayı şöyle örneklendirdi: “Ya kızım, yumurtanın peşinden koşan spermler var ya, işte o kadar çok kişi vardı senin anlayacağın.”
--spoiler--
Bu itiraf ise, düşündürücüydü;
--spoiler--
197 km hızla radara girilir. 50'li yaşlardaki memur amcanın "Oğlum bu kadar hızlı nereye gidiyorsun?" sorusuna "Bu yıl memlekette hiç iftar yapamayacağım diye üzülen annemle babama sürpriz yapmak için iftara yetişmeye çalışıyorum, 3 gün sonra yurtdışına çıkacağım için son şansımdı" denir. "Benim oğlum 2 ay önce şehit oldu, keşke o da bize sürpriz yapabilseydi, 10 km ilerde bir radar daha var, ama dikkatli sür oğlum" deyip gözlerin dolu gönderdin ya beni, ben hala oradayım be amca. Yol boyunca ağladım ve oğluna dua ettim. Başın sağolsun.
--spoiler--
--spoiler--
Gece rahatsızlanan arkadaşım bana telefon ettiğinde can havli ile yatağımdan fırlayıp onu hastaneye götürmek için yola koyuluyorum. Gecenin bir yarısı yalnız kalmamak için bir diğer arkadaşıma haber verip gelmesini istiyorum, yardım sever arkadaşım da sağolsun bizimle geliyor. Hastanede gerekli işlemleri yapıp bitirdikten sonra refakat eden arkadaşımın yüzündeki makyajı fark ediyorum. Neden ve hangi ara makyaj yaptığını sormadan edemiyorum. O da bana, "ilahi tefal, kısmetin nereden nasıl çıkacağı belli mi olur? Tuvalette yapıverdim." diyor. Bense ona "Pes!" diyorum başka da bir şey diyemiyorum.
--spoiler--
--spoiler--
ikimizin de dili damağına yapışmış, onca yol yürümüşüz. Bir yerde oturup dinleniyoruz. Biraz durunca huysuzlanıyor ve beni benden alan cümle ağzından çıkıyor. "Kalk kız kalk, elimizi yüzümüzü yıkayalım belki yanlışlıkla su yutarız..."
--spoiler--
--spoiler--
Evlilik programlarının birinde günün sorusu "Sevgiliniz sizi aldatsın mı istersiniz, ölsün mü istersiniz?"ve günün cevabı 65 yaşında bir amcadan geldi. "Ölsün isterim, en azından yattığı yer belli olur".
--spoiler-- *
