Zekai bir gün tavşan yari pırıl ile gezerken 2 tane kendini bilmez laf atar:
-hoopp,hoppp bu mahallenin namusu yok mu?
Zekai cevabı anında yapıştırır:
-Hayırdır bilader, tecavüze mi uğradın? **
-Kuddusi : Hayrola ne oldu anneme
-Cevahir : Orucu fazla kaçırdı yatsıya kadar tutayım rekor kırayım dedi ama bayıldı
-Kuddusi : oğlum daha öğlen olmadı lan.
cevahirle bilal kavga etmiş, ikisinin de yüzü gözü yara içinde oturuyorlar. ailelerde toplanmış.
+ekber bilal e: oğlum sizin bu yaptığınızı çocuk yapmaz, herkesin yaptığı çocuğu sen yapmazsın , hadi oğlum çocuk yap da görelim artık...
-kuddusi:^+%^+'%& hadi ekber gidin de evde dertleşin oğlunla .
cevahir: ulvi bu ne
ulvi: sanatıma zeka veriyorum hacı
cevahir: ulvi evladım insanların akıl sağlığıyla oynama deli etme adamı!
ekmeği gören kuddisi baba 'hayırdır iftarda tarihi eser mi yicez'
cevo o ekmeği görür ve: gören de fırıncılık yapmıyoruz sahilden taş topladık sanacak.
cevo bayılan babaannesini görünce 'açılın ben torunuyum' der.
babaanne kendine gelmektedir. kuddusi sorar annemin bu hali ne diye. cevo yapıştırır: babaannem orucu aştı rekor kırıp sahura kadar tutmaya çalıştı bayıldı.
nineleri fırında ekmek yapmıştır ve oruç oldugu için dayanamayıp bayılmıştır.
bu sırada ninesinin bayıldı haberine koşan cevahir fırına bodoslama dalar ve..
ulvi: ben mahvoldum cevahir sevim hamileymiş.
mürsel: aaa baba mı oluyon ne koyacağız adını?
cevahir: ulan sen ne şerbetçiymişsin hangi ara yükledin kıza?
ulvi: oğlum ne yüklemesi kontör kart numarasını kazımadım ki yükleyeyim.
Muazzez hanım konusamiyor dili tutulmuş, geniş aile çevrede durmadan birşeyler söylemeye konuşturmaya calisirlar.
Mürsel: what is your name?
Cevahir: kadın konusamiyor ingilizceyi nasıl anlasın.
Mürsel: ıngilizce vurduralim belki acilir.