yok lan, ondan değil. zaten çok kıl oluyorum bu duruma ha. yaran olaylar, oturtan laflar, kopartan ayarlar başlıkları falan var ya. eleman geliyo, kendi yaptığı bi haltı anlatıyo. ulan, komik de değil bi de. neyse sktir et zaten onu, konu bu değildi.
neyse, ne diyoduk? hah, arkadaşlarla oturuyoruz yurtta. yedek olan arkadaşın birinin de başka; ama bizimkinden daha güzel bir yurda asili çıktı. işte anlatıyo "ben gitmek istemiyorum artık, alıştım buraya. ne fenayım ben de. adak bile adamıştım aslında oraya çıkmak için. oruç tutucaktım" işin ciddiyeti anlaşılınca başka bi arkadaş araya girip kaç gün olduğunu sordu ve 1 günlük olduğunun öğrenilmesi üzerine herkes gülmeye başladı, bu yedek olan arkadaş da tabi. "komik di mi ya? hani kendimden ödün de vermiyorum."
aslında anlatmaya çalıştığım şey daha farklıydı; ama o durumda ağzımdan çıkan "1 gün mü? ben olsam tenezzül bile etmezdim." lafı her şeyi bk etti tabi. masadakiler yarıldı baya; ama çok utandım olm. tövbe tövbe yaa, valla onu demek istemedim. tövbe tövbee...
istanbul'dan hacı veli aras isimli bir amca kars-çıldır'ı arar ama eskiden ilçe santral bağladığı için kars merkez çıkar ve amca kayışı attırır: "kızım ben hacı veli aras memeni yiyeyim çıldır'ı bağla"
üniversitenin ilk yılı, çimlere yayılan güruh ile pshy oturmakta hoş beş etmektedir. bir adet denyonun naif geçinen bi kıza "ya sen sürekli o kolyeyi boynuna takıyorsun, neden ki?" diye sormasını takiben spiritüel geçinen hatunun o benim varlığımın hediyesi; ben onunda doğdum, onunla ölücem" lafı üzerine liseden yeni çıkmış pshy kişisinin sigarasından son nefesini çekip söndürürken " ahua! kıza bak lan, doğuştan modifiye" diyerek ortamı 10 dakikalık buz gibi sessizliğe mahkum etmesi.
ek: kız iki ay sonra kolyeyi boynundan çıkarmıştı, nasıl bir varoluştur anlamadm
arkadaşın evinde kız ayarlama buluşmasındayım. kız, arkadaşın kız arkadaşının, arkadaşıdır. gece ya ayrı odalarda yatılacaktır ya da kızın yanında. sonuç mükemmele yakın olur, kızın yanında yatılır. ayrıntılara girmiyorum çünkü önemsiz detaylar bunlar.
önemli olan sabah kahvaltısında yaşanan şu olaydır ki, buraya mevzu bahis oluyor zaten.
nereden çıktığını anlayamadığım bir şekilde polislerden açılır konu. gece alınan alkol ve içerdiği toksinler saatler süren yatak sporuyla atılmıştır, gayet dinçtir bu eleman. dolayısıyla hemen konuya dalar. bir şekilde gönderme yapma ihtiyacı içindedir, çok önemli bir iş yapmıştır çünkü dün gece. sevişmiştir.
girer konuya, kadın polislerden bahsetmeye başlar. türlü espriler, türlü seksi göndermeler eşliğinde polisli pornolarla devam eder. kimsenin konuşmasına izin vermiyordur. başarısını çenesiyle kutlama gayreti içindedir. derken, realiteye döner. gerçek hayatta da polis kadınların, üstlerine verdiğini açık açık, ima etmeden anlatır. bir bok bildiği de yoktur ama anlatır işte salak.
ve kız şöyle der;
- benim annem de babam da polis.
işte beyin yanması böyle olur. aman dikkatli konuşun tanımadığınız insanlarla. onunla yattığınız vakit sadece yatmış oluyorsunuz. beyin transferi diye bir şey yok. bilemezsiniz.
çocuktan al haberi isimli yarışma programında çocuklara sorulan tango nedir sorusuna küçük sevimli bi kız çocuğunun "aa biliyorum ben onu, annem de giyiyor böyle poponun arasına giriyor" diyerek aile faciasına sebep olmasıdır.
şehirlerle ilgili tanıtım içeren bir kayıt yapılmaktadır
kayıt eden kişi elindeki metni okur
yazan:batman ile ilgili geniş bilgi
okunan:betmen ile ilgili geniş bilgi.
sunucu: hilal hanım takip mesafesi nedir?
hilal cebeci: takip mesafesi, mesela ben şu anda 40 km hızla gidiyorum ya, önümdeki araçla aramdaki mesafe de 40 kilometre olmalıdır.
sunucu: ama hilal hanım, bu durumda istanbul-ankara yolunda sadece 13 araç olabilir
*Eski kız arkadaşıyla arkadaş kalalım ayağında konuşan genç moderen olma iddiasını kanıtlamak amacıyla sorar;
e: ee ferhatla aranız nasıl?
k: ohoo ferhatla biteli bir yıl oldu, ondan sonra iki kişi daha oldu tabi.
e: köprünün altından çok sular geçti diyorsun yani?
kenan erçetingöz ün programına tanju konuk olur ve söz dönüp dolaşıp hakemlere gelir...
tanju:...abi sonra hakemler eibne hakem diye bağırmıyorlar mı?
kenan: eheree..eee tanju...
tanju:yalan mı abi? ibne hakem diye bağırıyolar ya alla ala...
ss: aloooo kiminle görüşüyoruz ?
ms: mustafa.
ss: naber lan mustafa , bizi nereden arıyorsun?
ms: şişli.
ss: ne iş yapıyorsun lan mustafa ?
ms: belediye başkanı..