yaran fıkralar

entry4972 galeri69 video11 ses1
    72.
  1. bir gün ufak bir kız çocuğu noel arefesinde noel baba'ya mektup yazar ve gönderir. mektupta ailesinin durumunun iyi olmadığını ve okula gitmek için, okul çantasının, beslenme çantasının, defterinin, kaleminin, silgisinin olmadığını yazmaktadır. posta idaresinde mektup farkedilir ve noel baba'ya gönderildiği için ilginç bulunur. açılan mektuptaki yazılar çalışanları derinden etkiler. kendi aralarında bir karar alırlar ve küçük kızın isteklerini kendi maaşlarını ortaya koyarak malzemelerden bir kısmını tedarik ederler. noel günü geldiğinde gizlice kızın evine götürüp bırakırlar. küçük kız hediyelerin geldiğini görünce çok sevinir. hemen noel baba'ya bir mektup daha yazar ve postaya verir. postahane çalışanları noel baba'ya bir mektup daha geldiğini görünce heyecanlanır ve yaptıkları işin mutluluğu ile mektubu açarlar. mektupta şöyle yazmaktadır.
    "noel baba; gönderdiğin hediyeler için çok teşekkür ederim. yalnızca gönderdiğin beslenme çantasını bulamadım. herhalde ibne postacılar arakladılar ama herşey için teşekkürlerimle;" ...
    16 ...
  2. 71.
  3. fıkraların %95 idir. * geri kalan 5 in 3ü yarmaz. geri kalan 2 nin tamamı ise yarmakla kalmaz işetir...
    9 ...
  4. 70.
  5. japonun biri gaziantep`te bir kahveye girmiş.

    "ulan burada benimle kavgada boy ölçüşebilecek biri var mı?varsa dışarda bekliyorum."demiş.biri çıkmış ve çıktığı gibi camdan içeri girmiş ve sonra japon kahveye girmiş.
    "ona kyotom ustamın karikuri tekniğiyle vurdum" demiş.bir iki kişi daha çıkmış fakat japon onları da aynı şekilde haşat etmiş.sonra ökkeş çıkmış dışarı ve japon içeri ağız,surat dağınık bir şekilde girmiş.tabi millet merakla ökkeşin yanına gitmiş ve japonu bu hale nasıl getirdiğini sormuş.ökkeş de:
    "ona toyotanın krikosuyla vurdum!!"demiş
    24 ...
  6. 69.
  7. kadının bir kız ve bir erkek ikiz çocukları varmış. bir gün kız koşarak annesine gelmiş
    - anne anne çok korkuyorum çişimi yaparken içinden kurşun çıktı
    annesi
    - korkma kızım ben size hamileyken sokakta bir çatışmanın ortasında kaldım. doktorlar vücüdumdan kurşunların çoğunu çıkardılar ama iki tanesi kalmıştı. doktor onlarıda vücud atar demişti o demekki çıkan.. demiş
    yarım saat sonra erkek çocuk koşa kola gelmiş
    - anne anne çok acayip bişey oldu
    - biliyorum evladım çişini yaparken kurşun çıktı demi?
    - hayır anne otuzbir çekerken kediyi vurdum
    139 ...
  8. 68.
  9. trajedi

    ilkokulun birini ziyaret eden başkan bush, dördüncü sınıflardan birine girer. sınıf, kelimeler ve anlamları üzerine bir tartışmanın tam ortasındadır. öğretmen, başkan'dan trajedi kelimesi için sınıfı yönetmesini rica eder. küçük bir erkek çocuğu ayağa kalkarak "eğer yan tarafta oturan en iyi arkadaşım sokakta oynarken bir araba onu çiğner geçerse bu bir trajedi olurdu" der. "hayır" der bush, "bu bir kaza olurdu". küçük bir kız elini kaldırır: "eğer 50 çocuğu taşıyan bir okul otobüsü uçuruma yuvarlanıp herkes ölürse bu bir trajedi olurdu." "üzgünüm" diye açıklar başkan, "biz buna büyük bir kayıp derdik." sınıfı bir sessizlik kaplar. başka gönüllü çocuk kalmamıştır. başkan bush sınıfa bakar " bana trajedi için örnek verecek başkası yok mu acaba?" en sonunda sınıfın arkalarında oturan küçük bir erkek çocuğu elini kaldırır. yavaşça "bay ve bayan bush'u taşıyan amerikan havayollarına ait bir uçak, usame bin ladin gibi bir terörist tarafından füze ile uçurularak tuz buz edilirse bu bir trajedi olurdu" der.
    "harika" der bush "doğru. peki bunun neden bir trajedi olacağını bana açıklayabilir misin?"
    "çünkü" der çocuk "bu bir kaza olmazdı ve kesinlikle büyük bir kayıp da olmazdı"
    49 ...
  10. 67.
  11. doktor motorsikletle bi köyden geçiyormuş bir bakmış köy halkı üzüntülü,gitmiş bir bey amcanın yanına;

    -hayrola amca niye herkes üzüntülü
    +muhtarın kızı çok hasta olm ondan demiş
    -ben doktorum bir bakayım demiş

    eve doğru koyulmuşlar.doktor kızı görmüş bir şeyi yok.cillop gibi kız.

    -ben demiş bu kızı iyileştiririm ama bir kere severim demiş

    muhtar da;

    -yeterki kızımı iyileştir demiş.

    doktor kızı iyileştirmiş ve bir kere birlikte olmuşlar.

    aradan 2 hafta geçmiş,doktor yine o köyden geçerken bi bakmış köy halkı yine ağlamaklı.

    gitmiş o yaşlı bey amcanın yanına;

    +hayrola amca niye herkes ağlamaklı
    -valla olm bizim muhtar hastalandı ondan herkes üzgün
    +ben doktorum bir baka..

    yaşlı amca doktorum sözünü bitirmesini beklemeden

    -''valla olm biz gece gündüz seviyoruz hala iyileşmedi''

    demiş.
    19 ...
  12. 66.
  13. Temelin karisi koyundeki doktorla isi pisirmis. Bu
    durum herkesin diline dusmus ama kimse
    Temel'e soyleyemiyor.
    Herkes nasil anlatacagiz bu isi derken Dursun atlamis;

    - Merak etmeyin usaklar ben soylerum.
    Aksam olmus Temel kahveye gelmis,
    Dursun soyle bi gerinip koseden yuksek sesle
    temele dogru bagirarak;
    -Ha Temel usagum, senin Fadime ne zaman
    profosor olayir da?
    -Ula Tursun sasirdin mu, benim kari daha
    okumayi bile sokemedu profosor olmak nerden ciktu..
    -Ne pileyumm koyde herkes fadime yuksek
    lisansini yapti, doktora veriyor
    diyorda ondan sormusumdur..
    *
    121 ...
  14. 65.
  15. köylü bir abimiz tarlada çalışıyormuş derken öğlen sıcağında yorulunca şuracıktaki ağacın *dibine oturmuş o sırada bi karga gelmiş
    karga;
    -gag.
    demiş
    adam;
    -gagmam burası benim tarlam.. demiş *
    51 ...
  16. 64.
  17. Bir adam 15 yıldır tutuklu bulunduğu hapishaneden kaçar. Para ve Silah
    bulmak için bir eve girer. içerde genç bir çifti yatakta yakalar. Adama
    yataktan kalkmasını emreder ve onu bir sandalyeye bağlar. Adamın karısını
    yatağa bağlarken üstüne çıkar, boynunu öper, sonra kalkar ve banyoya gider.
    O Ordayken adam karısına şöyle fısıldar;
    - Dinle, bu adam bir kaçak. Şu kıyafetlere baksana! Büyük ihtimalle
    hapishanede çok fazla zaman geçirdi ve yıllardır hiçbir kadın görmedi.
    Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Eğer seninle seks yapmak isterse sakın karşı
    koyma ya da şikâyet etme... Sana ne derse onu yap. O sana ne yaparsa yapsın
    onu mutlu et çünkü bu adam kesinlikle çok tehlikeli. Eğer kızarsa ikimizi de
    öldürür. Güçlü ol tatlım. Seni seviyorum
    Karısı cevap verir:
    -O benim boynumu öpmüyordu, kulağıma fısıldıyordu. Bana aktif gay olduğunu, seni
    çok tatlı bulduğunu ve hiç vazelin olup olmadığını sordu. Ben de banyoda
    olduğunu söyledim. Güçlü ol tatlım. Ben de seni seviyorum
    130 ...
  18. 63.
  19. Babasi ogluna güzel bir is kurmak için kollari sivamis.
    Ancak oglan salak oldugu için hiç bir isi beceremiyormus. Babasi
    ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulastirmis berbat etmis. En sonunda babasi
    komple bir sosis fabrikasi kurdurmus. Çocugunu elinden tutup, bari isi ogrensin
    diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin basina götürmüs. "Bak
    oglum" demis, "burdan böyle öküzü yolluyosun.. aha diger taraftan sosis
    olarak çikiyor, bu kadar basit anladin mi?". Çocuk dinlemeden basini
    sallamis, sonra babasinin yüzüne salak salak bakmis ve; "peki baba, buradan
    sosis koysak, oteki taraftan öküz olarak çıkar mı?" diye merakla sormus.
    Babasi hemen cevaplamis: "Maalesef evladim, o teknoloji bir tek senin
    ananda var..."
    97 ...
  20. 62.
  21. bir makina, bir elektrik, bir bilgisayar mühendisi ayni arabada yolculuk ederlerken araba aniden bozulur.önce makina mühendisi iner ve arabanin altina girip ugrasir fakat araba çalismaz.ikinci olarak elektrik mühendisi atilir.birkaç telle ugrastiktan sonra bakar araba yine çalismadi.bu arada siranin kendine geldigini anlayan bilgisayar mühendisi düsünür ve müthis bir çözüm bulur.

    -inip tekrar binsek nasil olur acaba?
    67 ...
  22. 61.
  23. Delikanli ucakta guzel bir sarisinin yanina dusmus. Hemen sarkmis sarisina;
    "Yanyana otururken muhabbet edilirse seyahat cok kisa surer,hadi konusalim" demis.
    Sarisin okudugu kitabi yavasca kapatarak
    "Ne uzerine konusmak istersin?" demis.
    Delikanli "Valla bilmemki....mesela nukleer enerjiye ne dersin?"
    Sarisin; "Enteresan bir konu, olabilir ,ama once sana bir soru sorayim...
    At inek ve geyik ayni seyi yerler..yani ot...ama cikartirlarken geyik kucuk
    parcalar halinde, inek lappadanak parcalar halinde, at da
    pismaniye toplari gibi cikartir. Neden oldugunu biliyor musun?"
    Delikanli ; "valla en ufak bir fikrim yok" demis,
    Bunun uzerine sarisin;
    "Bi boktan anlamazken nukleer enerjiyi nasil tartisabilecegini zannediyorsun?" demiş.
    38 ...
  24. 60.
  25. Kizilderilinin teki bizonlarini otlatiyormus. Derken bir kovboy gelmis ve sormuş;
    - Köpek senin kopegin mi?
    - O kopek benim olmak!
    - Onunla konusabilir miyim?
    - Kopek konusamamak!

    kovboy kopege yaklasir.
    - Nasilsin?
    - Fena degil! (Kizilderili saskin...)
    - Bu kizilderili senin sahibin mi?
    - Evet.
    - Sana iyi davraniyor mu?
    - Evet,cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor. (Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)

    kovboy kizilderiliye sorar.
    - Bu at senin atin mi?
    - O at benim olmak!
    - Onunla konusabilir miyim?
    - At konusamamak!

    kovboy ata yaklasir.
    - Nasilsin?
    - Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)
    - Bu kizilderili senin sahibin mi?
    - Evet.
    - Sana nasil davraniyor?
    - Iyi. Bana hergun gerekli yuruyusleri yaptiriyor, fazla Yuk bindirmiyor, gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor ve icinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor. (Kizilderili ne gozlerine ne de kulaklarina inanmaktadir)

    kovboy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
    - Bu Disi Eşek senin mi?
    - Eşek benim olmak, konusmak ama cok yalan soylemek...
    132 ...
  26. 59.
  27. Temel Başbakanla beraber Endenozyaya gider felaket bölgesini gezerken bir gazeteci ona yaklasarak;Temel Bey sizin Karadenizdede böyle Tsunami olur mu?Diye sorar.
    Temel cevabı yapıştırır:
    -Valla tusunami olur mu pilmem ama,pizum Karatenuzda rusunami var milleti perisan etti...
    38 ...
  28. 58.
  29. çocuk odasında uyurken, annesiyle babasının odasından "aahhh...daha hızlıı" gibi sesler gelmektedir. sabah olur babasına sorar,

    +baba dün gece odanızdan gelen sesler neydi?
    -annen hastaydı yavrum
    +utanmıyomusun annemi hasta hasta skmeye?
    131 ...
  30. 57.
  31. Temel bir gün hacca gitmeye karar verir.
    Fadime 'ye gelir
    -" Hakkını helal et ben hacca gidiyorum " der.
    Fadime de
    -" Bir şartla der beni de götürürsen ".
    Temel ikna edemez Fadime' yi
    -" Tamam gel , o zaman annelerimizle helalleşelim " der.
    Temel 'in annesine giderler
    -" Anne hakkını helal et biz hacca gidiyoruz " der
    Annesi de
    -" Bir şartla , beni de götürürsen ".
    Temel onu da ikna edemez
    -" Tamam " der.
    Hep birlikte Fadime'nin annesine giderler .
    -" Hakkını helal et biz hacca gidiyoruz " der.
    Kayınvalide aynı şekilde
    -" Bir şartla beni götürürsen " der .
    Temel çaresiz üçünüde alıp hacca gider .
    Haccın gereklerini yerine getirirler .
    Dönecekleri gün herkes son ibadetlerini
    ve tövbelerini yapmak için odalara geçer .
    Temel odasına giderken annesinin tövbesini duyar.
    -"Allah ım beni affet Temelin babasını 4 kez aldattım."
    Temel inanmıyorum diyerek odasına doğru yürür.
    ikinci odada kayınvalidesinin tövbesini duyar
    -"Allahım beni affet Fadime'nin babasını 8 kez aldattım."
    Temel duyduklarına inanamaz.
    Son odada Fadime'nin tövbesini duyar
    -"Allahım beni affet Temel'i 1 kez aldattım."
    Temel büyük bir şok içerisinde odasına kapanır
    Dizlerinin üstüne çökerek başlar tövbe etmeye :
    -Allahım sen onları boş ver esas beni affet, senin huzuruna
    bu kadar o....... getirdiğim için ...
    95 ...
  32. 56.
  33. Günün birinde istanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bariyerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir bey gelmiş. Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup

    - "Bak, yaşaman için çok neden var.Yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak. Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim. Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım." demiş.

    Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş.

    O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış.

    Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar sevişiyorlarmış.

    Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da

    - "Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum." demiş.

    Kaptan,

    - "Seninle seviştiği kesin küçük hanım da .... bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru".
    73 ...
  34. 55.
  35. kadının biri gazete almak için bakkala gider;
    - bana bir sabah birde akşam verir misin
    + * ben sana bir posta versem yeter
    27 ...
  36. 54.
  37. yaran bir turk fıkrasıdır.

    Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...
    "Vizite ücreti 100 Dolar. iyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..."
    Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor...
    Her gelen hasta iyileşip gidiyor...
    Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...
    Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...
    "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..."
    Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:"
    Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin"
    Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
    "Ama Bu bok!!!!!"

    Doktor sakin, "Evet! iyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.."
    Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...
    Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...

    "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!"
    Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş.

    Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"...
    Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."

    Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...
    Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.."
    Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..."

    Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla,
    "S.kecem, seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış..

    Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"
    153 ...
  38. 53.
  39. not: copy/paste
    Yaşlı bir kadın kedi maması almak için markete gider. Üç kutu alıp kasaya götürür. Kasadaki kız ;"Üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için kediniz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bir çok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından kediniz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok." der. Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip kedisini alır ve markete getirir. Market bunun üzerine kadına kedi mamasını satar.
    Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu köpek maması almaya kalkar. Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister. Çünkü yaşlı insanlar bazen de köpek maması yemektedirler. Bunun üzerine kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır.
    Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu sefer elinde bir kutu vardır. Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler. Kasiyer korkarak; " Hayır, içinde beni ısıracak bir yılan olabilir." Yaşlı kadın;" inanın, kutunun içinde size zarar verebilecek hiç bişi yok. Lütfen elinizi kutunun içine sokun.". Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve sonra elini koklayarak ; "Bu şey sanki b.k gibi kokuyo." der Yaşlı kadın devam eder;" Evet ööle. Şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?"
    92 ...
  40. 52.
  41. Afrikalı küçük babasına sormuş:
    - "Baba, pipinle oyanayabilir miyim?"
    Babasi cevap vermis:
    - "Oyna ama çok uzaklaşma"
    187 ...
  42. 51.
  43. temel ile fadime lunaparka giderler,fadime havada dönen salıncaklara binmek ister ,temel olmaz der . çünkü; binerse külodunun gözüküceğini düşünür. bir ara fadime kaybolur temel onu buldugunda salıncağa binmiş hatta inmiştir. temel- uy da nası bindin külodun gözükmedi mi?
    fadime- e temel külodumu cıkardım da bindim gözükmedi :)
    28 ...
  44. 50.
  45. Adamin Bir Bir Kahveye Girer Ve
    -"Millet bana bakin Size soyluyorum Tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve cikar.
    kahvedekiler adam deli diye fazla onemsemezler. aradan 30 sene gecer. Ayni adam kahveye gene gelir ve derki
    -"Hatirladiniz mi beni millet. Size Demistim 30 sene once Ben gene gelicem diye iste geldim" der.
    Kahvedekiler tabi ki sasirir. Adam Devam Eder.
    -"30 Sene sonra gene gelicem bu kahveye" der. Ve gider. Aradan Bi 30 Sene daha gecer. Nesil Degismiştir 30 sene onceki insanlarin cocuklari kahvede oturmaktadir artik. Adam kahveden içeri girer.
    -"Bana Bakın Millet Ben Sizin babalariniza söyledim. Size de soyluyorum 30 Sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve cıkar. Kahve milleti Gene bunu takmaz. Aradan 30 sene gecer.Ve adam gene gelir.
    -"Beni hatirladiniz mi millet, 30 sene once tekrar gelicem demistim iste geldim ve 30 sene sonra gelip sizin cocuklarinizada aynı seyi söylicem" der ve gider. Aradan bi 30 Sene daha gecmistir. Ve adam Gene Kahveye gelir.
    -"Bana Bakin Millet Ben sizin dedelerinize söyledim, babalariniza Söyledim simdi size soyluyorum tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem" der ve gider. iclerinden birisi,
    - "Arkadaslar bana bu olayi dedem anlatmisti, Gelin bir hocaya gidelim bu adam niye olmüyor nedir bunun hikmeti diye soralim" der Ve bir hocaya giderler. hocaya durumu anlatirlar. hoca;
    - "ben bir gece ruyaya yatayim azrail ile konusayim bakayim niye canini almıyor bu adamin size yarin haber veririm" der. gece Olunca hoca ruyaya yatar ruyasinda azrail ile konusur.
    -"Ya azrail sen bu sahisin canini niye almıyorsun ? Azrail;
    - "Zamaninda bu adam bir dilek dilegi ve dilegi kabuL oldu onun icin" der. Hoca;
    - "Ne diledi ki" diye sorar. Azrail;
    - "Allah`im bana milli piyangodan buyuk ikramiye cikana kadar canimi alma diye diledi" der. Hoca;
    - "E Allah istese buna buyuk ikramiyeyi cikartamamaz mi".
    Azrail, "Cikartmasina cikarirda ibne bilet almıyorki.
    157 ...
  46. 49.
  47. Çoğunluğunu lazların teşkil ettiği komando bölüğü 10
    gündür ormanda, çamurda, aç susuz pislik içinde eğitim
    yapmaktadır. 11. gün komutan çavuş Dursun'u çağırdı
    "Çavuş,10 gündür bölük gayet iyi bir performans
    gösterdi, biz de onları ödüllendirelim, bugün çamaşır
    değiştirebilirler artık.."
    "Başüstüne Komitanum."
    Dursun çavuş bir heves koşarak bölüğü toplar "Sizlere
    çok sevineceğunuz bir haber cetirdum. Komitan izin
    verdi bugün erat çamaşir
    değiştirecek, sıraya geçin değiştirun. Temel sen
    idrisle.....ismail sen Kemalla... Sadık sen Cemalla
    59 ...
  48. 48.
  49. Eczacı dursun alı al moru mor temel'in kapısını çalmış:
    temel: Ne oluyor dursun, nedir bu telaş ?
    dursun: Sorma temel. Ben bugün sana mide ilacı veriyorum
    diye zehir vermişim !
    temel: Eyvah ! Ne olacak şimdi ?!
    dursun: Ne mi olacak ? 5 milyon daha vereceksin.
    64 ...
© 2025 uludağ sözlük