yaran fıkralar

entry4972 galeri69 video11 ses1
    200.
  1. kızın biri eve gelmiş, elbiseleri paramparça bir halde "babacım bugün bana 5 kişi hunharca tecavüz ettiler" demiş, babası hüzünlü gözlerle kıza bakmış "kızım o da bir şey mi? ben bugün tavlada 5-4 yenildim ya" demiş

    (bkz: tavlada 5 4 yenilmek)
    6 ...
  2. 201.
  3. yarma garantisinden emin degilim,soguk espriler kismina da aday olabilir:

    bir adam arabasi ile trabzondan gecerken bir ucurumun kenarinda toplanmis bir kalabalik gormus,kenara cekmis ne oluyor diye.bir bakmis ki,herkes toplanmis bir adami ucurumdan asagi atiyor ve sonra alkislarla kutluyor.oradan birisine hemen sormus:

    -kardes siz deli misiniz,niye adami asagi atip alkis tutuyorsunuz?
    -temel atma toreni yapiyruk.
    5 ...
  4. 202.
  5. teröristler köyü basar.. tüm erkekleri meydana çıkarıp soyarlar ve karılarının da gözlerini bağlarlar.. kocasının düdüğünü tanıyan, ölmeyecektir.

    biri gelir..
    - bu deel..
    - bu deel..
    - aham budur!

    diğeri...
    - bu deel..
    - bu deel..
    - bu deel..
    - na budur!

    en son fadime gelir..
    - bu deel..
    - bu deel..
    - bu bizim köyden deel..
    9 ...
  6. 203.
  7. s.a= soyunan adam
    y.k=yataktaki kadın

    s.a: aşkım şimdi seninle ilk uyuyan erkek ben mi olacağım?
    y.k: uyursan evet hayatım.
    6 ...
  8. 204.
  9. adamın biri sırtındaki çıkan yaradan dolayı doktora gider,
    doktor- sırtınız cılk yara olmuş
    adamın biri-ne, bu mu yani bilimsel acıklaman?!
    doktor- yani cronic indepence local klorant
    adamın biri- ooo afedersiniz
    doktor- yaa kaldın löpçük gibi di mi?!.
    adamın biri- löpçük?..
    doktor- lineer öbeleyşın pört..
    adamın biri- hasssttir le
    *
    8 ...
  10. 205.
  11. Çiftçi Temel'in bir koyunu varmış. Bütün gayrete rağmen koyun gebe kalamıyormuş. Temel düşünmüş taşınmış ve nam salan koçun sahibi Idris ile konuşmaya karar vermiş.

    Idris:
    - Tamam koyunun koçum ile çiftleşebilir ama 5 YTL alırım.. der.

    Temel bunu seve seve kabul eder ve ertesi sabah koyununu el arabasına oturtur Idris'in yolunu tutar.

    Koyun ile Koc çiftlesir. Ama Temel tedirgindir ya hamile kalmazsa diye sorar:
    - Koyunumun hamile olduğunu nereden anlayacağım?

    Idris:
    - Sabah kalktığında eğer ayakta ise hamile değil.. eğer yatıyorsa hamiledir.. der.

    Sabah olur, Temel koşarak ahıra gider ama koyun ayaktadır.

    Oflayıp yine el arabasına koyunu koyarak Idris'in ahırına gider. Bu sefer 3 YTL verir. Aynı şeyi söyler Idris, ayakta ise değil, yatıyorsa hamile...

    Sabah olur ancak yine koyun ayaktadır. Yine gider Idris'in ahırına ve bu sefer ona acıyan Idris 1 YTL alır ve hayvanlar yine çiftlesir. Takip eden gün Temel'in canı hiç ahıra gitmek istemez ve karısı Fadime'ye seslenir:
    - Şu ahıra bi baksana koyun ne alemde ayakta mı, yatıyor mu?

    Fadime gider bir zaman sonra gelir.

    Temel sorar:
    - Ee koyun ne durumda, ayakta mı yatıyor mu?

    Fadime gülerek cevap verir:
    - Ne ayakta ne de yatıyor, el arabasına binmiş seni bekliyor...
    14 ...
  12. 206.
  13. ibrahim ağa isimli birinin keçisi varmış... keçinin hamile kalması için komşu köydeki mehmet efendinin cins tekesi ile çiftleştirmek için oraya götürmüş. mehmet efendi tekesiyle çiftleştirmek için 100 lira istemiş. bunun üzerine ibrahim ağa; "ulan ben bu keçiyi kendim de s.kerdim ama, ha teke dölü olsun diye uğraşırım" demiş

    paleface'in peder; bir şeyi tamir ettirmek için bozulan aleti, işin ustasına götürdüğünde, ustanın çok fahiş bir ücret istemesi karşısında hep bu fıkrayı anlatır. ayarın allah'ını verir.
    5 ...
  14. 207.
  15. 2 çok eski arkadaş uzun yıllar sonra buluşmuşlar. hoş peş derken çocuklardan laf açılmış.. elemanın biri "benim kız üniversiteyi bitirdi, büyük bi şirkette şirketin sahibinin sekreteri oldu. patronu benim kızı öyle sevdi, öyle sevdi ki; ev aldı, araba aldı, yazlık aldı, mücevherler aldı.. o kadar çok seviyor ki; bir hafta önce 15 günlüğüne tatile çıktı maldivlere, benim kız da kafasını dağıtsın biraz diye yanında götürdü, eee senin kız ne yapıyo?" deyince, diğer eleman; "ya benim kız da orospu oldu ama, ben senin gibi böyle ballandıra ballandıra anlatamıyorum" demiş.
    19 ...
  16. 208.
  17. kadının birinin 3 kızı vardır... 3'üne birden damat adayı çıkar.. kızları gelin olmuş farklı şehirlere gider... Anneleri el bebek, gül bebek büyüttüğü kızlarının evlilik yaşamlarını merak etmektedir, özellikle de mahremiyetlerini merak etmektedir... Fakat kızları bu konuda açık açık konuşmaktan çekinmekte oldukları için aralarında bir şifre
    geliştirirler. Kızları günlük maillerle annelerini, o günkü Hürriyet gazetesindeki reklam metinleri ile konu hakkında bilgilendireceklerdir.

    Evliliğin ilk haftasında büyük kızından gelen mailde; RUFFLES yazınca anne
    koşa koşa gazeteye bakar; "ruffles, hem eğlenceli, hem doyurucu" reklam metnini okuyan anne rahat bir nefes alıp gazeteyi kapatır.
    Bir süre sonra ortanca kızından mail gelir, MAXWELL COFFE yazmaktadır, anne koşar
    gazeteyi açar; "MAXWELL COFFE, HER DAMLADA BÜYÜK ZEVK" yazmaktadır. Anne rahatlar.
    Ama küçük kızından mail gelmemektedir. Kadın merakla beker. Uzunca bir aradan sonra beklenen mail gelir. british airways yazan maille anne fırlar gazeteyi kapar ve okur ve düşer bayılır:
    "british airways. haftada 7 gün, günde üç sefer. üstelik her tarafa!"
    13 ...
  18. 209.
  19. bir fransız,b,r ingiliz birde temel ıssız bir adaya düşerler. boş durmayıp etrafı keşfe çıktıkları sırada sihirli bir lamba bulurlar fransız hemen lambayı ovarak içinden cin cıkar ve cin benden sadece bir istek isteyebilirsiniz der fransız hemen atlar ben fransaya aillemi yanına gitmek istiyorum der ve hemen cin gönderir,ardından ingiliz de bende ingiltereye ailemin yanına gitmek istiyorum der ve hemen gönderilir sıra temele gelir cin temele sorar söle bakim sen ne istiyosun der temel gayet sakin bir şekilde burası çok sessiz oldu bana gönderdiğin arkadaşlarımı geri getir der.
    4 ...
  20. 210.
  21. Jetonla çalışan kola makinalarının yaygın olduğu
    dönemde, idris Temel'i bir kola makinasının başında, habire jeton atıp kola alırken görür, yanına gider, Temel'e:
    -"Yahu ne yapacaksin bu kadar kolayı?" der.
    Temel idris'i azarlar:
    -"Sus be uşağum, şansim yaver gidiyi zaten, her attiğimda kola düşireyrum!"
    10 ...
  22. 211.
  23. Dört kişilik bir eğitim ucağı Karadeniz'de mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.
    10 ...
  24. 212.
  25. adamın biri hocadan kazan almış** bir hafta sonra kazanla birlikte bir de tencere getirmiş; "hoca senin kazan doğurdu." demiş, hoca da şöyle bir kazana bakmış,
    "evet haklısın anuna koymuşunuz kazanın."
    9 ...
  26. 213.
  27. hitler ve stalin bir gün bir barda otururken lenin bara girer ve hitler ve stalin'in yanına giderek;
    - böyle kafa kafaya vermiş ne kaynatıyorsunuz?
    diye sorar.
    hitler: 3. dünya savaşında 2.5 milyon yahudi, 1 milyon zenci ve 1 bisiklet tamircisini öldürmeyi planlıyoruz.
    lenin : ne?! bir bisiklet tamircisi mi?!?
    hitler: gördün mü stalin, sana onca yahudiyi kimsenin umursamayacağını söylemiştim!
    14 ...
  28. 214.
  29. yolda yürürken fena halde kakası gelen adam, işini görecek yer aramaktadır. dayanamaz ve hemen yolu üzerinde olan eczaneye hışımla girer. adam patlamak üzeredir. eczacıya sorar:

    a- kardeşim helva istiyorum ben!

    dumura uğrayan eczacı, cevap vermeğe çalışır:

    e- ne diyorsunuz beyefendi? burası eczane. hiç helva satılır mı burada?

    beklediği cevabı alan adam:

    a- ben helva satmayan eczanenin içine *.
    12 ...
  30. 215.
  31. Hasta doktora rahatsızlığını tanımlar:
    -"Sabahları böyle hiç işe gidesim olmuyor, sonra ofiste yaptığım işler de bana sıkıcı geliyor. Kendimi sürekli bir plajda güneşlenirken hayal ediyorum..."
    -"iyi de beyefendi, bu düpedüz tembellik!"
    -"Biliyorum doktor bey, ben de onu diyecektim. Siz bana şunun latincesini söyleseniz de ben patrona onu söylesem?"
    6 ...
  32. 216.
  33. kadının biri papağan almak üzere petshopa gider gözleri birden tüyleri mükemmel parlaklıktaki bir papağana takılır ve papağana yaklaşır...
    fakat kadın papağana her yaklaştığında papağan kadına ..rospu der.
    kadın hayretler içinde petshop sahibi necdet'e dönerek bu papağanı alıcam ama eğitmen lazım der..
    necdet eline bir kova su ve papağanı alır....
    -hanımefendi geldiğinde ne diceksin der.
    Papağan: - ..rospu dicem.
    necdet papağanı suya sokar ve tekrar sorar.
    - hanımefendi geldiğinde ne diceksin.
    - orospu dicem.
    necdet tekrar papağanı suya sokar ve bu kez bi müddet bekletir ve tekrar sorar
    - hanımefendi geldiğinde ne diceksin
    - hoşgeldiniz hanımefendi dicem
    ertesi gün olur kadın petshopa tekrar gider......
    papağana yaklaşır
    - ben eve geldiğimde ne diceksin?
    - hoşgeldiniz hanımefendi.
    - peki ben yanimda bi erkekle geldim nediceksin?
    - hoşgeldiniz hanımefendi hoşgeldiniz beyefendi dicem.
    - ben yanimda iki erkekle geldim o zaman ne diceksin?
    - hoşgeldiniz hanımefendi hoşgeldiniz beyfendiler
    - tamam buraya kadar çok güzel pekiii ben yanımda üç erkekle birlikte geldiğimde o zaman ne diceksin?
    papağan bi kovaya bakar, bi necdet'e
    - necdet kovayi getir anam avradım olsun bu karı ..rospu
    21 ...
  34. 217.
  35. iki rahibe, manastırdan şehre giderken kestirme olsun diye ıssız bir yolu seçmişler ve burada iki kişi tarafından tecavüze uğramışlar.
    Şehre vardıklarında daha genç olan, ötekine "Teresa" demiş,
    "Akşama baş rahibe aynı gün içinde iki kez tecavüze uğradığımızı nasıl açıklayacağız?"
    "iki kez mi??" diye şaşkın sormuş rahibe Teresa.
    Genç rahibe içten bir tebessümle cevap vermiş..
    "Dönüşte de aynı yoldan geçmeyecek miyiz?.."

    copy/paste
    9 ...
  36. 218.
  37. Bir şirkette genel müdür olarak çalışan bir adam, eksiksiz bir sağlık kontrolünden geçmek üzere doktora gider. Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile "full check up" yapabildiğini söyler. "Harika" der bizim genel müdür de, "başlayalım öyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir. Bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara bağlı küçük bir konteynere döker. Bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır. Doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. Adam dayanamayıp sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?", "Bilgisayarın verdiği sonuçlara göre.." der doktor; "bir terslik yok, ama tenisten mütevellit sağ bileğinizde bir kavis oluşmuş". "Yapmayın doktor" der bizim adam, "ben meşgul bir adamım; ne tenis ne de golf oynarım. Bütün bunları yapacak vaktim yok; nasıl olur da sağ bileğimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?". Bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacağını söyler ve "ancak" der; "içinizin rahat etmesini istiyorsaniz, bu steril kavanozu yanınıza alıp eve götürün. Sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrarı yapın. Sonra, doğruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. Bilgisayarın koyduğu teşhis canını sıktığı icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. Eve vardığında, bilgisayarın "aklını başına getirmeye" karar vermiştir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da; arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yağı alıp kavanozun içine damlatır. Eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. Onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister. Onlar da bizimkinin isteğini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar için tasarladığı son hinliği yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakika sonra tuvaletten çıktığnda yüzünde mutlu bir gülümseme vardır. Doğruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayıp nasıl olduğunu sorar. Yüzünde hin bir gülümseme ile, "iyiyim doktor, iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken; bir yandan da, "formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. Birkaç dakika sonra da uzunca bir kağıt çıktısı gelir yazıcıdan. Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "bakalım senin bilgisayar bugün ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi gülümseyerek. "Hımm..." der doktor "Bilgisayarımıza göre, arabanızın yağ değişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel soğukluğuna tutulmuş. Ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire Playboy almaya devam ederseniz, bileğinizdeki kavis daha da kötüye gidecek".
    8 ...
  38. 219.
  39. gezginin biri şehir şehir gezerken, yolu küçük bir köye düşer. köyün içine girdiğinde, evlerden birinin önünde toplanmış kalabalığı farkeder. yaklaşıp sorar, ''hayırdır hemşerim, bu kalabalık ne?''. köylülerden biri cevap verir, ''muhtarın kızı öldü demin. o yüzden toplandık.''
    adam kalabalığı yararak içeri girer. millet kızın başında ağlamaktadır.kıza bakar; o kadar güzeldir ki, gözlerini kızdan alamaz. kızın yanına yaklaşır ve nabzına bakar. farkeder ki, kız aslında sadece bayılmış...
    uyanık gezgin, oracıkta hemen bir plan yapar. kalabalığa dönerek, ''ben bu kızı tekrar diriltebilirim ama hepinizin odadan çıkması lazım.'' der. millet birbirine bakarak odadan çıkmaya başlar. adam muhtara yaklaşarak, ''bak muhtar efendi. ben kızını diriltebilirim ama sana sormam lazım. zira, bu kızı sadece sikerek diriltebilirim.'' der.
    muhtar sinirlenir ama bir şey diyemez. kendi kendine,'' öleceğine sikilmesine razıyım.'' diye düşünerek teklifi kabul eder ve odadan çıkar.
    adam da büyük bir keyifle işini bitirir.
    kızcağız kısa bir süre sonra kendine gelir. adamla birlikte odadan çıkarlar. millet gözlerine inanamaz. gezgini aylarca köyde misafir edip, el üstünde tutarlar.
    gezgin bir süre sonra, bu hayattan sıkılır ve tekrar yollara düşer. o köyü ve orada yaşadıklarını da unutur gider.
    aradan yıllar geçer. gezginin yolu bir gün gene aynı köye düşer. köye girdiğinde, tıpkı yıllar öncesinde olduğu gibi, muhtarın evinin önünde kalabalık görür. ellerini ovuşturarak kalabalığa yaklaşır ve sorar, ''hayırdır hemşerim, ne oldu burada?''
    köylülerden biri cevap verir,''hiç sorma birader, muhtarımız öldü. üç aydır bütün köylü sikiyoruz ama gene de diriltemedik rahmetliyi.''
    9 ...
  40. 220.
  41. Yakışıklı bir Amerikalı çiftci kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış. Çiftcinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :

    - Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..!

    Çiftci, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftcinin yolunu bir kadın kesip :

    " Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl gidebilirim ? ".

    Çiftci :

    - Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!

    Kadın :

    " Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, öpmeyeceğinizi nereden bileyim ? ".

    Çiftci :

    - Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim ? ...

    Kadın :

    " Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de tavukları tutarım...
    7 ...
  42. 221.
  43. *

    Yasım 24 ve 44 yasında bir dul bayanla evlendim, kendisinin de bir kızı var
    25 yasında. Babam ise bu bahsetmis oldugum kizi ile evlendi. Böylelikle Babam, karimin kizi ile evlendigi icin damadim olmus oldu. Bunun üzerine kizim da üvey annem olmus oldu babamla evlendigi icin..

    Hanimimin ve benim gecen sene bir oglumuz oldu. Oglum hanimimin kizinin erkek kardesi oldu, ayni zamanda Babamin da enistesi. Birde üveyannemin erkek kardesi oldugu icin dayi oldu.
    Anliyacaginiz benim oglum benim dayim oldu..

    Babamin esi sene sonunda dünyaya bir erkek cocugu getirdi. O babamin oglu oldugu icin benimde erkek kardesim, vede kizimin oglu oldugu icin de torunum. Yani beni torunumun erkek kardesiyim. Ayrica bir Annenin evladinin babasi esi olduguna göre bende Esimin Kizinin babasiyim vede kizimin erkek cocugunun erkek kardesiyim.

    Kisacasi kendimin büyükbabasiyim..
    8 ...
  44. 222.
  45. kemal ile hasan müthiş bir futbol meraklıları imişler.öyleki ahirette futbol olup olmadığını bile merak edermişler.bir gün hasan ölüm döşeğine düşmüş.kemalde baş sağlığına gitmiş.
    kemal;
    -hasan allahiinşallah sana şifa verir iyileşirsin olduki ölürsen senden bir isteğim var.demiş
    hasan;
    -söyle ölen bir adam senin isteğine nasıl karşılık verirki.demiş
    kemal;
    -olurda ölürsen bana ahirette futbol olup olmadığını rüyama girip söylermisin.demiş
    hasan;
    -oğlum düşündüğün şeye bak tabiki haber veririm hem biliyorsun senin kadar bende merak ediyorum.demiş
    ve hasan sizlere ömür.gel zaman git zaman aradan altı ay geçmiş.hasan kemalin rüyasına girmiş ve havadisleri vermeye başlamış.
    hasan;
    -kardeşim burası harika bir yer.bu arada sana bir iyi birde kötü haberim var.önce hangisini söylüyeyim
    kemal;
    -önce iyiyi söyle o zaman
    hasan;
    -ahirette öyle bir futbol varki dünyadaki furbola beş basar
    kemal-;
    eee kötü hebr ne peki
    hasan;
    -haftaya santraforumuz sensin.
    11 ...
  46. 223.
  47. şişti..inmir..

    Anadolunun Agalik duzeni suren bolgelerinde, herkes basi
    sikisinca, bir derdi olunca dogru agaya kosar.
    Cunku Aga gucludur, beceriklidir, herseyi bilir.
    Kucuk Reso'nun da kamisina su yurumus.
    Yani ergenlige erismis. Ama bu farkinda degil aleti devamli
    sisiyor agriyor. Hastalandigini sanmis ve dogru Agaya kosmus.
    Kapiyi acan Agaya aletini gostererek aglamakli bir sesle :

    - Agam sisti, inmir...!

    Aga durumu anlamis. Icerden buz almis ve Reso'nun alete
    buzu basmis.
    Buzun etkisiyle agri ve sislik kalmamis. Reso rahatlamis ve mutlu bir sekilde eve donmus.
    Ama ertesi gun ayni dert. Yine sislik ve agrilar. Tekrar
    Agaya kosmus. Yine buz fasli. 3. gun yine agri ve sisten sikayetle Agaya kosmus. Kapiyi calmis. Bu kez Aganin karisi acmis kapiyi.
    - Abla Agam evde yok mudur ?
    - Yoktur Ula ne yapacaksin Agayi ?
    Reso, bu kez Aganin karisina aleti isaret ederek, sizlanmis:
    - Abla sisti. Inmir..!
    Abla durumu anlamis ve Reso'yu iceri almis. Reso'nun aletini
    bir guzel indirmis ve gondermis. Reso, bu tedavi yonteminden
    oldukca memnun kalmis. Ertesi gun yine dayanmis Aganin kapisina.
    Kapiyi bu kez Aga açar.
    - Yine ne var ula, demis.
    - Agam, abla yoktur.?
    - Ablayi ne yapacaksin ula pok yiyen.?
    Reso, aletini isaret ederek;
    - Vallah Agam o senden eydir. O hem sisini indirir. Hemde
    iltihabini alir.
    5 ...
  48. 224.
  49. Temelin askerlik yaptığı bölükte bir gün Temelin arkadaşının babası ölür.
    Komutanları der bunu alıştıra alıştıra kim söler.
    Birden Temel akılarına gelmiş.Temeli çağırmışlar. Anlatmışlar durumu.
    Temel hemen arkadaşı cemali yanına çağırır.
    - Ula Cemal Senin Amcan Varmudur?
    Vardur.
    Dayin Varmudur?
    Vardur.
    Teyzen Varmudur?
    Vardur.
    Annen Varmudur?
    Vardur.
    Baban Varmudur?
    Vardur.
    Nah Vardur!

    Kadının biri doğum yapar. Çocuk konuşma çağına geldiğinde ilk olarak
    -"babanne" der,
    bir hafta sonra babannesi ölür,sonra
    -"dede" der,
    bir hafta sonra dedesi de ölür.Artık ev halkı iyice telaşlanmıştır ve çocuk gene konuşur bu sefer
    -"baba" der,
    babası ölüm hazırlıklarına başlar herkesle vedalaşır ama bir hafta sonra karşı apartmanın sütcüsü Ahmet bey ölür...

    Bir gün iki genç birbirlerini severler ve evlenmeye karar verirler ve kızın evine istemeye giderler çikolatalar yenir , kahveler içilir isteme olayına geçilir.
    oğlanın babası başlar
    - "allahın emri peygamberin kavli ile bizim oğlan sizin kızı mikecek" der tabi kız tarafı küplere biner vermez kızı o gün oğlan tarafı evine gider tabi yine aracıların sayesinde tekrar kız istemeye giderler.
    oğlanın babası bu sefer
    - "allahın emri ile peygamberin kavli ile bizim oğlana sizin kızı istiyoruz" der ve kızın babasıda "verdik" der.
    oğlanın babası devam eder,
    - "eee şimdi mikmeyecek mi!"
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük