mecnun,ismail,iskender,yavuz ve leylanın babası lastikçinin önünde kahvaltı etmektedirler. erdal bakkalı cagırmamıslardır. erdal bunları görür.
- bu sofrada bişi eksik iskender
+ ne eksik? haa bal eksik evet bal eksik.
- hayır iskender bişi eksik tek bişi.
+ ne eksik erdal?
- vefa iskender vefa. bu sofrada vefa eksik.
-demekki vefa yalnızca istanbulda bir sem....
hepsi bi agızdan: yoooooooo, erdal abi allah belanı vermesin. sakın getirme sonunu.
Nurten: bir gün birimiz ölecek olursak sen benden sonra öl tamam mı?
Erdal: tamam olur.
Nurten: ne demek olur ya insan sen çok yaşa der Allah uzun ömür versin der.
Erdal: mantıklı bir şey dedin bende olur dedim Allah Allah ya.
- çay bana....
+ ne çayı? burası çay ocağı mı bakkal burası bakkal
- erdal abi uzatma çay bana
+ e tabi sende haklısın çünkü çay erdal bakkalda içilir.
ardanın babası mahalleyi yıkıcaktır. yıkım ekipleri gelmiştir. tayfa toplanmıs yıkımı nası durdururuz diye düşünmektedirler. erdal bakkal hemen araya girer:
-yaaa offf amannn. bizim daha çarpıcı şeyler bulmamız lazım.
mecnun: ne gibi?
erdal yıkım ekiplerine gelir ve:
-burayı yıkanın annesi babası ölsün! hadi bakalım hadi. ben söyledıgım söylicegimi hadi. yıkında görelim.
erdalla mecnun poker oynamaktadırlar.
masadakiler sırayla:
-pas
-rönans
erdal bakkal: piştii!!
mecnun: naptı abi?
erdal:olum ben sana söledım ben anlamam diye. beni otutturdun buraya.
mecnun: abi anladım anlamadıgınıda insanların yaptıkları yap. pas de tuz de bişi de. işte
erdal: revans
mecnun: offf.
o arada kartlar A A A A Q şeklinde açılmıstır.
masadaki adam: cok sanslısınız beyfendi.
erdal: şans acemilere göredir beyfendi. iyilerin şansa ihtiyacı yoktur.
erdal: bi sanıye acelem bi sanıye. buyur leyla kızım. al.
leyla: aa erdal abi
erdal: ben dükkanı acık bıraktım. işte cipsler mipsler açıkta kaldı. hedıyemı verıyımde.
ismail: erdal abi sen hediyemi aldın.
erdal: he aldım tabi nabacam. bir düşüncesiz gibi bir umarsız gibi elim boş mu gelecedim?
leyla: erdal abi. tavuk döner mi bu?
erdal: hee. o yarım ekmek gibi duruyoda o şey o 1.5 porsıyon.
erdal: ismail unut o kızı oglum unut unut. bak nurten ablanın almanyada yigeni var. onu yapalım sana
iskender: erdalll erdalll. tuttugun takım küme düşsün erdal. nası döndün dolaştında nası bagladın almanyadaki yigenine gırt diye.
mecnun ben bu oyunu bozarım diyip kafasına sıkmıstı. işte hastanede beklıyolar.
erdal:sıkıcam kafasına dedi sıktı gitti ya allah allah.
kaan: ya usta naptın ya. öldürdün adamı hemen.
ismail: erdal abi hazır hastenedeyken ben konusayımmı doktorla. dilini kökünden alsalar. o diline botoks yapsalar. o ağzın şişse de konuşamasan.
mecnun leylayla gizlice dügün yapıcakken, erdal, babasını cagırmıstır. babası gelip leylayı elinden almıstır.
mecnun: sen nıye geldın kı ya. kim cagırdı senı dugunume.( leylanın babasına bagırır)
erdal: ben cagırdım.
mecnun: sen mi cagırdın
erdal: evet ben cagırdımm.
mecnun: erdal abi neden böyle bir şey yapıyorsun?
erdal: çagırdım çünkü o kadar hukukumuz vardı. çagırmasam ayıp olcaktı.
mecnun: baba musaade var mı?
iskender: var. yapıştır!
mecnun:tuvalet terligi
herkes: uuuuuuuuuuuuuuuu
mecnun: sarı olan. plastikk.
herkes: uuuuuuuu
mecnun: bi tarafı kopmustur hani, ayak dısarı cıkar. basamazsın ya. yanı gıyemezsın ayagını surursun ustune basarak.
herkes: ıyyyyyyyyyyyyy
mecnun: işte o pisss tuvalet terligiiiiiiiiiiii. o derece çirkinn.
erdal: cok agırr konustun.
erdal: ne zaman calısmayı düşünuyoruz ıskender bey. askerden sonra mı.
iskender: erdall erdall. o arkadakı kırık dısın var ya. onun arasına yemek artıgı kaçsın da cıkartmaya kürdan bulama emi. o dilini oraya dolada böle dolandır mılletın içinde. piss seni piss.
ismail: erdal abi şu an sana karsı hıslerımı görmek istermisin ha acıp gösteriyimmi.
ismail. bak şimdi. gidiyim 6 kılo çekirdek tuzlu, alıyım. onların hepsini ye dudakların mosmor kesilsin. böle kabarsın. böle bi dudagın yerde bi dudagın gökte olsun. o agzın kabarsın. o agzını toplu igneyle patlatıyım erdal abi. su an sana karsı hıslerım buu erdal abi.
iskender bı tane kadını eve atmıstı. kadın sonra onu dolandırdıydı felan. mahallede ıskender hakkında dedıkodular var.
erdal: şen dul iskender diyolar sana. hiç de haksız değiller. bölesin işte hiç inkar etme!
iskender: erdall erdall. bayramda geçen seneden kalma bayat cıkolota getırırlerde insallah onları atmak zorunda kalırsın.
erdal: lan ne atıcam bee. bende baskasına götürürüm.
iskender: ya valla dayanamıyorum pakize. ne zaman okunuyo bu ezan.
erdalda tabaktakı corbayı götürmüştür çoktan.
iskender: erdal! yedinmi orucu.
erdal sırıtık bi ifadeyle: evet dayanamadım iskender.
iskender: nası dayanamadım iskender. 61 gün kefalet.
erdal: öderiz be iskender napalım. yemeklerde cok güzel olmus yenge. güllaçta cok güzel olmus eline saglık.
iskender: oglum ne zaman yedin güllacı.
erdal: pilavdan sonra.
iskender: pilav mı?
erdal: aa daha patlıcan varmış valla. bilsem bu kadar yemezdım yenge. neyse onuda ezandan sonra yeriz artık.
iskender: bak bide sırıtıyo hiç utanma var mı.
erdal: yaa iyi hoşbeş oturdukta bu ramazan sofrasında. ben bısı merak edıyorum. o eskı ramazanlar nerde iskender ya.
iskender: bak bak actıgı muhabbete bak. kalk git sofradan.
erdal: patlıcan dolmasıı.
iskender: bak bak hala patlıcan dolması diyo.
erdal: ya iskender gerçekten cok merak edıyorum. nerde o eskı ramazanlar.