küçükken dedenin anlattığıdır.
-işte adam inanmamış allah'ta gelip taş yapmış adamı böyle eli yüzü kaşı gözü kulağı kaymış.
*kulağı da mıığğ
-evet kulağı da kaymış seni de çarpar bak.
*hiğğğğğ
5 yaşındayken o kadar ciddi geliyordu ki şuanda düşünüldüğünde yarmasa da tebessüm ettiriyor.
evreni, yedi kat göğü yoktan vareden tanrı bir de bahçe yapar. bahçe boş kaldığından mıdır, hayvanlar çok sıkıcı olduğundan mıdır bilinmez bir de insan yaratır ve bu bahçeye koyar. sonra şunlara da bi uyuzluk yapmak lazım diye düşünür ve bir meyveyi yemelerini yasaklar. ama bunla da yetinmez. yılandır, şeytandır, çeşitli pislik mahlukat daha yaratır bu elmayı onlara yedirmek için. sonunda elmayı yiyen insanlara kızar ve onları cennetinden atar.
bir çok mesaj içeren ve boş yere olmayan hikayelerdir çoğu ki hikaye demek ne kadar doğru. yaranı yarar, görene gösterir.
--spoiler--
Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekti. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başladı. Gelip geçenler:
- "Bu dikenleri sök, insanları rahatsız etmesinler." demeye başladılar. Fakat adam bunları duyuyor fakat aldırmıyordu. Bir gün Allah'ın bir velisi ona:
- "Mutlaka bu dikenleri sök." dedi.
Adam itiraz etmedi.
- "Evet mutlaka bir gün sökerim." dedi.
Adam ha bire yarın yarın dedikçe dikenler büyüyüp kuvvetleniyordu.
Veli adama:
- "Ey vaadinde durmayan adam, sök şu dikenleri bu işi sürüncemede bırakma." dedi.
Adam:
- "Babacığım, bir hayli gün var, bugün olmazsa yarın, bir gün mutlaka bu işi yapacağım." dedi.
Allah'ın (c.c.) velisi bunun üzerine şu sözleri söyledi:
- "Sen, hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun, fakat şunu bil ki her geçen gün o dikenler büyüyüp güçleniyor, dikenleri sökecek olan sen ise güç kuvvet kaybediyorsun, dikenler gün geçtikçe gençleşiyor sense ihtiyarlıyorsun.
--spoiler--
mevlana'dan bir hikaye... yardı mı? yarmadı... zaman geçiyor zaman, ateistcilik oynarken siz.
yavru ördekler gölde her gün yüzüyorlardı. çünkü suda oynamak çok hoşlarına gidiyordu. sıra göle dalmaya gelmişti. anne ördek, yavrularına göle nasıl dalabileceklerini anlattı. ertesi gün önce anne ördek göle daldı. bir süre sonra da ağzında balıkla gölden çıktı. yavru ördekler, annelerinin yanına gelerek:
-anneciğim, nasıl boğulmadan çıkabildin? hem balıkta yakaladın,dediler.
anne ördek:
-çocuklar! Allah'ın izniyle vücudumdaki hava kesecikleriyle çok rahat dalabiliyorum,dedi.
yavru ördekler,buna çok sevindiler. ardından onlar da hemen göle daldılar sonrada hep birlikte Allah'a şükrettiler.
not:istanbul'da bir anaokulunda çocuğun elinde bulunan ve öğretmenlerin okuduğu kitaptan alıntı.
sir kapisi programinda unutulmayan sahnelerden biridir. Karni ac olan zatin yolu mezarliga duser, ortada hicbirsey yokken aniden mezarin birinin kenarinda iki lahmacun belirir.*
ibret alınması gereken hikayeler. hikaye demek bile doğru değil aslında. ayrıca inançlarla alay edilmesi insanlık dışı bir hareket. adam olun arkadaşlar.
inanmasanız bile dalga geçmemeniz gereken dini olaylarlardır. yaran kelimesini kullanmak bile çirkindir. ondan sonra diyorsunuz müslümanlar ateistleri kabullenemiyor bilmem ne. o zaman siz de dalga geçmeyin. inanmıyorsanız inanmayın.
geçenlerde bir arkadaş anlattı çokta hoşuma gitti:
adamın biri varmış ben hastayım hastayım demiş kimse buna inanmamış. bakın ben hastayım yarın bir gün mezar taşıma yazarsınız demiş. adam ölmüş, mezar taşına yazmışlar; ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız bak noldu şimdi.
yarmak değil de saçma gelen olaylar diye açsaydınız başlığı daha iyi olurdu. mesela huriler, tomurcuk gibi göğüsleri olacakmış, bir mümin başına 3-5 huri düşecekmiş. şahsen benim aklım, mantığım almıyor bu saçma hadiseyi.
bir gün bir ateist gelir imama sorar
-bana allahın varlığını kanıtlayabilir misin pilader.
Hoca gayet sakin bir şekilde nurlu yüzünde bir tebessümle sakalını kaşır hafifçe kafasını kaldırır ve
*senin ananı skrim böyle zor SORMA DER.