- çaycı muhasebeye 3 tane türk kahvesi. biri şekerli, bir orta şekerli, biri şekersiz.
mükremin- kahve yok.
- dün vardı.
mükremin- 29 ekimde cumhuriyet bayramı var ama 30 ekimde yok. siparişte ki cezve eziyetine bak bunların amacı kahve içmek değil kahveciye sövmek.
mükremin zabıta irfana rastlar,bozukluk ister gibi sorar
mükremin: irfan iki onluğun var mı
irfan: var
Mükremin: ver
irfan parayı verir mükremin cebine atar
irfan: ee ne olduki şimdi ben hiç anlamadım,
Mükremin: iki onluk var mı dedim var dedin şimdi yürü naş,
irfan: ben heç gülmüyom ama
Mükemin geceden kalmadır ve banyoya istifra etmiştir.
baba: ulan adam gibi içmesini de bilmiyorsun hayvan herif.
mükremin: bir dakika baba, muhitin stajyer delikanlıları mükremin çıtır'ın masasında delikanlılığı öğrenirken bu laf biraz ağır oldu. Ki ben içki içmiyorum o ayrı mesele.
lütfiye: evet, sadece içki içmekle banyo o şekilde tıkanmaz! mükremin abi, sen rakının yanında meze olarak gübre mi yedin acaba?
mükremin: Lütfiye, senin ağzından çıkanlar çıktıklarına pişman oluyorlar ama galiba dilinin haberi yok !
feriştah: "kapıdan girer girmez gözüm onun sırt kısmına takıldı. sonradan adının mükremin çıtır olduğunu öğrendiğim kişinin sırtı bazı ülkelerin dağlık kesimlerine benzetilebilecek kadar engebeliydi. misal himalayalar ve yahut karabağ dağlık bölgesi. allahım bunun sırtı eğer böyleyse , cepheden bakmaya yürek mi dayanır" diye içimden geçirdim...
- lütfiye kızım getirsene şu kahvaltıyı. zeytinlerle tek tek istişare etmene lüzum yok onlar benim kendilerini yiyeceğimi biliyorlar.
+ sinir etme adamı mükremin abi benim iki tane elim var.
- biliyoruz biliyoruz sende el az dil çok.
mükremin hapistedir. uzun bir zaman hapiste yatar. hapisten çıktıktan sonra tirbüşon, asuman ve lütfiye ile bir meyhaneye giderler.. bu diyalog hayli hoştu.
mükremin : eee tirbüşon, artık rakıları söyliyycez.
tirbüşon: hişşşş... yanlış anlama da söyleyelim tabi mükremin..
lütfiye : ayyyyy mikremin aaağbi biz de bi gozoz mozoz bişi içseydik.
tirbüşon: tabi bacım. siz de bi mefruşat falan için..
mükremin : sığır. mefruşat değil o.. merşuğbat merşuğbat..
Eyvah necdet'ten züleyha'ya
-Eyvah Necdet: Sen hiç kirpileri düşündün mü züleyha?
-Züleyha: Yooo, niye ki?
- Kirpiler sevişirken en çok acı çeken hayvanlardır....
ülkücü olmasa da duygulanıyor insan, o nasıl bir konuşmadır, kulak tırmalayan o sesi ne kadar derinlerden geliyor, o adamın içinde karda evsiz kalmış minik bir kedi yatıyor, kesin...
hayretle izliyoruz (!)