anne ile beraber tv izlenmektedir. genel olarak anne kızın zevki farklıdır ama anne bundan hiç hoşlanmamaktadır.
ben: anne bu adam nasıl ama çok yakışıklı dimi?
anne: adam? sende bir anormallik var söliyim, gay tipli kız gibi adamları beğeniyorsun.
ben: ne alaka anne ya gayet normal adam
anne: he normal biraz daha makyaj yapsa senden güzel olur o.
+bak görüyor musun abin yine o kızla konuşuyor.
-eee n'apalım.
+tamam tamam diyor. ayrılacaklar galiba.
-ya anne, tamam sadece o anlamda mı kullanılır? hastayım sana ya *
a:o çoçuk niye seni görmeye geliyor? seviyor sanırım.
b:evet anne seviyor ama düşündüğün gibi değil.
a:hayır çekicem bir gün kenara sorucamm oğlum senin niyetin ciddi mi diye ?
b:??!!
facebookta gezintiye çıkılır..
güzel hoş bir çoçuk vardır bizim aile dostumuzun oğlu sevgilisiyle fotoğrafları falan vardır bu çoçuğun profilinde.
a-kıza bak ya ne çirkin bu ne böyle.
b-eh kısmet işte..
a-kesin veriyordur.
b-wtf???!!!!
akşam yemeği sonrası kahve içilmekte haberler izlenmektedir. derken sıra bülent arınç'ın malum demeciyle ilgili habere gelir. birand anonsu yapar ve arınç ekranda belirir:
-hayat alkol ve seksten ibaret değildir... bik bik bik.
annem: ayyyyyyy nelerle uğraşıyo şuana bak allahaşkına. dul karı çenesi var bu adamda vallahi.
not: teşbihte hata olmaz diyor, bütün dul kadınları tenzih ediyoruz.
baba yatmış anne takılmaktadır. hala babadan tırsan genç kız onun yattığını fırsat bilerek sigara içmek için balkona doğru hamle yapar.
-nereye?
-balkona
-üstüne bişey al.
-peki.(yanında duran vestiyerden bir şal bulur tam karşında duran annesi hala ısrarla boş boş asıl kıza bakıyordur)
-o üzerindeki şeyin deliklerinden giren hava gibi girer üstüne atlarım yürü git adam akıllı bişey al!!!
-hııııııııııı.....
anne: vay lan sen gelirmiydin eve biz seni dışarda geçiyorsun sandık yılbaşını
ben: yok annecim çıkmam ben yılbaşında unuttun mu ?
anne: ne biliyim lan 1 senedir eve yatmadan yatmadan gelince haliyle unutuyor insan
ben: !'^+%(/%&+^'%
cold: anneaaa bak 'yaran anne diyalogları' var sözlükte çok komik gel okuyalım.
anne cold: tamam geliyorum bekle. (nescafesini alır gelir) heh aç bakiim.
cold: puajhaaoha anne gördün mü sen de bana soruyosun geldin mi diye ne komiksiniz ne tuhafsınız hepiniz yaa..
anne cold: sus anneyle dalga geçme. anne ol görecem ben seni.
anne:bu kedi evden gitsin
+senin gitmeni tercih ederim anne
anne:bu kedi nasıl balık yediğini sanıyo.
+sanırım ağzıyla ısırarak?
anne:bu hayvan evde bakılcak kadar temiz değil
+peki sen evde bakılcak kadar temizmisin anne.
anne:demek kedin benden daha önemli
+tabikide öyle..
anne:kızım sana kaç kere söyledim odanı topla diye
kız:anne bende sana kaç kere dedim ben düzenli olunca hiçbir şeyimi bulamıyorum diye
anne:al işte 35inden sonra çocuk doğurursan böyle olur.
anne- olum amcanların düğününe kesin gel. ben anlamam iş fln. ayıp olur.
oğul- nasıl geleyim anne ya?
anne- nasıl gelecen, bin arabaya gel...(yarılmalar, kopmalar)
işçiler karşı apartmanın çatısını yenilemektedirler.bunu gören ben;
- anaaa ne güzel geziyorlar çatıda keşke bende gitsem ya,
+ sor ama anlama, sende hiç sanatçı ruhu yok ha,
- hı evet bende amele ruhu var.
+ evet sende bir gariplik var, kesin babana çekmişsin. *
mustafa'nın annesi: mustafa olum onların peşini bırak yoksa hakkımı helal etmem.
kardeşim: ne hakmış arkadaş ne olmuş helal etmiyorsa*
annem: ya tabi cola büyüttü seni zaten.
baldantatlisirke annesiyle birlikte alışverişe çıkmıştır. annesi bir parfümeride denediği (hatta sevil'de denemişti yanılmıyosam) ve kokusunu çok beğendiği j'adore'u bts'ye anlatmaya çalışmaktadır.
anne: az önce bir parfüm denedim kokusu çok güzel, oradaki çocuk da "kokusu size çok yakıştı" dedi bana ben: adı neymiş anne: şey, neydi ya, sanırım iadora, evet iadora (iyadora diye okuyor) ben: öyle bi parfüm mü varmış hiç duymadım anne : (mutlu mesut) sen ne anlarsın zaten, dur bi diğer yerlere de soralım fiyatını
tek tek tekin acar'a gideriz, sephora'ya gideriz, satış elemanlarına sorarız bi de yani mal mal. bizim de karşımıza çıkanlar hep erkek satış elemanları yani, iadora diye söylüyoruz falan *, adamlar da "allah allah, yok, yeni mi çıktı acaba" falan diyo. birisi de "yok kalmadı" dedi, nerede çalıştığının reklamını yapmayayım şimdi.
başladığımız yere geri dönerken:
ben : anne böyle bi parfüm olduğuna emin misin sen? anne: tabii ki eminim, şurada denedim işte (karşıdaki parfümeriyi eliyle işaret ediyor.) bak işte kapı önüne dikilmiş çocuklar (satış elemanları) parfüm şişeleriyle, arkada da parfümün reklamı var.
ben arkadaki reklama şöyle bi bakarım, j'adore adını okuyunca gülme krizine tutulurum.
ben: anne iadora ne ya, j'adore'muş parfümün adı anne: ??!!