- nasıl yapsak onu ya nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum ki ?
- neyi nasıl yapsak ?
- ya işte böyle sürekli gezme tozma, muhabbet. ilerleyen zamanlarda daha fazla samimiyet ondan sonra hobaaaa...
- ayy ne diyorsun be hiçbir şey anlamıyorum.
- çıksana benle.
- ayy yürü git manyağa bak.
- hiç mi oluru yok be ?
tanık olunmuş bir olaydır. esas oğlan olmayı hiç bir zaman başaramamış figüran dostumuz, gözü kör, kolları ve bacakları olmayan ** bir dişiye bile teklif etse olumlu cevap alamayacağını bilmez bir halde kızımızın yanına okul çıkışında yanaşır.
safa yatarak veya eline yüzüne bulaştıran bir tip olarak etmek hep çok sempatik, tatlı gelir kızlara. yada bana öyle denk gelmiştir.
-çıkalımmı biz? çıkarız bence niye olmasın ki yemeğimizide yedik karnımızda tok. seviyorum oda var tabi işte. çıkarız ya böyle acayip heycanlandım falan ama olur yani?
ciyaklarak size sarılması büyük olasılık, yemeyedebilir tabi.
+aysel benimle çıkmana karar verdim!
-oldu canım pışşşşşşşşık...
+tamam zamana bırakalım?
-...
+tamam bir süre görüşmeyelim, kafamızı toplayalım?
-...
+arkadaşlarım bütün sevgilileriyle böyle konuşuyor aysel ya, çaktırtma çarkına!
-...
+aysel git başımdan
e: bak eninde sonunda göt olacam o yüzden bodozlama söylüyorum.
k: neyi ?
e: bi dur a.q çıkma teklif edecez
k: hee iyi o zaman
e: yani kabul mu ediyorsun
k: bi dur a.q daha göt edecez
+kaç zamandır düşünüyorum ne konuşabiliriz diye. sen de düşündün mü diye merak ettim?
+yooo.
+o zaman şu an benim göt olup gitmem mi gerekiyor?
+yani.
+tamam o zaman.
-benimle çıkar mısın?
+nereyeeee?
-turkcell süper lige?
+ayy bilmem ki nasıl olacak?
-çok kolay playoff maçı yapıcaz karşısındaki koyan çıkar
+hiç şansım yok desene.
bayan kişi telefonda arkadaşıyla konuşmaktadır. Diyalog sonlara yaklaşırken bay kişi de bayan kişinin yanına doğru yaklaşmaktadır.
bayan kişi telefondaki arkadaşına;
- tamam kızım burdan çıkar çıkmaz buluşuruz. geliyorum birazdan yanına. der ve telefonu kapattığında tam karşısında bay kişiyi bulur.
* ama sen de bir bana randevu vermiyorsun ):
- tamam o zaman. şimdi arkadaşımın yanına gidiyorum (saat 4 civarı),sen işten çıkınca (saat 5 civarı) konuşuruz. tamam mı?
* tamam tamam... * ben seni 5 civarı ararım! tamam mı?
- tamam tamam *
saat 5 civarı buluşulur, 3 ay civarıdır ki birbirlerine ilgi fazlası oluşmuş bay ve bayan ilk konuşmalarını gerçekleştirir.
cevabından emin olduğun teklifi yapmak, çocuk oyuncağı gibidir. Hem kolaydır hem de keyifli. *
istanbul'lu bir eleman bartın'lı olan asker arkadaşını ziyarete gitmiştir. askerdeyken geçen diyaloglarda bartın kızlarının güzel olduğundan bahsedilmiştir. eleman bartına gidince hakikaten de söylenilenlerin doğruluğuna kızların güzelliklerini gördükten sonra inanmıştır. bir kızı keser ve yanına gidip konuşmaya karar verir.
eleman: merhaba! ya birşey söylemek istiyorum. sizi görünce bir anda içimden birşeyler düştü sizi çok beğendim benimle bir kahve içmeye gelmek ister misiniz?
kız: goynüy bilüüü*
erkek uzaklaşır... *
ortaokul yılları falan.. bir kaç sokak aşağıda sürekli karşılaştığım, bakıştığım iki tane kız var. her geçtiğimde onlar bana bakar, ben onlara. uzunca bir süre bu şekilde bakışmalar vs.
bir gün annem fırına mı ne yollamış beni, hava yağmurlu, elimde ekmek poşeti ıslanmamak için hızlı hızlı gidiyorum. kızlardan biri arkamdan seslendi "bakar mısın" diye.
döndüm arkamı, kafam önde eğik, saçlar ıslanmış falan, tam bir embesil modunda. bir yandan da üşür gibi yapıyorum, şekil yapalım diye. ben diyorum abi bütün çocuklar salak olur diye. üşüsen ne olacak mınakoyim, girip koynuna seni mi ısıtacak?
neyse konumuza dönelim.. aramızda ahanda şöyle bir muhabbet geçti;
+ selam. ya ben senden hoşlanıyorum da..
- haa öyle mi. şey eee kem küm.. (tam özgüveni toplayıp konuya gireceğim)
+ ama şurdaki arkadaşta senden hoşlanıyor o da çıkma teklif ediyor sana.. (yuh amk. yirmili yaşlarda olsam götüm tavan yapar ama o an göt gibi kalıyorsun orda)
- hadi ya. ee o zaman ne yapacağız ki?
+ işte bilmiyorum. seçmen gerekecek sanırım. (sanki kavun alıyoruz amk. gel koklayayım dibini deseymişim keşke)
- (şöyle bir kafayı uzattım arkadaşı bi evin merdiveninde oturuyor, üstü kapalı ohh yağmur yok bir şey yok, ben ıslanmışım zaten yağmur yağıyor ahmak ıslatan cinsinden) tamam o zaman sen ol. (aynen böyle dedim lan. sen ol. sen ol ne demek mınakoyim yaa, ne salakmışım)
+ tamam. ihihihih. ben arkadaşa söylerim, o da üzülmesin artık. (öyle bir şeyler zırvalayıp koşarak gitmişti)
aşk dediğin fedakarlık gerektirir aga. ne öyle yağmurda kızı yollamışsın, kendin orda kuru kuru oturmaca. al işte kalırsın öyle avucun boş.
bu kızla da, bir kaç hafta boyunca, o benim mahalleme gelip ordan geçmece, ben ordan bisikletle tur atmaca, arada oturup muhabbet etmece falan gibi fırtınalı bir aşkımız olmuştu. aklıma geldikçe hala sol yanım sızlar *