küçükken abimle beraber yaptığımız yaramazlıklar yüzünden bütün apartman bizden şikayetçiydi. bu sebepten annem bir ara bize yaramazlık yapma yasağı koymuştu. bizde bir gün o kadar sıkıldık ki artık dayanamayıp;
+anne yaramazlık yapabilir miyiz ?
-hayır oğlum.
+ama anne 1 haftadır uslu duruyoruz. hiç yaramazlık yapmadık no'lurrr !
-tamam oğlum yarın yapabilirsiniz bugün işim gücüm var tepemde dikilmeyin çıkın dışarıya.
+oleyyyy !!
şeklinde bir diyalogumuz olmuştu.
ertesi gün evde futbol topuyla penaltı atışırken kütüphanenin camı inmişti. ama bunu meşru yollardan izin alarak yaptığımız için kendimi hep haklı olarak gördüm.
işin kötü tarafı o kütüphane antika bir kütüphaneydi. annem gözümüzün önünde topa ekmek bıçağını soktu. korkmuştum. doğruyu söylemek gerekirse hakkı da vardı yani. sen git 30 yıllık kütüphaneyi kale yap sonra topu tutama camı kır. haklıymış kadın.