afrikada bir kabilede "yara" isminde bir köle vardır. tüm imkansızlıklara rağmen bu köle kabilenin her türlü ihtiyacını karşılamaktadır. bir gün reisin eli kanar. "yara" reisin kanını dindirmek için eline kağıt sarar. sıkı tutsun diye de kağıda pritt sürer. o gün bugündür bu tür ilk yardım müdahalelerinde kullanılan kağıda "yara bandı" denilmektedir.
özellikle kesilmiş yara almış parmaklardan bi tanesine yapıştırılan yara bandının ardından zaman sonra parmak iyileşmesine rağmen sırf halen yara bandı var diye o parmağı - acımasından tırsarak - kullanmakta imtina etmeye devam etmemize ben bişii diyo muyum abi? Benim böyle işlerle işim olmaz kardeşim.
tırnağın altında çıkan bir yaraya müdehale için iki tane harcanması gereken şey. önce yara enlemesine sarılır. sonra da üstten. o pudralı sarı şeysili kısmı ise yaraya denk getirilir.
bir buçuk saat sonra o yara bandı eldiven gibi giyilip çıkarılabilmektedir.
bazen bir sevgilidir. açılmış yaralarınızı sarma arzusu ile gelen. ama hem üzülürüm böyle durumlarda hem de mutlu olurum. yara bandı amacı ile kullanılan sevgililer, yaralar kapanınca ve ihtiyaç sona erince, artık cezbediciliklerini yitiriyorlar insanlar için çünkü. ne olursanız olun ama kimsenin yara bandı olmayın.
eliniz kesilmiş ise ve bu kesilen yer, en çok kullandığınız elin baş parmağı ise akıllı telefon kullanmaya müsaade etmeyen ilk yardım malzemesi.
(bkz: tek elle yazmak)
Dinledikçe sevdiğim soner sarıkabadayı şarkısıdır. Gidiyoooruuum haaaaayaaaatııındaaaann sana bi daha ne gunaydin derim ne seeeevgiiiiiliiiiim. Evet böyle.