gece vakti bir tomar paraya bağlardık ipi. ip demişim misinayı. yaş altı bilemedin yedi. yazlık yer, hava sıcak. sitede insanlar bir sağa bir sola yürümekteler. geçerdik florasan olan sokak lambasının altına, gizlenirdik hemen dibindeki çalılığın ardına. parayıda özenle yerleştirdik yol ortasına. ışıktan sebep misinada belli olmuyor haliyle. tam geçiyorken biri önümüzden, görüyor yerde parayı, bizde onun gördüğünü görüyoruz, durup diyor yanındakine " aa para düşürmüş biri" diye. eğildiğinde almak için, biz çekiyoruz parayı var gücümüzle. o kadar mühim ki yaptığımız şey, hızlı davranmak altın kural ve çekiyoruz parayı çalılıklara. önce bir afallıyor eğilen, anlamıyor ne oluyor, korkuyor da biraz sanırım. biz basıyoruz kahkahayı. sıklıkla kovalanıp bazen yakalanmış olsak da keyifli muzurluklardı.
eve misafirlige gelen teyzelerin kurk mantolarının tuylerini kardes ile birlikte yolmak suretiyle manto uzerinde sistematik oyuklar acmak, anne ve misafir teyzeler farkedinceye kadar evde "tavsanların ocunu aldık heyo heyoo" dye zafer cıglıkları atmak.*
kendi beceremediğinden * size bağlattığı ayakkabısının bağcıklarını ona farkettirmeden birbirine bağlamak, daha ilk adımında yere kapaklanmasını izleyip yetmezmiş gibi gülmekten üstüne düşmek.
sevgiliyi arkadaşlarından soğutmaya çalışmak. onları canavar kendi arkadaşlarını ise iyilik meleği gibi göstermeye çalışmak. hatta bu sebepten dolayı çok sık kavga etmek.
hayatinin tumunu patron karisi olmak icin cabalamaya harcamis ve sonunda basarmis, bunu da diger tum kadinlara karsi bir ustunluk olarak goren citir gorunumlu kasar arkadasa kocasinin patron oldugu sirkette calisan tum ust duzeylerin rusya'ya is seyehatine gittiklerinde yaptiklarini agzindan kacirmak.