Askeriyede fotoğrafçı olarak çalışıyordum, pezevenkler 50 liramı sebepsiz yere kesti ben de onun üzüntüsü ve gözümü kana bürüyen bir cinnetle çaldım botu.
Hayır yani neden böyle bişey yaptım bilmiyorum. istesem beleşe alırdım...
Olm bugün bizim okulda kopya çeken herkesi ispitledim müdür yardımcısına. bütün okul fellik fellik kim olduğunu arıyor. Bulurlarsa ağzıma ederler bence çok korkuyorum...
Balkonum da ayı yavrusu beslememdir. Cok kucuk bir yerde okuyorum cevresi daglarla kaplı ve orman. Bir hafta önce arkadasımla eve giderken marketin önün de siyah köpem yavrusu bulduk. Arkadasim sen bunu al ben yarin senden alirim dedi. Hayvani aldim. Nasil pis kokuyor nasil yabani bir koku size anlatamam. Hayvan balkonda balkona cikamiyorum bile. Yemek verdim. Hic havlamiyor bir hayvandan hic mi ses cikmaz. Kaldi ki kucuk kopekler inanilmaz derece de havlarlar. Hayvandan sadece gegiriyormus gibi bir ses cikiyor. Dedim ki bu hayvan hasta ölür. Ertesi gun arkadasima goturduk yikadik. Hayvan hala havlamiyor. Ustunde ki koku yok arkadas gitmek bilmiyor. Hayvan gece sandalyeye sıkışmış ev sahibi kurtarmış. Ertesi gün arkadasin arkadaslari gelmis. Okudugum yerin yerlileri. Olum bu ayi yavrusu demisler. Sonra arkadas bunu salmıs hayvan iki ayak üstünde hoplamis ziplamis. internetten baktik harbi ayi yavrusuymus. simdi heryerde hayvani ariyoruz.
daha pekekeliler ortada yokken cam şişe fırlatmıştım 2. kattan sokağa ulan sonra ne şizofrenliğimiz kaldı ne hiperaktifliğimiz. S.ktiler çocukluğumuzu.
ilkokul 4 ya da 5. sınıf tam hatırlamıyorum. sınıfça gidilen piknikte 4-5 mal arkadaş (ben de dahilim) olarak piknik alanı olan ormandan saatlerce uzakta bir organ mafyasının barakasını keşfetmemizdi. yerlerdeki kanları falan anlayınca göte motor takmışçasına topuklamıştık tabi. göt korkusundan da kimseye bir şey anlatmayıp kaybolduk demiştik. ne kadar malmışız lan çocukken.
istiklalde kitap çaldım. Hala pişmanım. Travestilerin karşısına geçip ağlayıp ağlayıp dert anlatıp şeker istemişim. ( hatırlamıyorum çok sarhoştum.) elbiselerimle bahar başlangıcı havuza atlamışlığım var. Evin bahçesinden yan taraftaki restorana oyuncak fırlatmışlığım mevcut. Vs vs...
yaş 14, öğrenci yurdunda kalırken arkadaşlarla yurttan kaçmıştık. yurdun da dış cephesi boya badana yapılıyordu. saat 2 gibi yurda geri döndük camlar kapılar her yer kapalı girecek yer yok. iskeleden 4. kata tırmandık ve camdan içeri girdik.
Bir gece kaybolmuş kedimin sokaktan gelen sesini duydum. Üç gün boyunca aradığım ve bulamadığım kedim tıslıyordu, tasmasındaki çıngırak çın çın kulağımı okşuyordu. Pencereden yarı vücudumu çıkarıp
- kulakkk diye seslendim.
Acı dolu bir buradayım anne kurtar beni miyavlaması geldi.
Ses arka bahçeden geliyordu ki sırf oraya bakıyor diye odamı değiştirmiş insanım, feci tırsıyorum oradan, saat 12'yi geçmiş, etraf çok pis karanlık.
Aldım telefonumu çıktım sözlük. O arka bahçeye bildiğim iki duayı okuyarak girdim, telefonumun ışığı bi bok aydınlatmıyordu, etrafım canavar doluydu, emindim bundan. Hırsızlar hep bana bakıyordu. Sapıklar her yerdeydi. Oramı buramı biri tutacaktı. Cinler çarpacaktı beni. Her şey başıma gelecekti.. Tüm bu düşüncelere rağmen Kedime kulak diye yine seslendim. çıngırak sesi bana doğru geldi, tam kedimi gördüm, kucaklayacaktım, kaçtı şerefsiz.
Oradan nasıl çıktım eve nasıl geldim hiç bilemiyorum. Yaptığım en büyük çılgınlık buydu. Gece korkudan çişe gidemeyen insanım ben. Bu yüzden bu hep aşırı geldi bana. Evet.