yapılmış en aptalca dalgınlık

entry4758 galeri9
    797.
  1. Basketbol takımımızın final maçına gelirken önemli bir oyuncunun ayakkabılarını unutması...
    1 ...
  2. 798.
  3. efendim gereksiz yere entry kirliliği yaratmamak için ikisini bir arada verelim.

    1- şirket servisinin geçmesine 5 dk. kala uyanmış şahsiyetin, takım elbisenin altına akşam halı sahada giydiği kırmızı ayakkabılarını giyip işe gitmesi. *
    2- gidilmiş lüks bir lokantada ekmeği kaşıkla almaya çalışıp, sulu yemeği avuçlamak. *
    8 ...
  4. 799.
  5. - msn listesin de kız arkadaşın ile erotik sohbete girmek, ancak sonra bunu patronuna yazdığını farketmek, hemcinsin olduğu için ağır ithamlara maruz kalmak.
    - cep telefonuna gelen çağrıyı kim arıyor diye bakmadan açmak, görüşen kişinin oldukça kısık sesini sevgiline benzetmek, hali hazırda akşama hazırlık olsun diye belden aşağı konuşmak, ses netleştikçe sapık mısın sen diyen sesi o an tanımak, arayanın patronun karısı olduğunu anlamak, patrona bunu bizzat elinde telefonla izah etmeye çalışmak.

    edit: ikisi de farklı zaman dilimlerinde farklı patronlar ile oldu. salak mıyım. evettttttttt.
    4 ...
  6. 800.
  7. makyajdan zerre kadar anlamayan ve yapamayan birinin (bkz: balim) sabah ise gitmeden once aynaya bakıp "amann bu ne hal olu yuzu gibi bembeyaz bir seyler bulup sureyim bari" diyip eline gecirdigi pembe bir rujdan her iki yanagına 3 er adet nokta kondurması fakat eliyle dagıtmayı unutup yanaklarında koca koca 3 tane ruj benegiyle servise binmesi.
    (bkz: yer yarilsa da icine girsem denilen anlar)
    7 ...
  8. 801.
  9. mesainin bitimine 5 dakika kala işten çıkmak ve patronun bu masumana duruma verdiği abartılı tepkiye kızıp iş arkadaşına mesaj yoluyla çemkirmek. patronun telefonla araması ve mesajın o kafayla patrona gönderildiğinin anlaşılması. **
    3 ...
  10. 802.
  11. telefonun ekranini sildikten sonra pecete yerine telefonu cope atmak. evet malim.

    insan kafasi mesgulken aptallikta sinir tanimiyor.
    3 ...
  12. 803.
  13. yeni bir şehre gelmenin,yeni bir sinemaya girmenin sonucunda sinema gişesinde sinema ücretini ödeyip bunun karsılığında sadece fiş almak ve daha sonra biletlerimizi verin siz burada cocuk mu kandırıyorsunuz diye yaygarayı basmak ve daha sonra fişin zaten bir kısmının bilet olarak kullanıldığını anlayarak yerin dibine girmek.
    2 ...
  14. 804.
  15. 5 gündür buzdolabında çikolata vardır ve anne o çikolataya birer gün arayla yavaş yavaş yemektedir. hiç çikolata sevmeyen biri olarak gecenin bir körü tatlı krizine girilir. koşarak buzdolabına gidilir. o ne, dolapta sadece tek parça çikolata kalmıştır. olsun bu da yeter diyip ağıza bi hışımla atılır. * benim çikolata zannettiğim şey meğerse tavuk bulyonmuş ve tadıda iğrençmiş.
    3 ...
  16. 805.
  17. derse pek ilgili olunmadıgından dendroloji 1 ve dendroloji 2 olarak adlandırılan bitki derslerinin sınavını karıştırmak ve ilk dönemim dersinin notlarına bi güzel çalışıp , sınav kagıdını alıp sorulara bakınca uyanmak ne büyük bir dalgınlıktır diyecegim vicdanım el vermiyor zira bu durum çoktan salaklık kıvamına gelmiştir .geçmiş olsundur
    (bkz: derste hocaya çaktırmadan sürekli mp3 dinlemenin ögrenciye getirisi götürüsü)
    6 ...
  18. 806.
  19. az önce güldüğüm entryleri iyi oylarken dalıp zall un bildiri şeklindeki entrysini iyi oylamam...
    2 ...
  20. 807.
  21. sondan bir önceki finalle son final arasında 4 gün olması sebebiyle, son finale girmeyi unutmak. okulu uzatmak. olmaz demeyin. oluyor.
    3 ...
  22. 808.
  23. 809.
  24. gecenin bir körü arkadaşlarla harıl hurul muhabbet ederken bir sigara yakmak. konuşurken bir taraftan sigaranın küllerini, dibinde tek yudum kalmış bir litrelik pet şişeye pıt pıt atmak. sigara bittiğinde izmariti de şişenin dibine göndermek. hemen ardından ağızda bir kuruluk hissetmek, birden susamak.

    ve evet, içi kül dolu, üstüne bir de izmaritli bir yudum kolayı dikmek. olayı idrak edememek, etmek istememek. 85 km/saat hızla lavaboya koşmak. bütün gece yüzünde iğreti bir ifadeyle oturmak. öegh.
    1 ...
  25. 810.
  26. bütün duvarları neredeyse aynalarla kaplı spor salonunda boy aynanız varmıydı diyen müşteriye maalesef demek.bunu söylerkende ikisinin tam aynanın karşısında oturuyor olması. **
    müşterininmi salon sahibininmi dalgınlığıdır siz karar verin.
    2 ...
  27. 811.
  28. 1 ay evet 1 ay boyunca akbil doldururken öğrenci demek, öğrenci diye anırmak. izmirden gelmeyegele insan.
    1 ...
  29. 812.
  30. sabah çıkarken çakmak evde unutulur. tekrar masraf yapmayım, evde bi sürü var düşüncesiyle bütün gün sağdan soldan ateş istenilip durulur. ama arada bir lan gidip bi çakmak alıyım düşüncesi gelip gider. ama bir şekilde hep ateş bulunur. akşam eve geldikten sonra sigaranın bittiği farkedilir. bu kez evden çıkarken çakmak özellikle cebe koyulur. dışarı çıkılır ve eve geri dönülür. sigara içmek için el cebe atıldığında ise cepte iki tane çakmak olduğu farkedilir. az önce sigara yerine çakmak alınmıştır ya da çakmak sonunda kendini aldırmıştır.
    çakar mısın sabaha mı bırakırsın? bilinç altı mı dersin algıda seçicilik mi? * * *
    2 ...
  31. 813.
  32. gecenin bir yarısı tuvalete kalkmak gozler yarı acık ısıgı yakmak fakat kapıyı acmamak ve bodozlama kafayı kapıya gommek.**
    1 ...
  33. 814.
  34. porno izlerken msnde ne dinliyorum özelliğini açık unuttuğum an.
    6 ...
  35. 815.
  36. sağ şeritte, iki tır'ın arasında kalıp, trafiğin açılmasını beklemek dakikalarca. çünkü direksiyonu hafiften kırarsanız sola, göreceksinizdir trafiğin nasıl aktığını. parketmiş iki tır'ın arasına girip trafik kitlendi sanmak olsa olsa aptallık olur evet.
    11 ...
  37. 816.
  38. kahramanımız yasasınakmayanrimel, ki bu bizzat ben oluyorum, daha önce hiç gitmediği bir kuaföre gider. saçın başın nasıl olması gerektiğini anlattıktan sonra klasik kuaför sohbeti başlar.

    k * - ne iş yapıyorsunuz?
    y * - çevirmenim. siz?

    işte o andan sonra kuaförün nutku tutulur. hiçbir şey diyemez. sadece bir soru sorar:

    k - saçınızın boya vakti gelmiş. dipler sarı. aslında sarışınsınız herhalde?

    gerçi bu diyalog çok rahat (bkz: yaran diyaloglar) başlığına girebilir ya da en iyisi (bkz: yerin dibine girilen anlar)başlığına girsin. *

    ikinci dalgınlık ise çok taze henüz bu sabah yaşandı.

    aynı kahramanımız sabahın 8.22'sinde işe gitmek için evde ordan oraya koşuştururken telefonu çalar. arayan herşeyidir. aşkım naber napıyosun muhabbetiyle beraber kapıyı açar ve evden çıkar. aradan üç saniye bile geçmemişken eve tekrar girer. bundan sonrasını diyalog şekliyle yazmak lazım:

    y * - of ya nerde anahtarlar... (anahtar bulunur ve kapı açılır içeri girilir)
    h * - noldu aşkım ne unuttun yine?
    y - ya telefonu masanın üstünde unuttum. bişeyi unutmasam olmaz zaten bik bik bik bik...
    h - şaka yapıyosun dimi???

    sonuç: sabah sabah sevgilisinin salak olduğunu düşünen bir adet er kişi! *
    3 ...
  39. 817.
  40. sevgili ile geçirilen güzel günlerden sonra, baba ile telefonda;

    - sado naber olum?
    - iyidir aşkım ya!
    - sado?
    - pardon baba.

    (hep vitaminsizlikten)
    1 ...
  41. 818.
  42. Elindeki çorapları, çamaşırlık yerine klozete atmak.
    2 ...
  43. 819.
  44. alt kattan, üst kata taşınırken kamyon çağırmak. evet kamyon çağırmak. sanırım bu aptallıktan sonra kilitlenir bu başlık. misyonunu tamamladı çünkü.
    5 ...
  45. 820.
  46. matematik bölümünde ilk sene fizik dersi alınır. final sınavı sorusu aynen şöyledir.

    Bu sorular ayarında bir soruyu yazınız ve çözünüz?

    yapılan aptalca dalgınlık kendimi hoca zannedip kazık bir soru yazıp çözememem. sonra yeni soru yazacak vaktimin olmamasıdır...
    4 ...
  47. 821.
  48. aptallık olduğu tartışılmaz ama dalgınlık olmayadabilir. aklıma geldikçe içim yanıyor. yine çok eskilerden:
    üniversite 2. sınıftayım. ertesi gün çok önemli bir sınav var. ev arkadaşlarını sabahın köründe beni kaldırmaları için tembihledim ama içim rahat etmez. horozlu saati kurduktan sonra cep telefonunun alarmini de kurdum. inanmazsın sınıf arkadaşıma da evden çıkmadan beni araması için mesaj attım. ben hariç sınav için herşey hazır. hey maşallah...
    sabah gözlerimi açıyorum, ulan günlük güneşlik. bu adamlar beni niye sabahın köründe kaldırmadı diye düşünüyorum. uyuyakalmışlardır. neyse siktiret deyip saate bakıyorum sınava 15 dakika kalmış. anam!
    gözlerimin önünden telefonum geçiyor. çalmışdır, kapatmışımdır.
    saat de çalmıştır, onu da kapatmışımdır.
    ee ulan peki sınıf arkadaşım niye aramamış lavuk? yoksa yoksa... çan eğrisiiiiiii.
    bunun hesabını daha sonra sorarım. zira daha yataktayım. hemen kaba bir hesap yapıyorum:
    - üstümü giymem: 10 dakika
    - tıraş olmam: 10 dakika
    - diş fırçalamam: 2 dakika (colgate'in önerisi)
    - duş almam: 10 dakika
    - saçımı yapmam: yarım saat
    - kahvaltı: yarım saat
    - minibüs bekleme: 5 dakika
    - yol: 15 dakika
    - topladığım bonuslardan da 0
    toplam: 1 saat 32 dakikaya ihtiyacım var. sınava 15 dakika kalmış. bütün hesapları altüst ederek 5 dakika sonra minibüs durağındayım. bekleyen minibüse biniyorum, içeride bir kişi var. minibüsün dolmasını bekliyoruz. minibüsçüyü kafalayayım bari diyorum:
    - abi çok önemli bir sınavım var, geç kaldım. sınava girmem senin elinde. 10 dakikaya orada olmalıyız, beklemeden çıkabilir miyiz?
    - valla kardeş tabii geç kalmanı istemem de bizim de ekmek paramız sonuçta, boş minibüsle kalkamam.

    ibne minibüsçüyü kafalama planım suya düşüyor. hatta o beni kafalıyor. ancak o sabah aklım inanılmaz çalışıyordu.
    - kaç koltuk var burada abi
    ''19''
    - tamam. 2 de biziz, kişibaşı 1 liradan 17 lira, 3 lira da ayakta gidecekler için al sana 20 lira beklemeden gidelim olur muuuo?
    diye reddedemeyeceği bir teklif yapıyorum. ''olur'' diyor. hakikaten basıyor gaza. kestirmelerden ralli yaparak okula geliyoruz. saate bir bakıyorum, yine de 10 dakika geç kalmışım sınava. koşa koşa sınıfa gidiyorum. sabah sabah yaşadıklarımı da hocaya anlatıp beni sınava alması için ikna edeceğim. eşek değil ya ''vah yavrum'' deyip başımı okşadıktan sonra içeri alacak beni. giriyorum içeri hoca yok! sınav başka sınıfta mı yapılıyor diye telaşlı telaşlı etrafa bakınıyorum, kimse yok!
    bir ümit açarsa diye arıyorum arkadaşı, açıyor:
    - lan olum nerde sınav?
    - yaae ne sınavı yeaa?
    - manyak mısın olum mikro işte
    - sen manyak mısın olum sınav yarın

    zararım pazar uyku keyfini kaçırıp bir güne zik gibi başlamak dışında 20 lira. zaten zaman hesabını da yanlış yapmışım. sandığım kadar çalışmıyormuş aklım. moralim bozuluyor. bak yine içim yandı.
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük