burun karıştırırken, sanki kazı yapıyormuşçasına olaya konsantre olmak ve hemen akabinde içeri giren sevgilinin size şaşkın şaşkın bakıyo olduğunu farketmek.
küçükken nedense bakkalla ilgili çok yaşadığım olaylar. iki tanesini anlatayım:
-sen bakkala ekmek almaya git parayı ver ekmeği almadan çık. var mı böyle bir şey ya. yıllar geçti neden böyle bir hareket yaptığımı anlamadım. düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. nasıl ya nasıl çıkarsın parayı verip.
-bu diğerine nispeten daha az saçma. bu seferde elimde uzaktan kumandayla bakkala gittim. nasıl bir mantalite bu yaa. bakkalın tepkisini bir düşünsenize. "one olum lan ?"
sevgiliyle ikeada saatlerce gezilir, eve alınacak olan sehpa, komidin gibi eşyalar bulunup kasaya zor bela taşınır. sevgilinin onca saat başının etini yedikten sonra, tam ödeme yapılacakken bir de bakılır ki cüzdan evde. sonuç olarak sevgilinin yol boyunca t.şak geçmesine boyun eğilir.
üç erkek, iki kız arkadaş bir ramazan akşamı toplanır ve iftara gitmeye karar verirler. masaya oturduklarında topun patlamasına daha yarım saat vardır. sohbet koyulaşır. genco cebinden fotoğraf makinası çıkartır. çat çat arkadaşlarını çekmeye başlar. bu arada da kankasıyla yan yana oturmaktadır. fotoyu karşıdaki arkadaşına vererek kankasıyla kendisini çekmesini ister. işlem tamamlanır ve foto çekilir. resme ilk göz atan genco'nun ağzından şu sözler dökülür: "bu ne abi yaa?resmen yetim gibi çıkmışız!" buraya kadar her şey normal, anormal olan ise kankasının gerçekten yetim olmasıdır.
(bkz: dilimi sikeyim)
(bkz: iki düşün bir konuş)
zeytinyağının da su gibi kaynayacağını düşünerek kaynamasını bekleyene kadar kızdırmak. ki o kadar kızmıştırki yağ sosisi attığında sosis direk kömür olur.
yeni tanıştığın birinin yanında artık hayatımda yeni insanlar istemiyorum demek.
Sabah sabah dalgınsındır. Yeni uyanmıştır bünye. Kahavaltı ister, telefon şarja takmak istenilir, bir elinizde de tost vardır. sen de şarj aletinin ucunu telefona değil tosta sokarsın. **
sözlükte 30 mart 2008 tarihinde saatlerin ileri alinmasi başlığını görüp bilgisayarın saatini bir saat ileri almak ve bu başlığa yazılan (#3208804) entry i görünceye kadar bunu farketmemek. Sonra bu entryinin ilk cümlesini ilk olarak yanlışlıkla 30 mart 2008 tarihinde saatlerin ileri alınması başlığına atmak.
artık nasıl bir ruh halindeysem o gün. yer balgat, mcdonalds. bir salak olarak ben içeri girer ve şöyle bir konuşma geçer.
+pardon bakar mısınız?
- buyrun efendim.
+ ben bir tane whopper menü istiyorum, ayrıca mayonez ve hardal da lütfen.
- beyefendi bizde whopper menü yok maalesef.
+ neden ki? bitti mi?
- beyefendi burası mcdonalds.
+ haaa.. ya çok pardon, ben şey , kem küm...
körkütük sarhoş olunduktan sonra ayılmadan derhal eve gidilir. karnının aç olduğunu hisseden bu mal insan ocağa hazır çorba koyar , altınıda full yakar ve bi koltuğa uzanıp sızar. bi iman gücüyle uyanılır. bi bakılırki heryer duman bulutu. evdekilerin bu kokuyu çakmaması istenmektedir. heryer havalandırılır. yanan tencere imha edilir.ocaklar ciflenir parlatılır. ama kahramanımız evdekilerin gazabından yine kurtulamaz.evi havalandırmaya çalışırken duvarlara saçtığı kusmuğu unutmuştur , ve de tavanların kömür karası olmasını..