okula servisle gidilip gelinmektedir. o yıl anaokuluna başlayan kardeş de okulun anaokulu kısmında okumakta olduğu için aynı servisle kardeş kardeş okul yolları tutulmaktadır. tabi ki de ablasının görevi kardeşini servisten indirip ,bindirmek onu korumaktır. gelelim olayımıza:
servisimizin ufaklıklarından x le bol bol uğraşan lise ahalisi sayesinde ,x durumu annesine ispiyonlamış ve dayısı servis ahalisi olmadığı bir anda servisi basıp ,'nerde a',' nerde b' gibi tüm servis bireylerini ve tabi ki beni de sayarak tehditler savurmuş ve serviste bulduğu tek arkadaşımızı boğazlamıştır.. daha sonradan olayı öğrenip tırsan bizler olayı okul müdürlüğüne götürmüşüz ve x in annesi okula çağrılarak uyarılmıştır.. fakat ; x in annesi doymamıştır.
okulda sınf sınıf gezip mutsuz depresif kim diye sormakta ve zaatalimi aramaktadır.. korkudan ödü kopan mutsuz depresif ise duvar arkalarında saklanarak kadınla dalga geçmeye alışmıştır. günlerden bir gün çok sosyal olan m.d. okul çıkışında elinde tenis raketi, beden eğitimi çantası ve okul çantası ile servise binmiş evine gitmeyi umuyordur. serviste oturan m.d. birden servise doğru yürüyen çocuk ve annesini görür. bunlar x ve x in annesidir. arkadaşlarının da gazıyla koltuk altına giren m.d. hem salakça gülmekte hem de korkudan ve sıkışıklıktan altına yapma vaziyetindedir. iki önündeki tam servisin orta koltuğuna oturan muhteşem anne oğulla içinden dalga geçmektedir. ne de olsa ikisi de m.d. den önce inmektedirler. ama servis şoförünün denyoluğu tutup ilk m.d. yi bırakası gelmiştir o gün. evin önüne gelinmiş ve servis durmuştur. inmesi gerekiyordur ve tenis raketini suratına dayayarak en azından suratını saklayarak inmeyi başarmıştır servisten m.d.. büyük bir iş başarmış olmanın gururuyla evine ilerlerken kendisine servisten birşeyler söyleyen insanlara bakıp el sallar , zafer işaretleri yapar. fakat o da nedir servis geri geri gelmeye başlamıştır ve servisteki insanlar hala bağırıyorlardır. salak kahraman m.d. hala sıfatı gereği el sallamakta bağırmaktadır. servis yaklaşınca artık son gücüyle bağıran bir arkadaşımızdan şu cümle çıkar: ''m.d. kardeşini serviste unuttun!!''. evet m.d. tekrar servise girmiştir ve uyuyakalmış kardeşini uyandırıp çıkarken x in annesi ile göz göze gelmiş ve hayatının en acı dramını yaşamıştır.daha sonra eve giren m.d. , kardeşinin: '' anneee ablam beni serviste unuttu'' demesiyle hayatının ikinci acı dramını yaşamıştır..
arkadaşlarda sabahlanmıştır, ev sahibi olan arkadaş ertesi günü gideceği için beni sabah uyandırın deyip yatmıştır,gecenin ilerleyen saatlerinde canları sıkılan tayfa evden çıkma kararı alır. tam o sırada gruptan biri, -abi adamı uyandırcaktık, naapcaz?, der , grubun bir yerlerinden şöyle bir ses gelir, belli belirsiz - abi not bıraksak?
abinin yanına izmir'e gidilecektir.Tüm hazırlıklar yapılmış buluşulacak arkadaşlara haber verilmiştir.kirpik kıvırıcısından 2 renk allığa kadar konulmuştur valize hava oldukça sıcaktır arabaya binilir baba arabayı hareket ettirir biraz sonra "tüh yüz temizleyicimi almadım ya" diye hayıflanılır neden sonra temizleyicinin beyaz oluşuyla ilgili birşey gelir akla tam o anda "baba durdur arabayı montumu unuttum" çığlığı yankılanır arabada oysa baba gaza basmış aydın'a varmıştır çoktan dua edersiniz ki hava iyi olsun oysa dualarınız kabul olmaz abinizin "kızım sen salaksın" kahkahalarıyla 2 gün boyunca evde pineklersiniz.planlar suya düşmüştür çoktan.
okulun düzenlediği oyuna gitmek üzere evden çıkmak, yarım saatte bir olan otobüsü kaçırıp anayola çıkmak, dolmuşa binmek, bileti unuttuğunu farkedip dolmuştan inip eve dönmek için 20 dakika koşmak, bileti almak ve nihayet şehrin bir ucundaki salona ulaştığında bileti bulamamak *, yalvar yakar oyuna girmek ve finalde eve döndüğünde sitenin girişinde yerde yağmur yemiş bileti görmek.
koskoca tarağı arka cepte unutup; evden cıktıktan sonra sırasıyla; otobüs,kampüsün içinde fakülteye kadar yürüme mesafesi,fakültenin içinde soyle bir turladıktan sonra gelip 2kız arkadasın taragı cekip; kahkahalarla gulmesi ve yaklasık 2 saat içinde 1500-2000 kişiye rezil oldugunu anlamak(millet bana bakıp neden guluyor); dalgınlıkların en rezil edeni olsa gerek.
edebiyat sınavı. kahraman superisi. sınav acayip zordur herkes ecel terleri dökmektedir.o sırada hocanın bos bir anından yararlanan sıra arkadası soru sormustur. hem sınıf arkadaslarını rahatlatmek hem arkadasıyla rahatca konusmak isteyen superisi kafasında iki cümle kurmustur. ama yanlıs kisilere söyler. söyleki;
-hocam 5 in cevabı hedehödö
-x *cok zor soru sormussun
sınıf,hoca, arkadas,superisi:dumur!!!
gecenin ilerleyen bir saatinde erotik film izlerken, odada aniden babanın belirmesi, akabininde kanalı değiştirmek için hızlı bir şekilde kumandayla rastgele bir kanal açılması, açılan kanalın show tv (bkz: kırmızı nokta) olması. sabah olduğu zaman babanın "sen banyo yaptın mı?" diye sorması.
kız arkadaşımla arabaya atlayıp gizli gizli kozan dan adana ya sinemaya giderken, arabanın birine arkadan bindirmek ve bu arabadan kız arkadaşımın babasının çıkması. pis koşarmışım bunu anladım. **
eleman mcdonald's da kasalardan birine gider ve bi big mac menü ister. kasiyer kız başlar sorulara:
- efendim büyük boy olsun mu?
+ eee. olsun.
- peki hamburgerinizin yanında kızarmış tavuk kanatlarıda ister misiniz?
+ eeeeeeee..tamam olsun ondan da.
- dörtlü mü olsun sekizli mi?
+ eeeee...dörtlü olsun.
- peki hamburgerinizin yanında soğan halkalarıda ister misiniz?
+ iç ses: lan çok mu şey istedik? yer miyim acaba? yerim heralde ya. yerim tabi neden yemeyeyim. yiyeyim mına koyim sonrasında baya sesli bir şekilde : ondan da ver mınaaa koyimmmmm.. iç ses: hassiktir. ne yaptım lan ben??
- tısssssss....
yaz tatili sırasında bir günlük kalınan apart otelin banyosunda evden annenin getirdiği şampuan kutusunu alıp bir güzel duş almak. fakat bir türlü şampuanı kafada köpürtememek. köpürmeyen şampuanı köpürtmek için daha bir bolcana avuca dökmek ve haşince saçda köpürtmeye çalışmak. fakat saçtan gelen "vıckk vıckk.." sesleri ve limon kokusundan şüphelenerek duştan sonraya anneye bu nasıl şampuan diye sormak. akabinde annenin kahkalar atarak yarılması üzerine onun şampuan değilde, cif kireç sökücü olduğunu anlamak. ama şimdi şampuan kutusunada koyulmaz ki be kadın.
iş gereği Sürekli,Müşterilere iyi günler,hayırlı olsun,yine bekleriz demekten artık kendim bi yerden alışveriş yaptığımda teşekkürler yine bekleriz diye yapıştırıyorum.Karşımdakide afallıyor tabi ben bunu hep yapıyorum yoksa aptal mıyım.
şifa kapmamak için bol bol meyve yenmesi gereken bir dönemdeyiz. annem de sağolsun üzerinize afiyet getirdi bir tabak dilimlenmiş muzu önüme koydu, yemeye başladım. o sırada bir elimde çatal, öbür elimde mouse öyle takılıyorum.
aa bir tanesi masaya düşmüş dedim, bari onu da yiyeyim. batırıyorum, batırıyorum bir türlü çatal girmiyor. meğer usb belleğin kapağıymış.
okula gelip bildiri dağıtan bir çocuğun sınıfa girmesi ve neredeyse herkese bildiriyi dağıtıp,ben ki elime uzattığım halde beni görememesiyle başlayan bir olaydır. arkadaşlarımın hehe bak sana bildiri vermedi diyerek dalga geçmeleri sonucunda gaza gelmiş olan ben koridora çıkıp çocuğu beklemeye koyuldum.çocuğun çıkmasıyla birlikte arkadaşlarının yanında baksana sen herkese verdin bana vermedin dememle çocuğun sırıtmaya başlaması.
el freni çekik bir şekilde arabayla 10 kilometre yol yapmak. hatta neden hızlanmıyor lan bu araba diyede gazı kökleyip hızlanmaya çalışmak. durduktan sonra ağır bir yanık ve balata kokusu duyunca aptallığı anlamak.