tuvaletin ışıklarını yakmayıp tuvalete girerek tuvaletini yaptıktan sonra sanki ışıkları yakmışşın gibi bir daha prize basarak tuvaletin ışığını acık bırakmak
lisede almanca sınavında sınav kağıdını arkadaşına uzatarak kopya vermeye teşebbüs edip geçen süre sonunda kağıdı unutup dalgınlıkla kağıdı hocaya teslim etmeden sınıftan çıkmaya yeltenmek. buna karşılık kapıdan çıkarken hocanın kağıdımı teslim etmediğimi görünce -dibi dibi rek sınav kağıdın nerde? diye bir soru yöneltmesine karşılık hocaya dönüp -bilmem nerde? diye cevap vermek. sonrasında sınav kağıdımın iki sıra ötemden çıkması ve almancadan 3 sözlü notumun sıfır gelmesi.** buradan o arkadaşıma seslenmek istiyorum. bre saf arkadaşım ben acıdımda sınav kağıdımı sana verdim sen neden bana geri vermeyip arkandakine kendi kağıdınmış gibi veriyorsun da bende sınav kağıdımı unutup sınıftan çıkıyorum. herşey senin yüzünden. *
- lise 2 (10. sinif), bilgisayar donanim atolyesindeyiz. gun boyu ordayiz o gun zaten. atolye oldugu gunler, haftanin diger gunlerinden farklidir, acayiptir, ba$ka bir boyuta gecilir o gun. meslek liseliler bilir. okulumuza 4 tane yeni ogretmen gelmi$. ogretmen dediysek, sozle$meli ogretmen, gecici. 4 tane yeni mezun olmu$ Ta$ gibi hatun. 3 tanesi bizim dersimize giriyor. 1 tanesi hep atolyede. hoca yeni gelmi$. 2-3 hafta oluyor dersimize gireli. gunde 10 ders yapiyoruz zaten. imanim gevremi$, kafayi yemi$im. ogle arasindayiz. hocayi farketmemi$im. zaten kizlar az sinifta. marie claire veya ona benzer bir dergi acmi$lar. ben yuksek sesle "sex shop'a cevirdiniz lan yine burayi. nihohhahaa!!!"
hoca : " ne bicim konu$uyorsun sen oyle. okul burasi okul!"
hassiktir... (pot 1)
birkac hafta sonra...
- yine ayni hoca. kar$imizda oturuyor. biz de ogretmen masasina en yakin yerdeyiz. bizim 3'lu pic grup (benle beraber), hocayi frikik verirken goruyoruz. ben tabi hemen sazanlik edip biraz da yuksek sesle "yemi$ lan bu!" diyorum.
hoca: "efendim?!"
ben : bir $eyler ismarlayalim mi hocam. ogle arasi yakla$iyor...
hoca: yok te$ekkurler.
sonra biri hocaya yeti$tirmi$, hoca da dellenmi$ tabi.
yanima yakla$ir. kulagima : "kendine dikkat et."
hassiktir... (pot 2)
- sene sonu yakla$maktadir. son sinavlar... yine ayni hoca 12. siniflarin c sinavini okuyor bahcede. tabi biz yine ne piclik etsek diye kara kara du$unuyoruz. hoca da saclarini yeni boyatmi$. herkes "aa hocam negzel sac. taramiyo mu bu yoksa?" gibisinden $eyler soyluyor. napsam napsam diye du$unuyorum. hocanin arkasina beciyorum (tam olarak anladiginiz gibi degil). sinavlari okurken ben de saclarini hafiften tutuyorum. ok$amak ile cekmek arasi bir $eyler yapiyorum. * bir anda saclar kari$iyor *, hoca arkasini donup "tahmin etmeliyim. al canimi allahim." diyor. yuzumde hafif ibnemsi bir gulu$, ayni zamanda rezil olmanin verdigi utanc, pi$manlik kari$ik.
platonik a$kim miydi, degil miydi ben bile emin degilim. gerci olmasi da mumkun degil gibiydi. boyle bunlar gibi turlu turlu hayvanliklar yaptigim birine nasil a$ik olabilirim ki...
hararetle okulun behçesinde, çok önemli bir finale arkadaşlarla çalışılmaktadır. insanlar sırayla birbirlerine akıllarında kalanları anlatmaktadırlar. sıra musette insanına gelince, kendinden geçmiş ve panik bir şekilde anlatmaya başlar. bu arada sol elinde yakmamış olduğu bir sigara durmaktadır. aynı sol elini kullanarak sigara paketini alır, içinden sağ eliyle bir sigara çıkartıp onu da yakmak üzere sağ elinin parmaklarının arasına yerleştirir. ama o kadar heyecanla ve el kol sallayarak konuyu anlatıyordur ki iki elinde iki yanmamış sigarayı arkadaşlarının suratına doğru salladığını farketmemektedir. karşıdan gelen tepki ise aynen şöyledir...puahahahahahhahahahahaha.....
ailecek şehirde tek kan bağı bulunan akrabaya gidilir.ailenin kızı yemekten sonra banyoya ellerini yıkamaya gider.lavaboda 2 kab sıvı sabun görünce şaşırır ve soldakini tercih eder yalnız gayet yapşak ve güzel kokulu sabun sabuna benzememektedir.kızın aklına üstüne bakmak gelir ve onun sabun değil, abisinin jolesi olduğunu anlar.2 gün sonra bu salak olayı kardeşine açar, kardeşi suratına aptal gibi bakar "abla soldakini seçtin demi der?" kardeşide aynı mallığı yapmış, çaktırmamıştır.iki kardeş gülmekten yol ortasında altına zıçar.salaklığın genetik oldğunu ifşa edilmiştir.
leoking sigara içmektedir. fakat bundan babasının haberi yoktur. birgün istanbul'a gidilir. leoking saatlerce sigara içmemiştir. az sonra vapura binilecektir. kafada plan hemen kurulur. vapura binildiğinde tuvalete gidiyorum ayağına denize karşı keyif yapılacaktır. ancak sigara sırt çantasındadır. sırt çantası ile tuvalete gitmek abes olacağından çantadan sigara alınır ve montun iç cebine(!) atılır. ardından babanın yanına: "ben lavaboya kadar gidiyorum." demeye gidilir. işte olanlar o anda olur. babanın yanına varıldığı an iç cebi olduğunu zannettiğimiz monttun altından patt diye sigara yere düşer. ** hikayenin bundan sonrası 18+ olduğundan dolayı, umuma açık olan sözlük gibi yerlerde anlatılamaz.
üniversitede derse gelmeyen tüm arkadaşların yerine imza attıktan sonra, imza kağıdına bakıp alt alta 7-8 tane kendi imzanı görmek.
(bkz: basliklari alt alta okumak)
evin apartman kapısından ıslık çalarak çıkıp, huzurla yolda yürürken, yaklaşık 200 metre sonra, kotun sol arka cebinden evin telsiz telefonunun çıkması, akabinde "eühie" diye gülmekle salaklığa kızmak arasında kalmak.
seneler boyunca yazıp biriktirdiğin öyküleri ve deneme yazılarını kopyalamadan bilgisayarda tutmak ve yazılarını bulundurduğun klasörü başka bir klasör ile karıştırarak silmek. bütün emeklerinin 1 saniyede silinip gidişini sinirlerin altüst olmuş bir şekilde korkunç kahkahalar atarak sindirmeye çalışmak.
tatile cikmadan once tum fabrikaya internet baglantisi saglayan serverin sifresini birisine kizip degistirmek, ciragina soylememek, tatile gittiginin ikinci gunu elektriklerin bir gun gitmesi, serverin kapanmasi. sifreyi degistirdigini unutmak, seni arayanlara abi valla suydu demek, eger degistirdiysem suydu buydu demek.
tatil donusu bi ton firca yemek, oturup 80 kez sifre girmek, basaramamak.
en son bi sans kendi ismini denemek ve bilgisayarin acilmasi.
matrushkaa, baba ve amca bir bayram günü dede görmesin diye arka odada gizlice sigara içmektedir. sohbet koyu, sigaraların sonu yakındır. o sırada kapının açılmasıyla dedenin içeri dalması bir olur. matrushkaa ve baba efendi gibi sigaraları avuç içi ve gövde arkası yapmayı becerebilmişken, amca o anki şaşkınlıkla sigarayı hemen ağzına almış, gözündeki gözlüğü telaşla çıkarıp saklamaya çalışmıştır...
sabah uyku sersemliği ve işe yetişmenin acelesiyle;
jöleyle * aynı kutu ve renkte olan nemlendiricinin yüz yerine saça sürülmesi ve biri " saçların ne güzel kokuyor aa hatta pırıl pırıl olmuş" diyene kadar olaya uyanmamaktır.
