burun karıştırmak bence listenin en başıdır. daha da iğrençleşerek çıkanı 2 parmak arasında yuvarlayıp, tanımadığın birinin saçına yapıştırmak zevke zevk katar.
çayı çay kaşığıyla içmek. ikide bir çaya şeker atıp o şeker tadını almak.sonra yine o çay kaşığını şekere daldırıp çayla biraz ıslatıp emmek, sonra tekrar çay kaşığıyla içmek, bardağı ağzına götürüp kenardaki şekeri yalamak. çay kaşığını ise başkasına kullandırmak üzere temiz bir bardağa bırakmak. genelde 3 yaşındaki bebekler yapar demeyin sakın.
mint kutusunun kapağını bir arkadaşın kulağına yaklaştırıp kapatmak. o çınlama, o sesin kulakta yankılanışı ve mağdur arkadaşın yüzünün aldığı şekil... hiçbir şeye değişmem.
burnunuzdan çıkan sümüğü, oturma odasındaki koltuğun altına veya salondaki halının altına sürmek. gerçekten iğrenç ama zevkli oluyor. annemin o burun pisliğini gördüğündeki yüz şekli bir hayli komik oluyordu.
sınavda sıra arkadaşına bilemediği soruyu sorup, cevabını biliyorum ama söylemiyeceğim demesi. arkadaşın çok hoşuna gitmiş, lisedeyken bizim sınıfta yaşanmıştı.
burnunu karıştırıp; içinden çıkan o pisliği baş ve işaret parmağınızla bir top haline gelecek şekilde bir o yana bir buyana yuvarlayarak, onun kara çirkin bir hal almasını sağlamaktır sanırım. sonrada onu hiçbirşey yokmuş gibi yere atmak da olabilir.
alın size iğrençlik ama sakın iğrenç diye eksiye basmayın böyle başlıklar açan ve bu başlıklara yazan bunları iğrenç deyi belirleyip eksileyemez.
başlık bizden iğrençlik istiyor.
zevk alırsın almazsın ayrı.
(bkz: iğrençliğe engel olamıyorsan zevk almasını bil)
"ne alakasi var kardeşim" diyen aşk insanlarını duyar gibiyim, alakası olmaz olur mu. sakin zamanlarda elin iki damla tozlandı diye yarım kilo sıvı sabunu harcamasını bilirsin ama iş vurdulu kırdılı sevisme arifelerine geldiginde kim s.ker hijyeni dimi? yağdır mevlam su...
hadi bizi geç kendine karşı bari dürüsüt ol..